MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ;Türkiye’nin üç ana başlık altında acil ve stratejik tedbirler almasının “milli bir zaruret olduğunu” vurguladı.
Bahçeli, birinci stratejik tedbir olarak, gıda güvenliğinin tam ve eksiksiz sağlanması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hassasiyeti, yaptığı açıklamaların, Tarım ve Orman Bakanlığının kayda değer ve önleyici adımlarının milleti rahatlattığını söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“MHP, tarım sektörünü Türkiye’nin varoluş mücadelesinin kemer taşı olarak değerlendirmektedir. Hem doyacağız hem doyuracağız hem de kendi kendimize yeten bir ülke olacağız. Bu nedenle ekilebilir tarım arazilerini genişletmek ve çiftçilerimizi desteklemek zorundayız. Bizim düşüncemize göre, tarım sektörünün; yüksek verimlilikle ve kaliteli ürün üreten, teknoloji kullanabilen, ülke insanını besleyebilen ve ihracat kapasitesi yüksek, büyümeye sürdürülebilir katkı sağlayan bir yapıya kavuşturulması esastır.
Bu sektör üretim, işleme ve pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulmalıdır. Üretici örgütlerinin güçlendirilmesine, tarımsal işletmelerin rekabet güçlerinin arttırılmasına ve pazarlama ağlarının geliştirilmesine ağırlık verilmelidir. Çiftçilerimize sağlanacak devlet desteği ürünün arz ve talebini dikkate alan, üreticinin yoksulluğunu ortadan kaldıran, refah artışı sağlayan, girdi maliyetlerini azaltan, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesini gözeten, afetlere karşı koruyan bir anlayışla yapılandırılmalıdır. Ülkemiz şartlarına uygun yüksek verim ve kalitede tohum, fide, fidan ve damızlık hayvan geliştirilmesi ve üretimi desteklenmeli, dış bağımlılığa son verilmelidir.
Tarımsal ürünlerin çeşitlendirilmesi, verim ve kalitenin yükseltilmesi, yerinde işlenerek katma değer elde edilmesi, istihdam sağlanması, marka olarak pazarlanmasına dayalı temel tarımsal yapılanma oluşturulmalıdır. Bunun yanında yatırım ve teknolojiyi kırsal alanlara yöneltmek üzere, tarım-sanayi entegrasyonunun sağlandığı kırsal cazibe birimleri olan ‘Tarım kentleri’ kurulmalıdır. Ülkemizde gıda güvenliği ve güvenilirliği çağdaş normlara, herkesi kapsayacak ve koruyacak seviyelere ulaştırılmalıdır. Bizim bu alanlarda yapılacak her girişime desteğimiz tamdır.”