İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kadıköy’ün yıllardır ihmal edilmiş alt yapı sorunlarını büyük ölçüde çözecek projenin temelini, ‘150 Günde 150 Proje’ maratonu kapsamında attı. Temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havaalanı metro hattıyla ilgili sözlerine yanıt verdi. “Dile getirdiği düşünce ne? Efendim ben, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ya da Ekrem İmamoğlu olarak, yapılan Sabiha Gökçen bağlantısının, metro hattının bizim tarafımızdan yapıldığını söylemişim” diyen İmamoğlu, “Bir kere benim tweetim orada duruyor. Tweetimde söylediğim şey şu: ‘Bunun parasını biz ödeyeceğiz.’ Niçin ‘Biz ödeyeceğiz’ diyorum? Bazı yatırımlar yapılır, merkezi idare tarafından kuruma teslim edilir ve parası tahsil edilir. Mesela İSKİ bunlardan biri. İSKİ, şu ana kadar Melen’de 1,5 milyar liranın üzerinde merkezi idareye para ödemiş durumda. 6 sene önce, günü ve saati belirlenmiş bir biçimde Melen’i açabilselerdi, şu anda onun da parasını ödemiş olacaktık neredeyse. Hala açamadılar” ifadelerini kullandı.
KADIKÖY / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İSKİ Kadıköy Atık Su ve Yağmur Suyu Yatırımları Temel Atma Töreni”nde konuştu. İmamoğlu, Göztepe 60. Yıl Parkı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, İBB ve İSKİ’nin çalışmalarına değinerek, güncel konulara dair çarpıcı açıklamalar yaptı. İstanbul’un geçmiş dönemlerde ihmal edilmiş bir şehir olduğunu vurgulayan İmamoğlu, Kartal’dan Üsküdar’a, Pendik’ten Bakırköy’e, Beşiktaş’tan Kadıköy’e kadar denize kıyısı olan ilçelerde önemli alt yapı yatırımları yaptıklarının altını çizdi.
“İSKİ, ENGELLEMELERE RAĞMEN HİZMETLERİNİ BİR BİR YERİNE GETİRİYOR”
İBB’nin köklü kurumu İSKİ’nin her türlü ekonomik zorluk ve engellemelere rağmen bu çalışmalarda önemli roller üstlendiğine dikkat çeken İmamoğlu, “Cezalandırılma gayretinde olunan İSKİ, kararlılıkla sürecine devam ediyor ve hizmetlerini bir bir yerine getiriyor” dedi. Kadıköy’deki atık su ve yağmur suyu yatırım projesinin de bunlardan bir tanesi olduğunu belirten İmamoğlu, “Kadıköy ilçemiz, ne yazık ki çok karışık çalışan yağmur suyu ve kanalizasyon altyapısına sahip. Çünkü, uzun yıllardır Kadıköy’e bu anlamda yatırım yapılmamış. Yetersiz bir hidrolik kesite sahip, aynı zamanda tasarım ömrünü tamamlamış ve nitelik açısından da çok sorunlu bir altyapıya sahip bu ilçede -evet üstü çok güzel görünüyor, her şey güzel- ama altyapı bir o kadar hazin. Bu bağlamda derhal bu sürece parmak bastık ve çalışmalarımızı yaptık, yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
MALİYE BAKANI’NA TEPKİ: “SADECE BİR İMZAYI ESİRGEMENİN ANLAMINI BİR TÜRLÜ BULAMIYORUM”
Göztepe-Ataşehir-Ümraniye metro hattının da Kadıköy için önemli olduğunun altını çizen İmamoğlu, proje için sağladıkları krediye onay verecek imzayı atmayan Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye şu sözlerle tepki gösterdi:
“Bütün engellemelerine rağmen, ciddi katkılar sunarak, hazır kredisini kullandırtmamak için, o cümlelerine hala ne demek istedi diye anlayamadığım Maliye Bakanı’nın önünde durması ve imzalamamasını ben anlayamadım. ‘Acaba farklı düzlemlerde mi yaşıyoruz’ diye, özellikle son kurduğu cümlelerden sonra düşünmeye başladım. Arkadaşlarıma, onun anlayacağı literatürden cümleleri bana hazırlamalarını istedim. Ve bir dahaki konuşmamda, o ‘heterodoks’ ve benzeri kelimeleri içine katarak, kendisine İstanbul’dan mesaj vermeyi düşünüyorum. Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası’nın bize, ‘Paranız hazır’ diye sunduğu bir krediyi… Sadece imza… Teminat değiller. Yani bize kefil dahi olmuyorlar. Sadece bir imzayı esirgemenin anlamını, ben, bir türlü bulamıyorum. Biz bunu her halükarda yaparız. Bakın; kredisi yok diye durdurulan Bostancı-Dudullu hattını tıkır tıkır yaptık. Bu yıl sonunda açıyoruz. Bostancı’dan Dudullu’ya, 14 kilometre. Olağanüstü bir metro hattını, yine Kadıköy sınırlarında, Kadıköylülerle buluşturuyoruz. Dolayısıyla, ne yaparlarsa yapsınlar işimize ve yolumuza devam edeceğiz.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A YANIT: “MELEN’İ AÇSALARDI, ONUN DA PARASINI ÖDEYECEKTİK”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün yaptığı konuşmasında İstanbul’la ilgili düşüncelerini dile getirdiğini belirten İmamoğlu, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Dile getirdiği düşünce ne? Efendim ben, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ya da Ekrem İmamoğlu olarak, yapılan Sabiha Gökçen bağlantısının, metro hattının bizim tarafımızdan yapıldığını söylemişim. Bir kere benim tweetim orada duruyor. Tweetimde söylediğim şey şu: ‘Bunun parasını biz ödeyeceğiz.’ Niçin ‘Biz ödeyeceğiz’ diyorum? Bazı yatırımlar yapılır, merkezi idare tarafından kuruma teslim edilir ve parası tahsil edilir. Mesela İSKİ bunlardan biri. İSKİ, şu ana kadar Melen’de 1,5 milyar liranın üzerinde merkezi idareye para ödemiş durumda. 6 sene önce, günü ve saati belirlenmiş bir biçimde Melen’i açabilselerdi, şu anda onun da parasını ödemiş olacaktık neredeyse. Hala açamadılar. Gideceğim Melen’e. Nasıl tedbirler alacaklar, bilmiyorum. İçeriye gireceğiz. Durumu göreceğiz. Çalışılmıyor orada. Melen işi muammaya dönüştü. Neredeyse 10 milyar liraya yakın bir yatırım, bedel çöp olma riskiyle karşı karşıya. Dolayısıyla kurumlarımız parayı geri öder. Ben de orada diyorum ki; ‘Kardeşim, bizi davet etmiyorsunuz. Ama bunun parasını Büyükşehir Belediyesi ödeyecek. Maliyetini biz karşılayacağız.”
“BİZİ DAVET ETMEZKEN, 16 MİLYONU DAVET ETMİYORSUNUZ”
“Bir de 2019 yılında bir karar alıyor Sayın Cumhurbaşkanı, -ne hikmetse- metro hatlarıyla ilgili geri ödemenin pozisyonunu değiştiriyor. Yani geçmişle bugün arasında, tam 36 kat daha fazla bizden kesinti yapılıyor. Bunun anlamı ne? Bu yapılan hattın bedeli, yaklaşık 4,5 milyar lira. Arkadaşlara sordum, ‘Nasıl bir kesinti yapılacak’ diye. 4,5 milyarın bedelini, bizden 3 yıl içinde almayı planlıyorlar bu yapılan son kararla. 3 yılda benden keseceğin parayı bana versen, ben bunu zaten yaparım. Biz 10 yıllık kredi buluyoruz, ona bile imza atmıyorsunuz bizden 3 yılda parayı geri almayı planlıyorsunuz. Dolayısıyla şunu dedik tweette özet olarak: Kardeşim, bizi davet etmezken, 16 milyonu davet etmiyorsunuz. Parasını size ödeyecek olan kurumu davet etmiyorsunuz. Ekrem İmamoğlu bugün var. Yarın bir başkası var. Dün bir başkası olduğu gibi. Onun için bunu hatırlatıyorum. Kendileri de yine bize ‘Efendim bizim yaptığımız işi sahipleniyorlar’ diye oradan bir nevi laf atıyorlar. Bu sene bitmeden 3 raylı sistem açılışımız var. Önümüzdeki yıl içerisinde de açılışlarımız var. Ben, yine burada bütün nezaketimle beraber, halkımızın demokrasiye olan inancı ve tutkusuyla beraber, bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı, ‘Hepimizin Cumhurbaşkanı’dır’ diyerek, ‘Bu fırsatı kaçırmayın Sayın Cumhurbaşkanı. Zaten 7-8 ayınız kaldı. Önümüzdeki günlerdeki açılışlarımıza sizi davet ediyorum. Buyurun gelin. Çünkü, bizim yaptığımız metronun da İSKİ yatırımlarının da sahibi millet; bakanlığın yaptığı yatırımların da sahibi millet. Dolayısıyla ben size yürekten teşekkür ediyorum.”
“HELE HELE BİR BAKAN…”
“Hele hele bir bakan, bu işten sorumlu bir bakan… Onun da işi, gücü bana laf atıyor. Ama kendi unutmuş, zavallı bir biçimde ‘İstanbul’la ilgili bakan’ pozisyonuna bürünmüş. Ve ‘emek hırsızı’ diye bir tarif yapıyor. Üzücü. Bir de ‘Kendilerinin beceremedikleri işleri biz beceriyoruz’ diyorlar. İnsan, bence aynaya baksa, utançtan o aynaya bakamaz. Yere çöker. Utançtan. Niye biliyor musunuz? İstanbul’da durdurulan bütün metroların altında, bugünün bakanının imzası var. Niye diyeceksiniz? Çünkü o dönemin genel sekreter yardımcısı. Yani o yönetimin içindeki bir insandan bahsediyoruz. Tamamının durdurulmasında kendi imzası var. 2015’te bakanlık tarafından başlatılan bu hat da tam 7 yıl sonra bitirildi bu arada. Geciksekse gecikse 3-4 yılda bitirilecek işi, 7 yılda bitirmiş; bize iş bilmekle bilmemek arasındaki kavramları zavallı bir biçimde hatırlatmaya çalışıyor.”
“TALİMAT ALMADAN KONUŞAMAYAN BİR ARKADAŞ”
“Kendisiyle ilgili konuşmayı kendime zul buluyorum. Kısa bir dönem benim de genel sekreter yardımcılığımı yaptı 1,1,5 ay kadar. Yani 18 gün ve sonraki dönemlik bir süre. Ağzını açıp tek kelime söylemeyen, fikrini bile söyleyemeyen, talimat almadan konuşamayan bir arkadaş, benimle ilgili her gün konuşuyor zavallı bir biçimde. Çünkü, talimat öyle. Başkasının sesi olduğunu bildiğim için, o ve onun gibiler; onları dikkate almıyorum. Ve sadece ‘zavallı’ gibi yorumlar yapıyorum. Ancak ‘emek hırsızı’ kelimesine bir başka cevabım var: Yapılmamış bir işe imza atarak, bugünün parasıyla, seçime 2-3 ay kala, 60 milyon liranın ödenmesini sağlamış. Yapılmamış bir iş. Tümden tespitli, tümden ispatlı. Ve sonuca dönük suç duyurumuz yapılmış. Savcılıkta sümen altı ediliyor. Soruşturma dosyasına İçişleri Bakanlığı tarafından el konulmuş bir biçimde. Çünkü niye attı o imzayı biliyor musunuz? Ben tahminimi söyleyeyim mi? Neye imza attığını bile bilmiyor. Talimat geldiği için öyle imza attı. Böyle bir imzayı atmış bir insan, bize emek hırsızlığından bahsediyor. Televizyonlara çıkıp anlattırıyorlar.”
“ONLARIN İŞİ GÜCÜ EKREM İMAMOĞLU’YLA UĞRAŞMAK OLSUN…”
“Olsun; onların işi gücü Ekrem İmamoğlu’yla uğraşmak olsun. Yalan ifadelerle suçlamak olsun. Ben yine de halkımıza yüzü dönük bir biçimde hizmet etmeyle ilgili, gece gündüz çalışmaya devam edeceğim. Çünkü, Allah bize yardım etsin, dua ediyorum elbette ama biliyorum ki, bize inancı yüksek insanlarımız var bu şehirde. Allah beni 16 milyon yaşayanıma, hemşehrime mahcup etmesin. Onlara hizmet etmekten onur ve gurur duyuyorum. İsrafa izin vermeyeceğiz. Bir avuç insana, mutlulukla ilgili imzalar atmayacağız. Memleketimiz için, şehrimiz için çalışmaya devam edeceğiz. İBB bütçesiyle bize karşı anlamsız bu tür yarışa girenler ve süreçleriyle ilgili birtakım laflar atanlara ben diyorum ki: Belediyemizin standartlarına ve iş yapma ahlakına ve anlayışına erişin. Ondan sonra konuşun. Sizi ondan sonra dinleyeceğim.”