‘Kişiler Arası İlişkilerde Pozitif Psikoloji’ temasıyla düzenlenen ve dünya çapında ünlü bilim insanlarının da katılımıyla gerçekleşen kongrede “Terapide Özşefkatin Bilgeliği”, “İkili İlişkilerde Affetme”, “İlişkilerde Psikolojik Sağlamlık”, “Pozitif İlişkilerin İnşası” gibi konular ele alınıyor. Kongre Başkanı, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pozitif psikolojinin ilk zamanlarda yaşam koçluğu ve kişisel gelişim zannedildiğini ve teorik temelinin sorulduğunu ifade ederek, “Pozitif psikolojinin teorik temelleri nörobilime dayanıyor.” dedi.
Prof. Dr. Tarhan: “Birçok vakada gereksiz yere çocukluk dönemine inmek dönemi geçti. İnsanların travmalarına saygılı hekimlik dönemi başladı.”
Üsküdar Üniversitesi, NPİSTANBUL Hastanesi, NP Etiler & Feneryolu Tıp Merkezi, Türk Psikolojik Danışma Rehberlik Derneği ve Pozitif Psikoloji Enstitüsü paydaşlığında gerçekleşen Üsküdar Üniversitesi tarafından 6’ncısı bu yıl gerçekleştirilen Uluslararası Pozitif Psikoloji Kongresi, alanda çalışmalar yürüten küresel düzeyde uzman isimleri ağırlıyor. İki gün sürecek kongrenin bu yılki teması, “Kişiler Arası İlişkilerde Pozitif Psikoloji” olarak belirlendi.
Açılışı Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptı
Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonunda 2 gün sürecek kongre, Kongre Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’açılış konuşmasıyla başladı
“İlk zamanlar yaşam koçluğu ve kişisel gelişim zannedildi…”
ÜÜTV’den de canlı olarak yayınlanan programda Kongre Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pozitif psikolojinin ilk zamanlarda yaşam koçluğu ve kişisel gelişim zannedildiğini ve teorik temelinin sorulduğunu ifade ederek, “Pozitif psikolojinin teorik temelleri nörobilime dayanıyor.” dedi.
2000’li yıllarda koruyucu ruh sağlığıyla ilgili kitaplar yazdığını, çünkü tıpta paradigma dönüşümü olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Sağlıkta değişen paradigmada en önemli şey; sağlığın korunması.” diye konuştu.
İnsanların hasta olmamasına yönelik çalışmaların önemine işaret eden Tarhan, “Birincil koruma toplumun hasta olmaması için sağlığın korunması. İkincil koruma risk gruplarını belirlemek, risk gruplarını erken teşhis etmek ve tedaviye dahil etmek. Tedaviden sonra üçüncül koruma da tekrar nüksetmemesi için çalışmak…” dedi.
“Travmalarda yara açmak yerine, yara açmadan nasıl tedavi edilir dönemi ortaya çıktı…”
Tıpta artık yara açmadan tedavi etme yönteminin idealleştiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Yara açmadan tedavi etmenin psikiyatrideki karşılığı nedir? Psikoanalizde kişinin çocukluk dönemine iniliyor. Bazı sorunlar alınıp bugünlere getiriliyor. Kişi anneye babaya düşman oluyor. Travma çözülemediği zaman daha gürültülü durumlarla karşılaşılabiliyor. Birçok vakada gereksiz yere çocukluk dönemine inmek dönemi geçti. İnsanların travmalarına saygılı hekimlik dönemi başladı. Travmaları ortaya çıkarıp yarayı açmak yerine, yara açmadan nasıl tedavi edilir? Bu dönem ortaya çıktı.” diye anlattı.
İdeal tedavinin kişinin travmalarına müdahale etmeden yapılan tedavi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, pozitifi güçlendirerek negatifin düzelmesinin sağlandığını söyledi.
Pozitif psikoterapinin öncülerinden Dr. Tayyab Rashid yarın konuşacak
Pozitif psikoterapinin öncülerinden birinin Melbourne Üniversitesi’nden Dr. Tayyab Rashid olduğunu da dile getiren Tarhan, kendisinin yarın kongre çerçevesinde bir konuşma yapacağını da kaydetti.
‘Nörobilim temelli pozitif psikoterapi’ hazırlandı
Pozitif psikoterapiyle ilgili 2 yıl süren bir çalışma yaptıklarını ve 12 haftalık, 6’şar saatlik “Nörobilim temelli pozitif psikoterapi” belirlediklerini anlatan Tarhan, kişinin beyninin hangi bölgesi güçlendirilirse hastalığı yenebileceğine ilişkin nörobiyofeedback yöntemi hazırladıklarını dile getirdi.
Stres yönetimi, agresyon, otizm, dikkat eksikliği gibi protokoller oluşturulduğunu ve kişiye stres altında soğuk kanlı kalma becerisinin öğretildiğini ifade eden Tarhan, böylece kişinin beynini yönetmeyi öğrendiğini de kaydetti.
Gelecek yıl Eylül-Ekim aylarında bu konuda eğiticilerin eğitimine başlanacağını da ifade eden Prof. Dr. Tarhan, pozitif psikolojiyi terapide kullanmak isteyenlere yönelik yeni bir seçenek sunulacağını, böylece kendi değerlerimize, kendi düşünce alışkanlıklarımıza, kültürümüze uygun bir yöntemin olacağını da anlattı.
Dersi alan öğrenciler bu dersin ruhlarına dokunduğunu ifade ediyor
İyicillik ve kötücüllük ölçeklerini geliştirdiklerini de söyleyen Tarhan, pozitif psikolojinin kültüre yönelik yönüne de vurgu yaptı ve 2013 yılında ilk dersi alan öğrencilerin bu dersin ruhlarına dokunduğunu ifade ettiğini de kaydetti.
Prof. Dr. Tarhan, lise 9. Sınıflara yardımcı ders kitabı olarak basılan Mutluluk Bilimi kitabının rehber öğretmenlerin işine yarayacağını ifade ederek, lise öğrencilerinin kendilerini geliştirmeleri için rehber niteliğinde olan bu kitabın pozitifi güçlendirmeyi amaçladığını anlattı.