Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Teknolojik bağımsızlığın siyasi bağımsızlığın teminatı olduğunu bilerek çalışmaya devam edeceğiz. Ülkelerin gücü artık, yüksek teknolojideki etkinlikleriyle ölçülüyor. Savunma sanayinde geldiğimiz nokta, bugün bütün dünyanın dilindedir. Türkiye’nin, bölgenin geleceğini şekillendiren ülkelerin başında geldiği analizleri giderek daha çok paylaşılıyor” dedi.
Her yıl TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri’nin sahipleri ile burada buluşarak artık bir geleneği iyice yerleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, araştırmaları ile dünyaya yön veren, hayatı kolaylaştıran, Türkiye’nin müreffeh yarınları için gecesini gündüzüne katan tüm bilim insanlarına şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 66 bilim insanının yaptıkları çığır açıcı çalışmalarla TÜBİTAK ve TÜBA Ödülleri’ne layık görüldüğünü aktararak, TÜBİTAK Bilim Ödülü’nün üç, TÜBİTAK Teşvik Ödülü’nün ise 14 bilim insanına takdim edileceğini kaydetti.
Aynı şekilde üç bilim insanına TÜBA Uluslararası Akademi Ödülü, 37 üstün başarılı genç araştırmacıya da TÜBA GEBİP Ödülü vereceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilimsel Telif Eser Ödülleri kapsamında ise dokuz Türkçe bilimsel telif eserin TÜBA TESEP Ödülleri’ni alacağını aktardı.
TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri’ni alan bilim insanlarının her birinin kendi disiplinlerinde seçkin çalışmalar gerçekleştiren, bilime uluslararası düzeyde katkıda bulunmuş isimler olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ödül alan bilim insanlarımızın yaklaşık üçte birine tekabül eden 21’inin kadın olması bizim için ayrı bir gurur vesilesidir. İnşallah bu ödüller Türkiye’de bilimsel faaliyet yürüten herkes için birer teşvik unsuru olacak, bilimin yaygınlaşması ve benimsenmesinde önemli bir görev icra edecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’nin bilim camiasına hayırlı olmasını dileyerek, ödül alan bilim insanlarını tebrik etti.
“BUGÜN BİLİMDE VARILAN SEVİYENİN TEMELLERİ DOĞU MEDENİYETİ TARAFINDAN ATILMIŞTIR”
İnsanlığa faydalı çalışmaların, ulaşılan medeniyet seviyesinin sembolü ve tüm insanlığın ortak değeri olduğuna inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ancak hak tesliminin de ihmal edilmemesi gerekiyor. Batı medeniyeti her ne kadar referans vermekten imtina etse de bugün bilimde varılan seviyenin temelleri Doğu medeniyeti tarafından atılmıştır. Buradaki Doğu ve Batı kavramlarını yaşadığımız coğrafyayı merkez alarak kullanıyoruz. Mezopotamya, Mısır, Yunan ve Roma uygarlıklarından sonra kaybolmaya yüz tutmuş bilimi İslam medeniyeti adeta yeniden ayağa kaldırmıştır. Şöyle tarihe kısa bir yolculuk yaptığımızda Batı’nın karanlık çağlarını yaşadığı dönemde, Doğu’nun altın çağını yaşadığını görüyoruz. O dönemin dünya çapındaki bilim insanları hep bizim gönül coğrafyamızdan çıkmıştır. Ömer Hayyamlar, Farabiler, İbn-i Sinalar, Biruniler bizim medeniyet bayrağımız altında tarih yazmıştır. El Cezeri, Ali Kuşçu, Hezarfen Ahmet Çelebi hizmetlerini ve icatlarını bu topraklarda ortaya koymuştur.”
“Elbette sadece geçmişteki başarılarımızla iftihar ederek bir yere varamayız ama geçmişten bugüne köprü kurmadan da geleceğimizi göremeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batı ilimde, fende, teknolojide ileri noktalara ulaşırken, bizim geride kalmamızda nice adaletsizlikler, nice zulümler yanında kendi hatalarımızın, eksikliklerimizin de payı var. Dolayısıyla hayıflanmak çözüm değildir” ifadelerini kullandı.
Yapılması gerekenin, üzere düşenleri yerine getirmek, çalışmak, üretmek, yeniliklerin öncüsü olmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman ifade ettiğimiz gibi yiğit düştüğü yerden kalkar. Yitik, kaybedildiği yerde aranır. Bu toprakların ruhuna, birikimine, bereketine güveniyoruz” diye konuştu.
Bu anlayışla son 19 yılda yaptıkları yatırımlar, uyguladıkları politikalarla bilimin ve özgür düşüncenin hamisi olduklarının, olmaya da devam ettiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İnovasyonun ve teknolojinin bel kemiği olan bilim, Türkiye’nin siyasi bağımsızlığının da teminatıdır. Bilimin, teknolojinin ve inovasyonun ülkemizde yediden yetmişe benimsenmesi için millî teknoloji hamlesi vizyonu rehberliğinde kararlı adımlar attık. Bilim ve teknolojide ilerleyebilmek için insan kaynağından altyapıya, verimlilikten araştırma-geliştirmeye kadar her alanda projeler yürüttük, yürütmeye devam ediyoruz. İnovasyonun, özellikle üniversitelerin, özel ve kamu araştırma merkezlerinin, teknoloji geliştirme bölgelerinin niteliğini de niceliğini de artırdık. Beşeri sermayeye, bilim insanlarımıza, mühendislerimize, araştırmacılarımıza, hatta ilkokul çağındaki çocuklarımıza destek olabilmek için bu alana ayırdığımız kaynakları sürekli artırıyoruz.”
“EVLATLARIMIZ STRATEJİK TEKNOLOJİLERE YÖNELİK YENİ NESİL YÖNTEMLERLE EĞİTİMLER ALIYOR, SOSYAL ETKİNLİKLERE KATILIYORLAR”
Cemil Meriç’in “Bilgi sonu gelmeyecek olan bir fetihtir” dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, sonu gelmeyecek bu fetih için yeni fetihler, yeni fatihler yetiştirmenin derdindeyiz. Kabiliyetli evlatlarımız Türkiye’nin dört bir tarafındaki ‘dene yap’ teknoloji atölyelerinde kritik ve stratejik teknolojilere yönelik yeni nesil yöntemlerle eğitimler alıyor, sosyal etkinliklere katılıyorlar” diye konuştu.
Dünyanın en büyük uzay, havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te yarışmalara katılan gençlerin gelecekte dünyayı değiştiren mucitler arasında yer alabilmek için yarıştığını, emek harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şüphesiz bu yatırımlar, bu etkinlikler, bu atölyeler ülkemizden daha birçok Aziz Sancar çıkacağının habercisidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Safahat’ta Mehmet Akif Ersoy’un Asım’a seslenişini hatırlatarak “Biz de bilim insanlarımıza şöyle sesleniyoruz, o çocuklarla beraber gece gündüz didinin, giden 300 senelik ilmi sık elden edinin. Fen diyarında sızan namütenahi pınarı hem için hem getirin yurda o nafi suları” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’yla 127 öncü bilim insanının çalışmalarını Türkiye’ye taşımasına ön ayak olduklarını söyledi.
Bu çağrıyla Türkiye’ye gelen yabancı hocaların da bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yabancı demek biraz hoşuma da gitmiyor, küresel bazda hocalarımız da var. Örneğin, Prof. Dr. Erik Jeppesen, iklim değişikliği ve göl restorasyonu alanında yürüttüğü çalışmalarını ülkemize taşıdı. Dr. Maria Veldhuizen, ülkemizde obezitenin sinirsel sürücülerini anlamaya odaklanan ilk nörobilim araştırma laboratuvarını kurdu. Prof. Dr. Stefan İvanov Dimitrov, moleküler biyoloji ve genetik alanındaki çalışmalarını artık ülkemizde sürdürüyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hocaların aynı zamanda doktora çalışmalarıyla genç bilim insanlarını yetiştirdiklerine işaret ederek, “Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’nın yeni çağrısıyla inşallah daha fazla bilim insanını ülkemizin beşeri sermayesine katmış olacağız” ifadesini kullandı.
“ÜST DÜZEY YETKİNLİKLERE SAHİP BİLİM İNSANLARIMIZA DESTEK OLMAK HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCUDUR”
Aynı programın bir benzerini Ulusal Lider Araştırmacılar Programı adıyla Türkiye’deki bilim insanları için de tesis ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemize gelen ve ülkemizde yerleşik bilim insanlarımız biyoteknolojiden nanoteknolojiye, robotikten dijital teknolojilere kadar birçok alanda yüksek bütçeli projeler yürütüyorlar. Bu projelerin sadece birinden çıkacak üst düzey ürün bile ülkemizde milyarlarca dolarlık katma değer oluşturabilir. Hocalarımızın yetiştirdiği gençler yakın zamanda milyar dolar değerlemeye sahip girişimlerle karşımıza çıkabilir. Bu sebeple ülkemizdeki üst düzey yetkinliklere sahip bilim insanlarımıza destek olmak hepimizin boynunun borcudur” görüşünü paylaştı.
TÜBİTAK’ın araştırma alanındaki desteklerini, gelecek yıllarda yeni programlarla çeşitlendireceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Aziz Sancar Hocamız adına verilecek doktora sonrası araştırma bursunu daha önce duyurmuştum. Bu bursumuzu 2022 yılı ocak ayında başlatıyoruz. Programda yer alacak araştırmacıları Aziz Sancar Hocamız bizzat seçecek ve kendi laboratuvarında birlikte çalışma yürütecek. Bunun yanında yeni bir burs programını daha buradan duyurmak istiyorum. Bütün ömrünü bilime adayan ve bilim tarihi alanındaki çok kıymetli çalışmalarıyla dünyada çığır açan Prof. Dr. Fuat Sezgin Hocamız adına yeni bir burs programı başlatıyoruz. Bu burs programı aracılığıyla yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası süreçlerde bilim tarihi alanında çalışmalar yapacak bilim insanlarımıza destek vereceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerin fizik, kimya, biyoloji ve matematik gibi temel bilimler alanındaki bölümlerine ilginin istedikleri seviyelerde olmadığını belirterek, “Bu tablonun önüne geçmek için çeşitli tedbirleri hayata geçiriyoruz. Gençlerimizi temel bilimlere yönlendirmek üzere her yıl 2 bin 300 lisans öğrencisine başarı bursu veriyoruz. Araştırma, geliştirme faaliyetleri yürütülen merkezlerde ve teknoparklarda temel bilimler mezunu istihdam eden firmalara maaş desteği sunuyoruz” açıklamasında bulundu.
Bu tür desteklerle gençlerin temel bilimlere olan ilgisini artırmayı hedeflediklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece teknoloji üretiminin bel kemiği olan temel araştırma çalışmalarına ivme kazandırmak istediklerini bildirdi.
Bilimsel araştırmaların sağlıklı yapılabilmesi için bilim insanlarının son teknoloji altyapılara erişimini sağlamanın da önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerdeki tematik araştırma merkezlerine bu sebeple büyük çaplı yatırımlar yaptıklarını belirtti.
“ÜNİVERSİTELERDEKİ TEMATİK ARAŞTIRMA MERKEZLERİNİ DESTEKLİYOR VE BİLİMİ TAHKİM EDECEK ADIMLAR ATIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ülkenin teknolojik yetkinliği, araştırmalar sonucunda ortaya çıkan ve uygulamalı araştırmalara baz olacak makaleler, araştırma raporları ve temel teknolojiler sayesinde gelişiyor. Yüksek teknolojiye erişebilmenin ilk tohumu temel araştırmalarda atılıyor. Bunun için üniversitelerdeki tematik araştırma merkezlerini destekliyor ve bilimi tahkim edecek adımlar atıyoruz” bilgisini verdi.
Türkiye’de bilim denildiğinde ilk akla gelen kurumların başında Türkiye Bilimler Akademisi’nin olduğunu ve TÜBA’nın yayımladığı her eserin ve her bilimsel etkinliğinin bilim hayatına önemli katkı sağladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk-İslam Bilim ve Kültür Mirası Projesi bunlardan biridir. Bu kapsamda 2021 yılında 12 eser basıldı. Yazımında önemli mesafe alınan Bilim Terimleri Sözlüğü de titizlikle üzerinde durduğumuz bir diğer önemli eserdir. Bu sözlük, bilimin kendi dilimizde üretilmesine ciddi katkı sağlayacaktır” sözlerini sarf etti.
TÜBA’yı, bu doğrultuda gösterdiği gayretler sebebiyle tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin bilhassa son zamanlarda bilime, bilim insanına ve teknolojiye çok büyük yatırımlar yaptığını, gören her göz, hakkı konuşan her dil kabul etmektedir. Ülkemiz bu sayede teknolojisini daha üst seviyelere taşıyarak, gayretlerinin meyvesini alma yolunda ilerlemektedir” diye konuştu.
“SAVUNMA SANAYİSİNDE GELDİĞİMİZ NOKTA BUGÜN BÜTÜN DÜNYANIN DİLİNDEDİR”
Bu gerçeğe inanmayanlara, itimat edeceklerini düşündüğü birkaç örnek vermek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, küresel yenilik endeksinde bu yıl 10 basamak birden yükselerek ulaştığı 41. sırayla ilk 50 liginde en büyük artış kaydeden ülke oldu. Avrupa Komisyonu’nun 2021 yılı İlerleme Raporu’nda inovasyon ekosistemimiz, Türkiye’nin bilim ve araştırma alanındaki hazırlıkları çok ileri düzeyde denilerek takdirle ifade edildi. Buradan bütün dünyaya seslenerek diyorum ki bizi izlemeye devam edin. Teknolojik bağımsızlığın, siyasi bağımsızlığın teminatı olduğunu bilerek, çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Ülkelerin gücünün artık yüksek teknolojideki etkinlikleriyle ölçüldüğüne vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayisinde geldiğimiz nokta bugün bütün dünyanın dilindedir. Türkiye’nin bölgenin geleceğini şekillendiren ülkelerin başında geldiği analizleri giderek daha çok paylaşılıyor. Ülkemizi bu noktaya getirmek için çok çalıştık, çok azmettik, çok fedakârlık yaptık. Bize dayatılan şartlara yıllarca boyun eğmedik, kendi göbeğimizi kendimiz kesme iradesini gösterdik. Artık sanayinin tüm sektörlerinde parmakla gösterilen ülkelerden biri olmak hedefiyle sürekli vites yükselterek yolumuza devam ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“HEDEFİMİZ, DÜNYANIN İLK 10 EKONOMİSİ ARASINA GİRMEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Kovid-19 salgınının zorlu ikliminde, geçtiğimiz sene olduğu gibi bu seneyi de dünyanın önde gelen ülkelerinden pozitif yönde ayrışarak büyümeyle kapattığını dile getirdi.
“İhracatta geçen ay sonu itibarıyla yıllık 221 milyar dolar rakamını yakaladık. Cari fazla vermeye başlayacağımız günler inşallah yakındır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Salgının tetiklediği sıkıntılar, küresel piyasalardaki etkisini sürdürüyor. Tedarik zincirlerindeki kırılmalar sebebiyle enflasyon dâhil birçok alanda ekonomiler sınanmaya devam ediyor. Global piyasaların bir parçası olan Türkiye ekonomisi de elbette bu sıkıntıları, süreçlerin etkisini hissediyor. Ama biz bu fırtınaya son 19 yılda her alanda güçlendirdiğimiz üretim kabiliyetini en üst seviyeye çıkardığımız, şoklara karşı direncini defalarca test ettiğimiz sağlam bir ekonomi ile girdik. Pusulamız katma değerli üretimdir. Rotamız, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyümedir. Hedefimiz, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmektir. Üstelik bu hedefe ulaşmaya hiç olmadığımız kadar yakınız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide çizdikleri rota ve geliştirdikleri araçlarla, ülkeyi geçmişte sürekli içine çekildiği kısır döngüden, arasına sıkıştırıldığı istikrarsızlık çarkından, ezilmeye çalışıldığı güvensizlik dişlisinden kurtardıklarını vurguladı.
“Ülkemizi 19 yılda nasıl böylesine güçlü bir demokrasi ve kalkınma altyapısına kavuşturduysak bundan sonraki hedeflerimize de aynı şekilde ulaşacağımızdan şüphe duymuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu mücadelede başarıya ulaşmak için teknolojiye ve teknolojinin itici gücü olan bilimin desteğine ihtiyacımız var. Bilimi, anaokulu çağındaki çocuklardan başlayarak her yaştaki her uğraştaki tüm insanlarımızın gündeminde ön sıralara çıkartmamız şarttır. TEKNOFEST kuşağını gümbür gümbür büyütmeye devam ediyoruz. Bunları gerçekleştirecek insan gücüne, azme ve iradeye sahibiz. Ülkemizi 2023 hedeflerine olduğu gibi 2053 vizyonuna da bilim insanlarımızın çalışmaları, gayretleri ve emekleri sayesinde ulaştıracağız. Bu duygularla, TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ödül sahibi bilim insanlarımızı tekrar tekrar tebrik ediyorum.”