Çömez, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Suriye’deki gelişmelere değinerek iktidar tarafından sanki bir fetih kazanılmış gibi açıklamalar yapıldığını ancak sahadaki gerçeğin farklı olduğunu söyledi.
Irak örneğini veren Çömez, benzer sürecin Suriye için de söz konusu olduğunu belirtti.
Çömez, “2011 yılından önce her ne kadar otokratik de olsa, diktatör olduğu ifade edilse de, Esad’ın istikrarlı bir dönemi vardı. Evet otokrattı, diktatörlük uygulamaları vardı ama istikrarlı bir ülkeydi. Keşke o yıllarda Suriye’nin demokrasisine Türkiye katkı sağlayabilseydi ve bölgedeki istikrar korunabilseydi.” diye konuştu.
Suriye’deki istikrarın bozulmasıyla birlikte 10 milyona yakın Suriyeli sığınmacının Türkiye’ye geldiğini dile getiren Çömez, bu durumun ülkenin demografik yapısını bozabileceğini, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin önemli sorunları arasında sığınmacı sorunun olacağını ileri sürdü.
Çömez, şöyle konuştu:
“Sınırımızın hemen ötesinde Suriye’nin kuzey doğusunda PKK-PYD-YPG artığı bir terör devletinin kurulmak üzere olduğunu söylemek mümkün. Suriye’nin kuzey batısında ise değişik ülkelerden toplanarak getirilen, dünyanın ve Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği ve sayıları 60 binden fazla olan yapıların hakimiyetini görüyoruz. Bunlar yavaş yavaş Suriye’nin batısına hakim olmaya başladılar.
Ayrıca bizim ‘devlet terörü uyguluyor’ dediğimiz İsrail’in yaptığı şeyler var. İsrail, daha önce Golan tepelerinde temizlenen mayınlı arazileri işgal ediyor. Bunların hepsi Büyük Orta Doğu Projesi’nin hayata geçen sahneleri. İsrail, Şam düşer düşmez Golan tepelerini ilhak etti ve oraların yerleşime açılmasına zemin hazırladı. İsrail bununla da yetinmeyerek stratejik bir öneme sahip olan Hermon Dağı’nı el geçirdi. İsrail, buraya koyacağı gözetleme kuleleri, dinleme istasyonları ve radar üniteleriyle artık bölgede güçlü hakimiyet kuracak ve operasyonları yönetecek bir kabiliyete ulaşacak. İsrail su kaynaklarını da ele geçirdi, 30 kilometre ilerleyerek tampon bölge oluşturdu.”
Çömez, İsrail’in 600’e yakın hava saldırısıyla Suriye’nin deniz, hava üslerini tahrip ettiğini ve kendisi için güvenli bir alan oluşturduğunu kaydetti.
İsrail’in hedefleri arasında İran, Ürdün ve Lübnan’ın da olduğuna işaret eden Çömez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin iç cephesini güçlendirmesi ve muhafaza etmesi çok önemli. Bunun için demokrasi kurallarının işlenmesi, hukuk devleti kimliğinin tesis edilmesi, yöneten ve denetleyen demokrasiyle birlikte devlet kurumlarının şeffaf şekilde yönetilip denetlenmesi gerekir. Türkiye’nin, güneyindeki 911 kilometrelik sınırını güvence altına alması lazım. Suriye’nin kuzeyinde en az 30 kilometrelik bir tampon bölgenin oluşturulması gerekir. Türkiye, Suriye’deki anayasa çalışmalarına katkı sağlamalı, Suriye’nin toprak bütünlüğünü muhafaza edecek adımlara destek olmalı.”
Çömez, toplantının ardından bir basın mensubunun asgari ücret tartışmalarına ilişkin sorusunu, şöyle yanıtladı:
“Asgari ücretin en az 28 bin lira olması şart. Bu rakamı ısrarla savunuyoruz. Eğer 28 bin olursa asgari ücretli vatandaşlarımız ancak 2024’ün başındaki satın alma gücüne ulaşacak. İktidardan bunu bekliyoruz. Ancak iktidar çevrelerinden asgari ücrete yapılacak zammın enflasyonu tetikleyeceğine ilişkin açıklamalar yapılıyor. Ama bunlar doğru değil. Enflasyonun bu kadar yüksek olmasının sebebi iktidardır.”
ÇÖMEZ; TÜRKİYE’NİN ÖNCELİĞİ GÜNEY SINIRLARIMIZI GÜVENCE ALTINA ALMAK OLMALI yazısı ilk önce Haberin Yildizi üzerinde ortaya çıktı.