Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Arıkan, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Arıkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Öncelikle belirtmek isterim ki; Saadet Partisi teşkilatları olarak tam kadro arazide, yeniden büyük Türkiye’nin ve yeni bir dünyanın kurulması idealinin gerçekleştirilmesi, yeryüzünde haksızlık ve hukuksuzluğun ortadan kaldırılarak adil bir düzen kurulması için gece gündüz demeden çalışmaktayız.
Bu kapsamda bu hafta sonu 3 ilimizin daha kongrelerini icra ettik. Kastamonu, Batman ve Aksaray’da göreve seçilen başkanlarımızı ve teşkilat kadrolarımızı tebrik ediyorum.
İnşallah bizler bu gayretlerimizin meyvelerini önümüzdeki dönemde ciddi bir şekilde alacağız.
Milletimiz Kan Kusuyor
Muhterem arkadaşlar; hayat pahalılığı aldı başını gidiyor. Milletimiz geçinecek takat bulamıyor, tencereler kaynamıyor.
Dolar 9.25, Altının gramı ise 525 lira olmuş durumda.
Milletimiz her geçen dakika fakirleşiyor, sırtındaki yük artıyor. Bugün bir ülke düşününki en büyük problemi ev kiraları olsun bir insan aldığı maaşın yarısını hatta daha fazlasını kiraya verdiğinde, ne yiyecek ne içecek?
Durum bu denli içler acısıyken, geçmişte kendilerini hakkaniyetli tavırları ile tanıdığımız bir takım eli kalem tutanlar bugün en büyük haksızlıkların müdafi durumuna geçiyorlar.
Ne diyor bu kalem sahipleri; “Biz sabah kahvaltısında, akşam yemeğinde mazot içmiyoruz” Allah’tan korkmak, kuldan utanmak icap eder.
Evet! Mazot içmiyor olabilir milletimiz ama sıkıntıdan bugün kan kusuyor.
Vicdanlı olun, adil olun dün size yapılan zulümleri kalkan olarak kullanıp bugünün mağrurları olmayın.
İnançlı İnsan Adaletsizlik Yapmaz
Muhterem arkadaşlar, son günlerde bir takım belgeler, bilgiler, torpil ve adam kayırma iddiaları havada uçuşuyor.
İnsan iddiaları okuyup, gördükçe üzülüyor. Neden mi? Huzurlarınızda kısa bir hikâye ile durumu size izah etmek istiyorum.
Adamın birisi çölde devesi ile giderken susuzluktan bitap düşmüş bir kişiyi görür görmez devesinden inip adama su verir. Fakat akabinde biçare kişi kendisine gelir gelmez, su veren adamın devesini çalar ve uzaklaşmaya başlar.
Devesi çalınan adam arkadan bağırarak “deveyi al buna bir şey demem lakin bu olayı kimseye anlatma” der.
Duydukları karşısında şaşıran hırsız arkasına döner ve neden anlatmayayım deyince, o kişi şu cevabı verir; eğer bu olay duyulursa bir daha kimse çölde yardıma muhtaç bir kimseye yardım etmez, der.
Bugün inançlı kimlikleri ile yanlış işlere bulaşanlara bu hikayenin ders olması gerekmektedir. İnanç kisvesi altında ortaya konulan yanlışlar, kirli işlere bulaşmamış, sadece Allah’ın rızasını kazanmaya çalışan STK’ları, inançlı insanları da töhmet altında bırakmaktadır.
Hali ile ahlaksızlık bireysel olmaktan çıkmakta toplumsal bir hüviyet kazanmaktadır.
Bizim bu noktada duruşumuz da anlayışımız da çok net; İnançlı bir insan, adil olmak zorundadır, tevazu sahibi olmak zorundadır, ehliyet ve liyakate göre iş yapmak mecburiyetindedir.
Eğer sizler bir dava güdüyorsanız; şatafat, lüks, israf, adam kayırma, torpil ve iltimas mahallenizden dahi geçmemek zorundadır.
İktidarlar gelir geçer, ekonomik sıkıntılar çözülür ama değerler zarar görürse ve bu zarar da o değerleri savunanlar eli ile verilirse bu problemi çözmek hiç de kolay olmaz.
Bu sebeple; hakkı üstün tutan, adaleti önceleyen bir anlayışla zarar gören değerleri tekrar ayağa kaldıracak ve bu değerler ışığında ülkemize ve insanımıza hizmet etmeye gayret edeceğimizi belirtmek isterim.
2021 Yılında İnsanların Kılık Kıyafeti İle Uğraşmayı Bırakın
Basın toplantımızda son bir hususa daha dikkatlerinizi çekmekte fayda görüyorum. Bakınız yıl 2021 olmuş ama hala bugün ülkemizde geçmişin kötü mirasının takipçisi olmak niyetinde olan bir takım kimselerin, insanların kılık kıyafetleri ile uğraştıklarına şahit oluyoruz.
Afganistan heyeti ülkemize diplomatik bir ziyaret gerçekleştiriyor, heyet kendi örf, adet ve inançları doğrultusunda bir kıyafet tercihi ile ülkemize geliyor lakin bir takım aklı evvel ünlüler, bu insanlara kıyafetleri üzerinden sosyal medyada olmadık hakaretler ediyorlar.
İnsanların ne giydiği ile uğraşanlar bu ülkede bir arpa boyu yol alamazlar, yaşam tarzı ve kıyafet tercihleri kimseye hakaret etme gerekçesi olamaz.”