CHP 38. Olağan Kurultayı devam ediyor CHP Genel Başkanlığı’na aday olan değişimcilerin desteklediği Özgür Özel, konuşması sırasında Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Alınan bilgilere göre adaylık konuşması yapmayacağı açıklanan Kılıçdaroğlu, Özelin konuşması sonrasında kendisine cevap hakkı doğduğu için kürsüye gelerek delegelere hitap etti Özgür Özelin konuşmasına cevap verdi
Özgür Özel’in olayları çarpıttığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Olayları çarpıtarak anlatmanız doğru değil. Genel başkan olacak kişinin olayları çarpıtmadan sizin önünüze sağduyu ile çıkmalı, güler yüzle çıkmalı. Ben Özgür kardeşimi severim, uzun süredir beraberiz. Belediye başkanı olacağım dedi, aday oldu, milletvekili olacağım dedi, vekil oldu. O arkadaşlarla beraberdik. O eleştirileri keşke MYK’da PM’de söyleselerdi ve ben de dinleseydim, beraber mücadele etseydik. Oraya gelince evet diyeceksin, buraya gelince hayır diyeceksin. Olmaz. Genel başkanlarda çifte standart olmaz. İşin özü budur” diye konuştu.
“Uzun süredir beraber çalışıyoruz, yüzüme karşı söyleseydin”
Eleştiriye açık olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Uzun yıllardır beraber çalışıyoruz. Eğer uzun yıllardır beraber çalışıyorsak ve CHP’nin bir dış politika danışma kurulu olduğunu bilmiyorsa bir arkadaşımız ve o dış politika danışma kurulunda iki genel başkanımızın da yer almasını bilmiyorsa oraya bir soru işareti koymak zorundayım. Dış politika konusunda hem büyükelçilik yapmış arkadaşımız hem uzun süre danışmanlığımı yaptı. Evet listeye koydum, e seçilmedi. Örgüt izin vermedi. Örgütün PM’de seçmediği bir büyükelçiyi hangi gerekçe ile MYK’ya taşıyacağım. Eleştiriye açığım, benim kadar eleştiriye açık hiç kimse yoktur. PM’de beni eleştirenin asla sözünü kesmem, dinlerim. Keşke burada anlattıklarını uzun süredir beraber çalışıyoruz, yüzüme karşı söyleseydin” diye konuştu.
“Türkiye’yi değiştiremez ve dönüştüremezler”
“Hâlâ benim ABD’ye, İngiltere’ye niye gittiğimi arkadaşım öğrenmemişse” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye’ye teknoloji getireceğiz. Dünyanın bir numaralı üniversitesine, MIT’e gidiyorum. Hâlâ ondan haberi olmayan bir kişi varsa ve partide görev yapıyorsa beni dinlemiyor demektir. Bakınız, Osmanlı sanayi devrimini kaçırdığı için battı. Türkiye’nin teknoloji devrimini yakalaması lazım. Dünyanın en önemli hocalarıyla, üniversiteleriyle görüştüm. Ben oraları geziyorum. Bu ülkeye devrimi, teknoloji devrimini getirmek için mücadele ediyorum. Ve hâlâ burada kısır bir politik tartışma konusu oluyorsa o arkadaşlar Türkiye’yi değiştiremez ve dönüştüremezler. Türkiye akılla, bilgiyle, birikimle büyüyecektir. Bakınız CHP’nin geliştirdiği bir kavram var: Yüksek yetenek inşası. Bu, toplumun en zeki çocuklarını devlet desteğiyle yurt dışına göndermek ve hepsini Türkiye’ye getirip ülkeye hizmet eder durumuna taşımaktır. Siz bu kavramı bilmiyorsanız CHP’yi tanımıyorsunuz demektir.
Kılıçdaroğlu, kendisinin ömür boyu genel başkan olmayacağını, uygar insanlar gibi devir teslim yapacağını söyledi ve delegelere, “Genel başkanı seçecek olan ben değilim, sizsiniz” dedi:
“Eleştirinin kendi içinde tutarlı olması lazım. Dedim ki, ‘Ömür boyu benim genel başkanlık yapmak gibi bir durumum yok. Ama ben günü gelecek, sosyal demokrat arkadaşıma devredeceğim’ dedim. Vay efendim, ‘Bunlar nerede saklanıyor’ dediniz. Daha bir ay önce İstanbul’da iki il başkanımız devir teslim töreni yaptı. Nasıl yaptı? İstanbul’da eski il başkanımızla yeni il başkanımız devir teslim töreni yaptılar. Ben de yeni genel başkana devir teslimi yapmayacak mıyım? Bunun sağ ile solla ne ilgisi var, bunun eleştiriyle ne ilgisi var? Elbette kurultay bir genel başkan seçecek, ben de eski genel başkan olarak diyeceğim ki, ‘Gel, devir teslim yapacağız’, ben ona çiçek vereceğim, o bana verecek. Ne odası arkadaşlar ya, ne arka planları? Genel başkanı seçecek olan ben değilim, partinin örgütleri. Bizler de devir teslim yapacağız. Uygar insanlar gibi. Bunu başka yerlere çekmenin bir anlamı var mı? Sanki örgüt hiç yok ve ben tek başıma genel başkan seçiyorum. Genel başkanı belirleyecek olan sizsiniz.”