Türkiye’ de “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” anlayışını devlet yönetimine kabul ettiren, demokrasiyi yücelten Cumhuriyet’in ilanı üzerinden tam 98 yıl geçti.
Cumhuriyet Bayramı’nın 98. yılı, yarın tüm yurtta ve KKTC’nde coşkuyla kutlanacak.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet Bayramı ilan ettiği 29 Ekim’den bir önceki gün söylediği “Efendiler! Yarın Cumhuriyet’i İlan edeceğiz” sözünün hikayesi merak ediliyor. Atatürk “Efendiler yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” sözünü nerede söyledi?
İşte o sözün merak edilen hikayesi…
Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in ilanını duyurduğu geceyi NUTUK adlı eserinde kendi ağzından detaylıca anlatmıştır. Nutuk’ta yer alan anektod şöyle:
“Gece olmuştu Çankaya’ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemâlettin Sami ve Hâlit Paşa’lara rastladım. Ali Fuat Paşa Ankara’dan hareket ederken bunların Ankara’ya geldiklerini o günkü gazetede “Bir uğurlama ve bir karşılama” başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Millî Savunma Bakanı Kâzım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kâzım Paşa’ya ve Fethi Bey’e de Çankaya’ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya’ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey’lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek sırasında : “Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz” dedim.
“O DAKİKA NASIL HAREKET EDİLECEĞİNİ PLANLADIK”
Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Efendiler, görüyorsunuz ki, Cumhuriyet ilânına karar vermek için Ankara’da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü onların da aslında ve tabiî olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki, o sırada Ankara’da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyeti’n ilân edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar.”