MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,Türkiye Büyük Millet Meclisinde bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada CHP lideri Kılıçdaroğluna bir destek bir eleştiri yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenen Bahçeli, “Sayın Kılıçdaroğlu, bu vahim manzara karşısında hala çıtın çıkmıyor, bir şey demiyorsun, diyemiyorsun. Bu sessizliğini neye yoralım? Bu tepkisizliğini nasıl değerlendirelim? Polise yumruk atan soysuzun yanında mısın karşısında mısın? Açıkla da duyalım. Sözde Kürdistan çığlığı atan namertlere, vahşetin elebaşlarına itiraz edecek misin? Bunu ne zaman yapacaksın? Yoksa sükut ikrardan gelir diyerek zımnen onay mı vereceksin? Haydi konuş da bilelim. Şımarttığın, masa altına saklayıp pışpışladığın bölücüler Türkiye’ye ve Türk milletine zalimlerin tazyik ve telkiniyle kafa tutuyor, susmaya, sinmeye, silik bir gölge gibi hadiseleri izlemeye devam mı edeceksin? Kadıköy’de polise yumruk atan çürümüşün arkasında duran, arkasından gelen bellidir ve bugünkü CHP yönetimidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun, “CHP eski CHP değildir” açıklamasının boş yere söylemediğini kaydeden Bahçeli, “Eski CHP, yerini yenisine değil, Kandil’in ve zalimlerin kontrolüne resmen girmiş, iradesi zincire vurulmuş CHP yönetimine zoraki şekilde devretmiştir. Nitekim CHP işgal ve iğfal edilmiştir. CHP yönetimi ele geçirilmiş, kaynağından bütünüyle uzaklaşmıştır.” dedi.
Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun, 12 Haziran’da şehitlerle ilgili yayımladığı taziye mesajında, terör örgütüne bir atıf olmadığına dikkati çekerek, “Sayın Kılıçdaroğlu, PKK’yı terör örgütü olarak görüyor musun görmüyor musun? Terörle mücadelenin safında mısın değil misin? Bu soruları açıklığa kavuşturman, eğmeden, bükmeden, kaçak güreşmeden cevap vermen milletimizin en doğal ve haklı beklentisidir. Bilmelisin ki ihanete tavır alamayan, ihanetin tarafındadır. Cinayete tepki koyamayan, canilerin koynundadır.” görüşünü paylaştı.
CHP yönetiminin, tarihi bir imtihanın ortasında olduğunu savunan Bahçeli, “Kılıçdaroğlu ve zillet partileri masa altlarının izbeliklerinde kaybettikleri itibar ve saygınlıklarını, aydınlık diye sokak lambalarının önünde arayacak kadar şaşkın ve şuursuzdur. Zillet ittifakı rotasızdır, ruhunu ve siyasi onurunu kiraya vermiştir.” ifadesini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun, “Demokratik Geleceğimizin İnşası: Kürt Meselesi” çalıştayında yaptığı konuşmaya işaret eden Bahçeli, “Bu çalıştaya PKK’lıların ve FETÖ’cülerin aleni katılımı bölücü bir provokasyondur. Serok artık kartını açık oynamaktadır ve PKK tezlerini savunacak kadar çukurlaşmıştır. Serok Ahmet, Türkiye’nin başına sarılmış beladır, kumanda edilen mandacıdır, geçmişi ve geleceğiyle siyasi kundakçıdır.” diye konuştu.
Devlet Bahçeli konuşmasının devamında ise Kılıçdaroğluna destek çıkarak,
Kılıçdaroğlu’nun mezhebi, etnik kökeni, doğduğu yer bizim siyasi eleştirimizin tamamıyla dışındadır. Ve mutlaka saygı gösterilmelidir.
Türk milletinin hiçbir ferdi Türk-Kürt, Alevi-Sünni, inanan-inanmayan, laik-antilaik diyerek ayrılamaz, tasnif edilemez, ayrımcılığa maruz bırakılamaz.
Kökeni, mezhebi, anasının dili ne olursa olsun bu millet benim, bu vatan benim, bu bayrak benim diyen herkes bizim kardeşimizdir.
CHP Genel Başkanı’nın Alevi İslam inancına sahip olması onun için bir kayıp, bir handikap, utanacağı veya mahcubiyet duyacağı bir özelliği değildir.
Bilakis Alevi İslam inancına sahip olan kardeşlerimiz bizim can beraberimizdir, kardeşlikle geçen Türk-İslam asırlarının gönül ve sevda erleridir.
Mezhep üzerinden fitne çıkarmaya heves ve tevessül edenler fitnenin çıbanbaşlarıdır.
Aynı ittifak içinde Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğinden kaygı duyanlar, bunu da kamuoyuyla bir kurgu çerçevesinde paylaşanlar sorumsuz olmakla birlikte milli birlik ve dayanışma ruhunu zedelemek isteyen görevli provokatörlerdir.
Bizim merakımız, Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğini kamuoyuna taşıyanların bir rol paylaşımı içinde olup olmadığı, talimatla hareket edip etmediği, bu kumpasın arka dekorunda siyasi bir hesabın bulunup bulunmadığıdır.
Zillet ittifakının mezhep kışkırtmasına teşebbüs etmesinin aklını veren kimdir?
Bu Yezid siparişini hazırlayan kimlerdir?
Takdir edeceğiniz üzere peş peşe gelen özür mesajlarının hiçbir geçerliliği, hiçbir inandırıcılığı yoktur ve olamayacaktır.
Kılıçdaroğlu’nun laçka ve lekeli siyasetiyle gece gündüz gibi ayrı olsak da, doğuştan sahip olduğu etnik ve mezhebi hasletlerine saygı duymak insani, milli ve manevi bir sorumluluğumuzdur.
Türk milleti, köken ve mezhep farkı gözetmeksizin, kendisine biçilen kefeni yırtıp atma ferasetini gösterecek ve kurulan tehlikeli tuzaklara asla düşmeyecektir.
Vakit, hiçbir ayrım yapmadan, “bayrak”, “vatan” ve “millet” ortak paydasında buluşma vaktidir.
Vakit, göğsünü gere gere millete mensubiyet onurundan iftihar eden her bir insanımızla kucaklaşma vaktidir.
Bizim düşünce ve inanışımıza göre, Türkiye’de yaşayan 85 milyon vatandaşımız Cenab-ı Allah’ın kutsal bir emanetidir.
Hangi kökenden gelirse gelsin, Türk milletini oluşturan her fert şanlı tarihimizin kutsal bir hatırasıdır. dedi