Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Akhisar Belediyesi’nin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada emeklinin düşük maaşlarla yaşam savaşı verdiğini kaydetti. Genel Başkan Özgür Özel, pazar günü bu konuda düzenleyecekleri mitinge karşı Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın da aynı gün toplantı kararı aldığını anımsatarak, “Amacı, biz miting yaparken, televizyonların mitingi yayınlamak yerine onun adaylarını yayınlaması, amacı emeklinin sesini kısmak, amacı EYT mağdurlarının, staj mağdurlarının sesini kısmak… Buradan sesleniyorum, ey Recep Tayyip Erdoğan emekliyi, emekçiyi, işçiyi, memuru, çiftçiyi, hiçbirimizi susturamazsın. Sesimizi duyacaksın, sana bu sesi duyuracağız” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’nın Akhisar ilçesinde Akhisar Belediyesi Cumartesi Pazarı ve Yaşam Alanı Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Ben bugün evimdeyim. Bundan tam 13 yıl önce ilk kez milletvekili olduğumda o dönemde Akhisar’ın milletvekili yoktu. Ben geldim, o günkü ilçe başkanı Vehbi Bakırlıoğlu’nun yanında Akhisarlılara söz verdim. Dedim ki ‘Özgür Özel, Akhisar’ın milletvekilidir.’ Akhisar’daki her düğüne geldim, gelmediğime telgraf çektim. Gidemediğim düğüne ‘Akhisar milletvekili’ diye telgraf çektim. Kimi postanede düzeltti. Kimi okurken düzeltmeye kalktı. Akhisarlılar müdahale etti. ‘Akhisar milletvekili o’ dediler. Ben Akhisar’a sizin milletvekiliniz Vehbi Bakırlıoğlu seçilene kadar Akhisar’ın milletvekiliydim. O günlerde birlikte koştuğumuz ve emek verdiğimiz değerli meslektaşım Besim Dutlulu ve birlikte görev yaptığımız, bugüne kadar çok sayıda ilçe başkanımız, çok değerli ilçe yöneticilerimiz. Parti muhalefetteyken emek veren belediye meclis üyelerimiz, büyük CHP ailesinin partisini evladı gibi seven insanları bir hayale inandılar, çalıştılar. Akhisar’dan hem milletvekili hem de Akhisar Belediye Başkanı çıkardılar, bu yiğit aileye ve tüm fertlerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.”
“AKHİSAR ARKASINDA DURDU”
“Ne zaman, Özgür Özel nerede bir görev talip olsa, Akhisar arkasında durdu. Hep yüreklendirdi, hep sahiplendi, bugün böyle bir törende Genel Başkan olarak partinin sizlerin karşısında olmak benim için büyük onur. Akhisar şimdi de önemli işi başardı. Akhisar, Genel Başkan çıkardı. Sabah Turgutlu’daydık, Çetin Başkan ile gurur duyduk. İzleyenler gözlerine inanamadı beş senede yaptıklarına. Bugün burada Besim Başkan son dönemde yaptıklarını bile yetiştiremedi, 5 yıl boyunca arı gibi çalıştı ve didindi. Akhisar’a hizmet etti. Saruhanlı’da Zeki Başkanımız, Zeki Bilgin. Alaşehir’de Ahmet Öküzcüoğlu. Dördüne de huzurunuzda teşekkür ediyorum. Yüzümüzü öne eğdirmediler, bizi mahcup etmedi ve gururlandırdılar. Bundan sonraki süreçte hep beraber, ikinci dönemde 4 belediye başkanımızın çok daha önemli işleri ve projeleri yapacaklarına hiç şüphe yok. Bir yandan açılış yapıyor, bir yandan temel atıyorlar. Bir yandan hizmet ettiler, bir yandan borç ödediler. Besim Başkan ilk geldiği gün belediyenin borcunu asmıştı. Söz vermişti, ‘İlk dönemin sonunda yine asacağım’ diye. İlk başta belediye hizmetleri ve içindeki borç oranı neredeyse yarı yarıyaydı. Şimdi yüzde 15’lere düştü. Ama 200 milyonlardan aldığı bütçeyi 1,2 milyar düzeyine çıkardı. Akhisar’ı ayağa kaldırdı, kendisine yürekten teşekkür ediyoruz.”
AKHİSAR’DA DESTAN YAZIYOR”
“Çöp toplama ihaleleri iptal edildi, Akhisar’ın çöp arabaları Mersin’e gitti. Çünkü oralardan ihale ile yandaşlardan kiralıyordu, bitince gittiler. Besim Başkan Akhisar’a kendi arabalarını aldı. Birkaç ay içinde yılı bulmadan araçlar kendilerini amorti ettiler. Burada yapılan iş gibi, biraz önce gezdiğimiz kapalı pazaryeri gibi daha geçen sene temelini attığımız yerler belediyenin öz kaynakları ile hızla bitirildi. Yani israf etmek yerine kendi partisinden yandaş müteahhitlere çöp toplama ihaleleri vermek, onlara inşaatlar vermek yerine Akhisar’ın öz kaynakları ile Akhisar’da destan yazıyor Besim Başkan.
Pazarcılarımız biraz önce başkanları bana kendi evlerini gezdirir gibi kapalı pazaryerini gezdirdiler. Besim Başkan anlatmıştı, mahallenin gençlerine sormuş, o arsa için basket sahası istemişler. Mahallenin kadınlarına sormuş, o arsa için pazaryeri istemişler, mahallenin erkekleri ‘Park yeri sorunu var, otopark olsun’ demiş. Besim Başkan oturmuş, hafta içi otopark ve cumartesileri pazaryeri, üst katında gençlerin basket sahası olan muhteşem bir tesissi kazandırmış. Pazarcılar odası başkanımız evini gezdirir gibi gezdirdi. ‘Güzel pazaryeri oldu’ dedi. En ucuz pazaryerlerini de belediye başkanımızın kendisine sağladığını söyledi. Biz de gurur duyduk. Büyük bir ekonomik kriz var. Ali Başkanım, benim dedem bahçıvan Abdullah Ağa. Kendi ürettiği, kendi yıkadığı sebzeyi, lahanayı, pırasayı, o kışın soğuğunda buzlu suda yıkardı. Elleri eklem romatizmasıydı, parmakları ters döndü. 10 çocuk büyüttü. Ekmeğini bahçıvanlıktan, pazarcılıktan kazandı. Ben sizin de torununuzum, Manisa’nın evladıyım. Bütün pazarcıların torunuyum. Göçmen bir aileden geliyoruz. Balkan Göçmenleri Derneği’nin Akhisar’da üyesiyim. Bu güzel şehre hep birlikte hizmet ediyorsunuz. Mustafa Başkanım bizim gururumuz. Bütün arkadaşlarımız Akhisar’da bu birliktelikten büyük onur duyuyorlar. Akhisarlılar da zor günleri atlatıp, iyi günlere gitmek istiyor. Akhisar emeklisi çok olan bir şehir. Bundan 20 yıl önce bir emekli 1,5 asgari ücret alıyordu. Aramızda emekliler var, hepsi biliyor. 1,5 asgari ücret alıyordu. En düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Üstünü alan çoktu ama en az alan 1,5 asgari ücret. Bugün asgari ücret 17 bin lira. 1,5 asgari ücret alınsa en düşük emekli maaşının 25 bin lira olması lazım. Ama bugün en düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira. Kötü bir şaka gibi. Eğer ev de kendinin değilse bir başına bile olsa bir emeklinin boğazını doyurmaya, karnını doyurmaya, evini ısıtmaya yetmeyecek bir para veriyorlar ki 4-5 kişilik emekli aileleri var. Buradan, Akhisar’dan, memleketimden bir kez daha Meclis’te bulunan bütün partilere ve Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunuyorum. Bu sefalet maaşı, bu emekliyi yoksul bırakan maaşı kabul etmiyoruz. Bunu derhal arttırmak zorundadır Meclis. Meclis bu meseleyi ele alsın, ‘Emeklinin çilesini bitir’ diyenler kuvvetli alkış yapsınlar Ankara duysun.”
“TAYYİP’İ ÜZMEYEN İSTATİSTİK KURUMU”
“Emeklide olmayınca esnafta da pazarcıda da olmaz. Emeklide ve çalışanda olmayınca kimsede olmaz. Bir kurum var, TÜİK. Bu kurum enflasyonu hesaplıyor ve ilan ediyor. İlan ettiği enflasyona göre de emekliler, çalışanlar zam alıyorlar. Geçen senenin enflasyonunu TÜİK yüzde 64 olarak ilan etti. Gerçek enflasyon yüzde 130’a yakın. Eğer TÜİK’e göre değil de gerçek enflasyon ile zam verilseydi bütün çalışanlar yüzde 35 daha fazla, bütün emekliler yüzde 35 daha fazla zam alacaklardı. Ama bugün TÜİK denen kurum, yani Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’nun baş harfleridir TÜİK. Yalan attığı için, kötü hesap yaptığı için emeklinin ve çalışanın cebinden her ay para çalınıyor. Bugün 15 bin lira maaş alan bilsin ki TÜİK rakamları çarpıtmasaydı 20 bin lira alacaktı. 20 bin lira alan 27 bin lira alacaktı. 30 bin lira maaş alan çalışan TÜİK yalan atmasaydı, 42 bin lira maaş alacaktı. Bu büyük bir haksızlık, hırsızlıktır. Herkesin cebinden para almaktır. Bu emekliyi de emekçiyi de haksız yere yoksullaştırmaktır. Biz bu haksızlığın karşısında durmaya, bunları dile getirmeye, emeklinin de emekçinin de hakkını savunmaya devam edeceğiz. Söz veriyoruz.”
“ANAYASA HEPİMİZİN GÜVENCESİ”
“Pazar günü Recep Tayyip Erdoğan ve onun eliyle beş hakim Anayasa’yı askıya aldığı için, öyle Anayasa deyip de geçmeyin. Bugün Anayasa Mahkemesi’ni yok sayıyor, yarın mülkiyet hakkını yok sayar. Anayasa hepimizin güvencesi, Özgür Özel, Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen milletvekiliyse Anayasa’da yazdığı için. Gücünü oradan alıyor. Besim Dutlulu Belediye Başkanıysa gücünü Anayasa’dan alıyor. Meslek örgütleri Anayasa’dan alıyor. Oturduğun evin tapusu, mülkiyet hakkından, babandan kalan miras veraset hakkından. Hepsi Anayasa sayesinde var. Bugün Anayasa’nın bir maddesini yok sayanlar, bir sayfasını yırtıp atanlar yarın senin malına, mülküne, emekli maaşına, babandan gelecek mirasa göz koyabilirler. O yüzden biz dedik ki, ‘Gelin sahip çıkalım. Memlekete, ortak geleceğimize, özgürlüğümüze, yaşam hakkımıza, emeğimize, ekmeğimize sahip çıkalım’ dedik. Çağrıda bulunduk, Tandoğan’da Pazar günü saat 13.00’te Türkiye’nin dört bir yanından gelenlerle, hak, hukuk, adalet diyeceğiz, aş ve ekmek diyeceğiz, emeğe saygı diyeceğiz. Emekli maaşıma dokunma diyeceğiz, kim neye sahip çıkmak istiyorsa bizimle gelsin. Kim kendisine sahip çıkılsın istiyorsa, Tandoğan’a gelsin. Bütün Türkiye’yi bekliyoruz. Bu çağrıya sendikalar olumlu cevap verdiler meslek örgütleri olumlu cevap verdiler, siyasi partiler olumlu cevap verdiler. Tandoğan’da büyük kalabalıkla bu iktidara artık yeter diyeceğiz. Hep birlikte sesimizi yükselteceğiz. Peki Tayyip Erdoğan ne yaptı, pazartesi günü yapacağı belediye başkanları aday açıklamasını Pazar günü bizim miting saatimize çekti. Amacı biz miting yaparken, televizyonların mitingi yayınlamak yerine onun adaylarını yayınlaması, amacı emeklinin sesini kısmak, amacı EYT mağdurlarının, staj mağdurlarının sesini kısmak, amacı enflasyona isyan edenlerin, hayat pahalılığına isyan edenlerin, küçük maaşlara isyan edenlerin, hukuksuzluklara, haksızlıklara isyan edenlerin sesini kısmak. Buradan sesleniyorum, ‘Ey Recep Tayyip Erdoğan’ emekliyi, emekçiyi, işçiyi, memuru, çiftçiyi, hiçbirimizi susturamazsın. Sesimizi duyacaksın, sana bu sesi duyuracağız.”
“TÜRKİYE HEPİMİZİN SESİNİ DUYACAK”
Bir ülkenin Cumhurbaşkanı bir mitingin, önceden ilan edilmiş bir mitingin saatine eğer kendisi aday tanıtımı koyuyorsa, önceden ilan edilen bir mitinge başka bir parti etkinlik koyuyorsa bu siyaseten saygısızlıktır. Bu görgüsüzlüktür. Ama bu esas ne kadar çok korktuğunu, sizin ne kadar haklı onun ne kadar korkak olduğunu gösterir. Onun için korkmayacağız, biz Tandoğan’a terör yapmaya gitmiyoruz, kalp kırmaya gitmiyoruz. Biz Tandoğan’a birlik, beraberlikle, sesimizi duyurmak, yoksulların sesini duyurmak için gidiyoruz. Öyle olunca da istedikleri kadar engellesinler, Tandoğan’a gidişimizi ve bu talebi yükseltmemizi, bu ülkenin ortak geleceğine sahip çıkmamızı engelleyemezler, engelleyemeyecekler, Tandoğan’da Pazar günü Türkiye hepimizin sesini duyacak.
Önümüzde yerel seçimler var. Belediye başkanımız uzun yılladır Akhisar’a hizmet ediyor. Babası da meslektaşım, yıllarca Akhisar’a hizmet etti. Şimdi aynı görev oğluna nasip oldu, görülmedik bir destekle seçildi ama bu seçimde biz Besim Dutlulu’dan büyük bir rekor oy bekliyoruz, bütün rekorları darmadağın etmesini bekliyoruz. Kendisi ifade etti, tüm siyasi partilerden belediye meclis üyelerine teşekkür ederiz. Besim Başkanın Akhisar için yaptığı iyi işleri ve projeleri gördüler, oybirliği ile destek verdikleri projeler için kendilerine teşekkür ederiz. Biz Akhisar’ı kimseyi ötekileştirmeden, kimseyi öteki, öbürü yapmadan yönetmeye devam edeceğiz. Akhisar geçmişte partizanlıktan çok çekti. Bugün Akhisar’da, körfez sınırındaki Dağdere’ye de, ova sınırındaki Zeytinliova’ya da, gözbebeğimiz Beyoba’ya da aynı hizmet yapılıyor. Akhisar’ın mahalleleri arasında geride kalmış mahallelere pozitif ayrımcılık yapılıyor. Akhisar’ın yoksulu, dezavantajlı gruplarına sahip çıkıyoruz. AK Partili, MHP’li demeden, oyunu hangi partiye veriyor demeden, partimize kaydı var mı yok mu diye bakmadan sahip çıkılacak kim varsa sahip çıkmaya, hizmet edilecek kim varsa hizmet etmeye devam ediyoruz, budan sonra da devam edeceğiz. Bir şeyi biliyorum ve bir çağırıda bulunmak istiyorum. Bildiğim şu, Akhisar’ın AK Partilisi de, MHP’lisi de önceye göre çok daha iyi hizmetlerin, çok daha ucuza yapıldığını, israfın bittiğini, tasarrufun da kendisine hizmet olarak döndüğünü görüyorlar. Bir de 14 Mayıs’ta oy verdiklerinin o günden bugüne yumurtaya yüzde 55, makarnaya yüzde 92, somun ekmeğe yüzde 65 zam yaptığını da biliyorlar. Hal böyle olunca bu durumda yapılacak bir şey var. Marifet iltifata tabi. Bu iyi hizmetler için Besim Başkana oy verdiklerinde, zamları yapanlara, kendilerini yalnız bırakanlara da bir sarı kart göstermiş olacaklar. Zamma rağmen iktidara oy veren, iktidarın zammına engel olamaz. Zamma, zulme rağmen, yoksulluğa rağmen iktidara oy vermek yerine Besim Başkana oy vermek, CHP’ye oy vermek hem iktidara bir mesaj, hem de iyi yapılan işlere bir destek olacaktır. Son sözüm. Manisa Büyükşehir iyi yönetilmiyor, bıkmış, paraya doymuş ama ranta doymayan, yandaş kayıran, kendi arsalarına imar değişikliği yapan, halkı küçük gören bir anlayış ile yönetiliyor. Biraz önce tanıştınız, biliyorsunuz. Manisa’nın evladı, rantiyeci değil. Traşçı Ahmet’in oğlu. Mimar, 40’lı yaşlarında. Cıva gibi bir delikanlı var. Eğer biz Ferdi Zeyrek’e büyükşehri verirsek, Akhisar’ın büyükşehirden yaşanan bütün sorunlarının da çözülmesine katkı sağlayacağız. Sizden bu iki genç kardeşime birlikte sahip çıkmanızı, Akhisar’ın geleceğine sahip çıkmanızı, Manisa Büyükşehir’i bundan sonra iyi yönetecek, temiz yönetecek, genç bir başkana emanet etmenizi bekliyor ve onlar için sizden destek istiyorum.
Son sözüm siz Akhisarlılar, hemşerilerim çok güzel insanlarsınız. Ülkesini, vatanını, yaşadığı yeri seven, birbirini seven insanlarsınız. Sizi hepimiz seviyoruz, başkanımız, kadroları seviyor. Akhisar’da sevginin, hizmetin, şefkatin sürmesine ve Akhisar’ın kalkınmasının, gelişmesinin sürmesine destek olmaya devam edin. Onları sizlere, sizi de Allah’a emanet ediyorum.”