Havaların soğumaya başladığı bugünlerde üst solunum yolu enfeksiyonları da hızla artıyor ve pek çok insan hastalık semptomlarının uzun süre geçmediğini ifade ediyor. COVID -19, influenza A ( grip) ve RSV ( (Solunum sinsityal virüsü) virüsü kaynaklı hastalıklar bu dönemde “Üçlü salgın” olarak hızla yaygınlaşıyor. Hastalıktan kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için kişisel tedbirlerin alınması önem taşıyor. Memorial Şişli Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Servet Alan, üst solunum yolu virüslerine karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Kazanılmış bağışıklığın azalması üst solunum yolu virüslerini artırdı
Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını sırasında maske, mesafe ve hijyen kurallarına daha önce hiç görülmediği kadar dikkat edildi. Geçtiğimiz 2 yıl içerisinde insanların toplu bulunduğu alanlarda maske kullanımı, COVID-19 virüsü dışında solunum virüslerinin bulaşma oranını da azalttı. Maske kullanımı bu dönemde dünyaya gelen çocukların üst solunum yolu virüslerini hiç tanımamasına yol açtı. Toplumdaki yetişkin insanlar da 2 yıldan uzun bir süre solunum virüsleriyle daha az karşılaşmış oldu. Bu durum da toplumda kazanılmış üst solunum yolu bağışıklığın azalması nedeniyle bu virüslerin zemin hazırladığı hastalıklara karşı duyarlılığı artırdı. Mevsim geçişinin yaşandığı bu günlerde birkaç yıldır çok daha seyrek olarak karşılaşılan virüsler bu etkenlere karşı kazanılmış bağışıklık azalmış olduğu için daha kolay bulaşmaya, daha sık ve daha ciddi hastalığa yol açmaya başladı. Bu nedenle özellikle bu dönemde korunma tedbirlerine büyük önem verilmesi gerekmektedir.
COVID-19, grip ve RSV’nin aynı anda görülmesi hayati riske neden olabilir
Toplumda üst solunum yolu hastalıklarının en bilineni olan grip dışında RSV de solunum yoluyla hızlı bulaşan bir virüstür. Tüm dünyada üçlü salgın (triple epidemi) adı verilen COVID-19, grip ve RSV virüsünün kış aylarında hızlı bir şekilde artış göstermesi gözlemlenmektedir. Okulların açılması ve mevsim geçişlerinde sık görülmeye başlayan üçlü salgın ülkemiz için de risk oluşturmaya başlamış durumdadır. Polikliniklere çok sayıda hastanın solunum yolu enfeksiyonu yakınmaları ile başvurduğu görülmektedir. Bu hastalarda yapılan testlerde özellikle influenza A (grip) virüsüne sıklıkla rastlanmaktadır. Viral solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı sonbaharda artmaya başlamakta, ilkbaharın sonuna doğru giderek azalmaktadır. Daha önceki yıllarda sene sonunda görülen influenzalı hasta sayılarındaki artışın bu yıl daha erken ortaya çıkmaya başladığı görülmektedir. COVID-19, grip ve RSV’nin peş peşe veya aynı anda görülmesi, kişide daha ciddi bir hastalık tablosunun ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bu durumdaki hastaların iyileşme süresinin geç olmakta ve hayati risk de artabilmektedir.
Maske kullanmaya özen gösterilmeli
Toplumu üçlü sangından korumak için COVID-19 sürecinde olduğu gibi önlemler alınması gerekir. Öncelikle nezle, grip, COVID-19 benzeri solunum yolu yakınmaları olan hastaların mümkün olduğunca evde kalması önerilmektedir. Dinlenmek, yeterli uyku ve iyi beslenmeye özen göstermek iyileşmeyi kolaylaştıracaktır. Doktora başvurulması ve uygun tedavinin planlanması önemlidir. Hasta olan kişilerin başkalarıyla aynı ortamı paylaştığında maske takması diğer insanlara bulaşmayı ciddi ölçüde azaltacaktır. Özellikle sonbaharın sonu, kış ve ilkbahar başı gibi görülen soğuk havalarda, kapalı ortamlarda geçen sürenin daha fazla olduğu, solunum yolu enfeksiyonlarının daha sık görüldüğü mevsimlerde, toplu taşıma gibi kalabalık yerlerde sağlıklı insanların da maske takması bulaşmayı azaltmaya katkıda bulunacaktır.
Grip ve COVID-19 aşılarını ihmal etmeyin
RSV için şu anda kullanımda olan bir aşı bulunmamaktadır fakat aşı çalışmaları devam etmektedir. Oldukça etkili olan influenza ve COVID-19 aşıları hastalığın ortaya çıkmasını önleyebilir. Aşı, hastalık ortaya çıksa bile, semptomların daha hafif seyretmesine yardımcı olacak, hastaneye, yoğun bakıma yatışları ve can kayıplarını azaltacaktır.