Bursa Milletvekili Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye’nin ciddi bir tarım ve gıda krizine doğru sürüklendiğini” öne sürdü.
Türkiye’de süt üretimi ve tüketiminde sürekli bir düşüş olduğunu dile getiren Sarıbal, çocukların süt içemez hale geldiğini belirtti.
Sarıbal, tarımın daha önce devletin kontrolünde olduğunu ancak AK Parti iktidarları döneminde özel sektöre teslim edildiğini söyledi.
Ulusal Süt Konseyinin, çiğ süt fiyatının 13,5 lira olması yönünde tavsiye kararı aldığını anımsatan Sarıbal, bu fiyatın piyasada geçerli olmadığını, birçok yerde sütün 8 liraya alındığını ifade etti. Küçük süt üreticisi işletmelerin mağdur olduğunu savunan Sarıbal, şunları kaydetti:
“İktidar, piyasa regülasyonunu Et ve Süt Kurumu üzerinden yapmıyor. Süt fiyatının belirlenmesini tamamen özel sektöre bıraktı. Ulusal Süt Konseyinin yönetiminde Türkiye’nin en büyük süt alım işletmelerinin müdürleri yer alıyor. Süt fiyatını sanayiciler belirliyor. Bu sektörde çiftçinin hiçbir söz hakkı yok, sanayicinin söz hakkı var. Gelişmiş ülkelerde bu tür sektörlerin piyasa denetimi ve belirlenmesi devlet tarafından yapılıyor. Dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesi tarımı özel sektöre teslim etmez.”
Tarım ve hayvancılıkta girdi maliyetlerinin yüksekliğine işaret eden Sarıbal, Anadolu’da ailelerin tarım ve hayvancılığı bırakmak zorunda kaldığını dile getirdi.
Sarıbal, “çiğ süt fiyatını düşük tutma politikasından vazgeçilmesi gerektiğini” söyleyerek, “Yem fiyatları sübvanse edilmelidir. Çiğ süt fiyatları üretici örgütlerinin ağırlıkta olduğu bir kurul tarafından belirlenmelidir. Damızlık süt hayvanlarının kesime gitmemesi için halen litre başına 50 kuruş olan çiğ süt primi ile 13,5 lira olarak açıklanan çiğ süt fiyatları derhal revize edilmelidir. Tavsiye değil taban fiyatı koymak lazım. Çiğ süt litre alım fiyatı 17 lira olmalıdır.” ifadesini kullandı.