Cumhuriyet Müzesi olarak kullanılan 2. Meclis’te, savaş durumunda milletvekillerinin çalışmalarına devam etmesi için yapılan sığınak, dijital sanatlar sergi alanı olarak hizmet verecek.
2. Dünya Savaşı yıllarında Meclis’in olağanüstü koşullarda, kısa süreli aralıklarda çalışmasını sağlamak amacıyla yarım daire planlı yapılan, zamanla depo olarak kullanılmaya başlanan “Büyük Sığınak”, Kültür ve Turizm Bakanlığınca aslına sadık kalınarak restore edildi.
Genel Kurul Salonu olarak kullanılması planlanan geniş salonun yanı sıra toplantı, arşiv ve yazman odaları olarak kullanılabilecek küçük odaların da yer aldığı, dış duvarları ve tavanı yaklaşık 1,2 metre kalınlıkta olan sığınak, Türkiye’nin ilk dijital sanatlar sergi alanı olarak sanatseverlerin hizmetine sunuldu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 1942’de 2. Meclisin sığınağı olarak inşa edilen binanın, “Sığınak: Sanat ve Teknoloji Alanı” adıyla Türkiye’nin ilk dijital sanat sergi salonu haline getirilmesi dolayısıyla düzenlenen törene katıldı.
Bakan Ersoy, burada yaptığı konuşmada, son yıllarda çalışmaları çok geniş bir alanda, en üst düzeyde verim alarak sürdürme gayretinde olduklarını ve bu çabaların sonuçlarını tek tek almaya başladıklarını belirterek, “Ülkemizin dört bir yanında yeni kültür sanat merkezleri inşa ediyor, yeni sanatçıların yetişmesine imkan sağlayacak altyapı hizmetlerini sunuyoruz.” dedi.
Gençlerin kültür ve sanat alanında geliştirdikleri projeleri desteklediklerini, maddi ve manevi olarak yanlarında olduklarını dile getiren Ersoy, “Bir yandan yurt dışında medeniyetimize ait yapıları ayağa kaldırırken diğer yandan tarihimize ait eserlerin izini sürüyor, o eserlerin ülkemize getirilmesini sağlıyoruz.” ifadesini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bu yıl son 10 yılın en yüksek sayısına ulaşarak, 3 bin 480 eserin yurt dışından iadesini sağladıklarına dikkati çeken Ersoy, bu çalışmaları hız kesmeden sürdüreceklerini söyledi.
Tarihi eserlerin restorasyonunun yürüttükleri en önemli çalışmalar arasında yer aldığını belirten Ersoy, tarihi sığınağı da bakanlık olarak aslına uygun şekilde restore ederek sanatseverlerin hizmetine sunduklarını dile getirdi.
Ersoy, 1924 ile 1960 arasında 2. Meclis olarak kullanılan ve daha sonra Cumhuriyet Müzesi’ne dönüştürülen mekanın bünyesinde yer alan sığınağın artık sanat ve teknoloji için bir alan olarak kullanılacağını bildirdi. Ersoy, şöyle devam etti:
“Bu tarihi mekana sahip çıkmak bizim en temel görevlerimiz arasında yer alıyordu. Bu sorumluluk çerçevesinde büyük bir titizlik göstererek çalışmalarımızı sürdürdük. Türkiye’de ilk kez görsel sanatlar ve yeni medya alanında, sanat ve teknolojinin geniş ufkuna bir mekan kazandırmak amacıyla, özgün dokusu korunarak tadilatı gerçekleştirilen sığınak alanı, yine bu işlevi birebir taşıyan ismiyle sanatçılara ve sanatseverlere bir deneyim alanı sunacak.
Sığınak, dijital sanat ve görsel iletişim alanında çalışan sanatçıları sergiler, seminerler, atölye programları ve projeler bazında ağırlayacak, kuşaklar ötesi bir uygulama alanı olarak faaliyet gösterecektir.”
Ersoy, Sığınak’ın Cumhuriyet Müzesi’ne bağlı olarak faaliyet göstereceğini belirterek, “Yılın özel günlerinde Cumhuriyet ve Atatürk temalı görsel gösterilerle de sanatseverlerle buluşacak.” dedi.
Sığınak’ın açılışını uluslararası arenada saygın bir kariyere sahip sanatçı Tamer Nakışçı’nın tasarımlarıyla yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Ersoy, “İleriki günlerde Cevdet Erek ve Marcus Graf gibi sanatçılarımızın sergilerine de ev sahipliği yaparak Sığınak Sanat ve Teknoloji Alanı’nda faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Ersoy, konuşmasının ardından sergi alanını Tamer Nakışçı ile gezerek dijital sergiye ilişkin bilgi aldı.