CHP’nin TBMM ‘deki Grup Toplantısı’nda, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Okul Arkadaşım diyerek seslendiği MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliyide masraflarını kendi karşılamak üzere ABD’ye davet etti.
Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, kendisinin ABD ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamalarını anımsatarak, şöyle devam etti:
“Bahçeli demiş ki ‘Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını millete açıklamak zorundadır’. Güzel, vallahi çok güzel. Açıklarım. Sevgili Bahçeli, seni Amerika’ya davet ediyorum, Boston’a. Uçak biletini ben alacağım, beraber gideceğiz. Yine söz veriyorum; Boston’da bütün masraflar bana ait, seni 5 yıldızlı bir otelde ağırlayacağım. Ertesi sabah ben New York’a hangi saatte gittiysem o saatte yine benim bindiğim arabaya sen de bineceksin, ben de bineceğim ama önce devletin görevlisi olan benim koruma amirim olmayacak, senin koruma amirini götüreyim, o olsun. Gazeteciler vardı, iletişim koordinatörü CHP’den, onu da götürmeyim, senin iletişim koordinatörün olsun. Manhattan adasına gidelim. Gittikten sonra o 35 katlı binayı bulalım, 35 katlı binanın önünde güzel bir fotoğraf çekelim, belki sen içeriye de girersin, ‘bu rezaleti kim yapmış’ diye de sorabilirsin, sorarsan çok memnun olurum. Orada giden para bu fakir fukaranın parası. O destek verdiğin saraydaki adam var ya, el kaldırıp indirip destek verdiğin adam, oğlu buradan milyon dolarları gönderiyor, kızı orada 35 katlı gökdelen yapıyor. Bay Kemal de bunu yiyecek. ‘Kadınların kılık kıyafetlerine siyasetçiler karışmasın’ diye kanun teklifi vermiştik, burada açıklama yapmış, ‘aileyi de koruyacağım’ demiş. Sayın Bahçeli benim oraya gidiş nedenim bu açıklamadan sonra onun ailesini Türkiye ve dünyaya tanıtmaktır. O, ailesi milyon dolarlarla oynuyor, paralar geliyor, gökdelen yapılıyor. Eğer bir aile hakkında konuşulacaksa orada başlayalım ve önce o aileyi konuşalım. Bunu söyledim. Orada zaten 10 dakika sürdü küçük videonun çekimi. 10 dakika sürmesinin nedeni de ambulans sirenleri vardı, onun gitmesini bekledik. Oradan tekrar arabaya bineriz Washington’a gideriz, yolda araba mecburen benzin alıyor, benzin aldığı yerde bir hamburgerci var, söz veriyorum hamburgeri ben alacağım, sana ikram edeceğim. Washington’a gittiğimiz zaman saati al, benim saatime güvenmiyorsan, hani senin var ya 17-25’i gösteren saatin, o saati al yanına.”