Bugün, millet olarak istiklalimiz ve istikbalimiz uğruna büyük bir mücadele vererek kazandığımız Kurtuluş Savaşımızın ardından ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizin 98 inci kuruluş yıl dönümünü kutlamanın gururunu ve heyecanını hep birlikte yaşıyoruz.
Her türlü zorluğa ve imkânsızlığa rağmen Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Aziz Milletimizin bağımsızlığına kavuşabilmek için kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle topyekûn inanç ve kararlılıkla kazandığı Kurtuluş Savaşı, her safhası eşsiz kahramanlık destanlarıyla dolu büyük bir zaferdir. Milletimizin bağımsızlık konusundaki azim ve kararlılığı sayesinde kazanılan Kurtuluş Savaşımız; millet, vatan ve istiklâl sevgisini milli irade kavramına dönüştüren, onurlu bir mücadeledir. Bu büyük zaferin sonucunda kahramanlarımız bize, geçmişimize gururla, geleceğimize güvenle bakmamızı sağlayacak bir ülke ve Cumhuriyet armağan etmiştir.
Millet olarak 19 Mayıs 1919’da başlattığımız Milli Mücadelemizin, büyük zaferle noktalanmasını takiben Atatürk, “Türk Milleti’nin tabiat ve şiârına en uygun idare, Cumhuriyet idaresidir.” diyerek Cumhuriyetimizi ilan etmiş ve 98 yıldır emin adımlarla geleceğe yürümekte ve büyük Türkiye ideali yolunda hedeflerini gerçekleştirmektedir.
Cumhuriyetimiz; savaştan çıkmış, yokluklar içindeki bir milletin bağımsızlığı uğruna verdiği mücadelenin en güzel timsalidir. Aynı duygular ile 15 Temmuz’da da iradesine uzanan elleri canı pahasına kıran milletimiz, destansı bir duruş sergileyerek, demokrasi tarihine geçmiş ve Cumhuriyetimizin demokratik niteliğini perçinlemiştir.
Tarihimizde her yönüyle en kapsamlı hamle olarak görülen Cumhuriyet, getirdiği yenilikler bakımından bilimi, akılcılığı, demokrasiyi ve özgür düşünceyi esas alan modern Türkiye’nin yapısını daha da güçlendirmiştir.
29 Ekim 1923 yılından itibaren geçen 98 yılda Türkiye Cumhuriyeti, büyüyen ekonomisi, sağlık, eğitim, bilim, kültür alanındaki atılımları ve sağlam demokrasisiyle dünyanın yükselen güçlü ülkeleri arasındaki yerini almış ve çok önemli mesafeler kat etmiştir.
Bu duygu ve düşüncelerle; canlarını vatan, millet ve devlet uğruna feda eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, eşsiz fedakârlıklarıyla milletimizin gönlünde ölümsüzleşen bütün şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Milletimizin ve tüm Trabzonlu hemşerilerimin Cumhuriyet Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.