Dokunursa sanki diğerini incitecekmiş gibi dönerek gökyüzünden düşerek toprakla buluşuyorlar.
Seyirlerine doyum olmuyor. Bir birlerinin üstüne, yanına düşmekten korkmadıkları gibi hiç de rahatsız olmuyorlar.
Gördüğüm beyaz. Adı kar tanesi…
Gün açarken, duyduğum kombinin hırıltısı, site görevlisinin kürek sesi..
Aklımda işlerine gidecek evlerine dönecek insanlar.
Bahçemizdeki çam ve bodur ağaçların yaprakları topladıkları karın ağırlığından rüzgârı dahi önemsemiyorlar.
Odama pencereden soğuk ve temiz hava giriyor. Kahvenin etkisiyle gözlerimi ovuştururken zihnimi toparlamaya çalışıyorum.
Gözlerimi bahçedeki beyaz örtüden alamıyorum. Kardelen görmeyi umarken gözlerimle tüm bahçeyi tarıyorum.
Aklıma birden dışarda kalan canlılar geliyor.
Aynı anda Valiliğin günlerdir yaptığı açıklamalarda yaşlı ve özürlü çalışanların dışında işe gidecekler hakkında veremedikleri kararları düşünüyorum.
Yolların açık olduğunu, iş makinalarının yolları açmak için mücadele içinde olduğunu yazıp, anlattıklarını hatırlıyorum.
Birden, Meteorolojinin yoğun kar yağacak duyurusunu dikkate alan AVM’de ki işletme sahibi Özlem Hanım iş yerini erken kapatarak, ödeyeceği cezaya rağmen bir an önce evine gitmek arzuyla yolda kalmış. Komşunu arayarak aracını bırakıp, ikametgâhına saatler sonra ulaşabildiğini anımsadım.
“Biz uyardık, meteorolojinin 10 gündür yapmış olduğu hava tahmini doğru çıktı” diyen yetkililer; oluşturdukları kriz masasında her şeyi konuştular da AVM’ler konu dahi olmadı.
Hükümet, içişleri, karayolları yetkilileri nasıl bu insanları düşünemediler. Anlamış değilim.
Günlerdir tüm medyayı didik didik etmiştim.
Valiliğin internet sitesinde karla mücadele ile ilgili şu kadar araçla mücadele ediyoruz.. İBB ise araçlarınızla çıkmayın uyarısından başka bir şey duymadım, görmedim, okumadım.
Bir de bunlara 12 saat süren elektrik kesintisi eklendi.
Kriz masasında bulunanlardan;
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ; “Son 30 yılın en soğuk ve yoğun kar yağışlı günlerini yaşadık. Öncelikle İBB ile koordineli hareket eden 16 milyon İstanbullu hemşerime ve sahada emek veren binlerce yol arkadaşıma teşekkür ederim. Kar yağışı Pazar günü de devam edecek ama zor olanı geride bıraktık.”
Valimiz “İstanbul’umuzda yoğun kar yağışı ve olumsuz hava koşullarında 159 personel, 1118 gönüllü, 98 araç ile OHT, park alanlarında ve yollarda hemşehrilerimizden sıcak çorbasını, suyunu ve ikramlarını eksik etmeyen, 154 yıllık çınarımız, Kızılay’ımıza teşekkür ediyorum.”
Ve hangi saat aralığında hava koşulların nasıl olacağını Tweet ve tv ekranlarında anlattılar.
Cumhuriyet Gazetesi genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın’ın yolda kalıp tweeet gönderen yurttaşa ,“Osman bey Tem otoyolu Galatasaray stadı önü Karayolları yetki alanında sanırım. Not: E5 açık” cevabını da okudum.
AYD (Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği) 11 Mart’ta İstanbul’daki AVM’lerimizde bulunan perakende işletmeleri 12.00-19.00 saatleri arasında hizmet verecektir. Isınmak ve sığınmak isteyen vatandaşlarımız içinse AVM’lerimiz kapılarını açık tutmaya gayret edecektir.
İTO Başkanı ise “ İstanbul’daki zorlu hava şartları devam ettiğinden, AYD, BMD ve TAMPF başkanları ile sağlanan mutabakatla, AVM’lerin 12.03.2022 Cumartesi günü saat 12.00’den itibaren müşteri kabulüne başlamasına, saat 19.00’da kapanmasına karar verilmiştir” diye açıkladı.
BMD, 11 Martta yapılan bu tweeti sadece reetweetledi.
Okurken diyorsunuz ki arkadaş anlatıyorsun.
Şunu anlatıyorum. AVM’ler hakkında resmi karar çıkartılmadığından AVM yöneticileri, işletmeleri ve müşterileri zor durumda bırakılmışlardır. Sanki dersin AVM’ler sığınma yerleri…
Yabancılarla nüfusu 18 milyonu geçen insanlara tüm tedbirler alındı diyorsunuz. Sokağa çıkmazsanız iyi olur diyorsunuz.
Ancak Avm yönetici ve çalışanları için bağlayıcı karar almayı bırakın bir cümle söyleyemiyorsunuz. Üç gün yoğun devam eden, 20 cm’yi bulan karda insanların ne yapacaklarını, yöneticilerinin nasıl aksiyon alacalarını bildirmiyorsunuz.
Oldu mu? Elbette olmadı…
Bu mu krizi yönetimi. Kararı AVM yöneticilerine bırakarak sorumluluğu işlerini layığıyla yapanlara yüklemek doğru olmamıştır.
Enerji kısıtlamasına önce AVM’lerden başlayalım diyenler, Pandemi de ilk kapanan yerler olsunlar ancak kar yağınca yollar kapanınca da sığınma adresi olarak AVM’ler gösterilsin.
AVM’ler sığınma yerleri değil ticari alanlardır. Ha gerekirse ülkemiz için sığınma alanı olarak kullandırırız. Bu başka bir boyuttur..
Isınmak, sığınmak için AVM’ler açık kalsın. Tamam. Araçlarınızla çıkmayın, araçlarınızı AVM otoparklarına bırakın, buna da tamam.
Her çalışan toplu taşıma güzergâhında oturmuyor. Minibüsler çalışmıyor. İnsanlar iş yerlerine nasıl gelecek- gidecek. Nasıl ulaşım sağlayacakları konusunda planlama yapıldı mı? Hayır.
Açtık AVM’leri, müşteri yok, amma ısınmak için gelenler çok. Sürekli çalışan elektrik ve doğalgaz mevcut. Peki, gelecek olan faturaların şu kadarına destek olacağız da denildi mi? Yine Hayır.
İşletmeci açmazsa ceza, Açarsa faturalar ….
“AVM yaptırdım. Neyin ne olduğunu bilirim” diyen yatırımcıdan da ses yok.
Haklı onlar alacakları kirayı bilir. Eğer kapanırsa kira kaybına uğrar. İşletmeci siftah yapmamış ona hiç bakmaz.
Her ay düzenli olarak üyelerinden ücretlerini alır da, BMD neden hiç ses çıkartmaz…
Her açıklanamayanı anladım da, yanlış hatırlamıyorsam Türkiye yaklaşık 430 adet AVM var. Neden kriz masalarına bu tür doğal afet anlarında AVM yatırımcısı, BMD temsilcisi, AVM Genel müdürlerinden birere kişi oturtturulmaz bunu anlayamadım.
Döne döne, tane tane o güzelim beyaz haliyle yağarak toprağı besleyen, ah be güzel kar, yine bütün suç senin oldu ya ona yanarım…
AVM yöneticileri olarak zor günleri bir şekilde geride bıraktık. Strese girdik, üzüldük, üşüdük, kar küredik, tuz serptik, çalışanlarımıza moral vermek için her gün işimizin başında olduk.
Bu günler içinde tebessüm etmemize Sedef Kabaş’ın tutukluğunun sona ermesiyle mutlu olduk.
Unutmayalım ki adalet bir gün herkese gerekli olacaktır.