Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve beraberindeki heyeti, CHP Genel Merkezi’nde ağırladı.
CHP genel merkezindeki ziyaret basına kapalı olarak yapılırken yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Kılıçdaroğlu, güzel bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Düşüncelerimizi birbirimize aktardık. Sorunların nasıl çözülmesi gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Dış politika, ekonomi, içinde yaşadığımız koşullar ana görüşme konusu oldu” dedi.
Karamollaoğlu da seçimin yaklaştığını ifade ederek “Kalan 1,5 sene bu tip görüşmelerin yapılmasına ihtiyaç doğuruyor. Bütün siyasi partilerle bu görüşmeleri devam ettireceğiz” diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu Basın toplantısındaki bir soruya karşılık ” “Daha neler olacak neler, bunlar iyi günleriniz…” Kime ait bu söz? Bu tehdit değil midir? Ne demek bir siyasi parti liderine saldırı olacak ve ülkeyi yöneten kişi kalkıp şu cümleyi kullanacak, “Daha neler olacak neler, bunlar iyi günleriniz…” Ne anlama geliyor bu? Herhalde sevgi anlamına gelmiyor, herhalde kucaklama anlamına gelmiyor, herhalde saldıranlara; ya ayıp ettiniz, bu saldıranlar kim, bir siyasi partinin Genel Başkanına saldırı olur mu, bu konuda savcılar harekete geçmeli. Bu anlama da gelmiyor. Başka bir cümle daha. Üstelik bunu İl Başkanları Toplantısında söylüyor Sayın Erdoğan, “Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz”.
Ya Allah aşkına yani ülkeyi yönetmek onların tekelinde mi? Siyasi partilerin kuruluş amacı nedir? Ülkeyi yönetmek. Ülkeyi yönetme amacından vazgeçin diyor, sizin lehinize olur diyor bu. Bu soruların cevabını verdi mi acaba Sayın Erdoğan? Hadi perguleciyi saymıyorum o bir şeyler söylüyor. Bu iki cümlenin anlamı nedir? Devleti yöneten bir kişi açıkça siyasi partilere, ülkeyi yönetmekten vazgeçin, vazgeçmezseniz başınıza bir sürü bela gelebilir, artı bunlar daha iyi günler, bir bekleyin bakalım daha neler olacak diyor. Ne yaparlarsa yapsınlar ülkenin huzurunu bozacak hiçbir tavır, hiçbir davranış bizden olmayacaktır. Biz halkımızı sükûnete davet ediyoruz, bekleyin diyoruz. Evet büyük sıkıntılar yaşıyorsunuz biliyoruz, ama bunları aşacağız, inşallah iktidar değişecek, inşallah güzel şeyler olacak, inşallah bu memlekete huzur gelecek, herkes huzur içinde düşüncesini özgürce ifade edebilecek.” derken
Cumhurbaşkanlığı ile ilgili soruya ise “Düşüncelerim değişmedi. Cumhurbaşkanlığıyla ilgili olarak daha önce ifade ettiğim düşüncelerim gene değişmedi, bundan sonra da değişmeyecek. Dolayısıyla cumhurbaşkanının nasıl bir kişi olması gerektiğini, niteliklerini kamuoyuyla zaman zaman paylaşıyorum, ifade ediyorum. Aynı düşüncedeyim. Profil fotoğrafım ne olacak istiyorsanız yarın arkasına CHP bayrağı da koyarız yani. Eğer bir profil fotoğrafıyla cumhurbaşkanı belirleniyorsa o zaman işimiz çok zor böyle bir şey olmaz. İşin doğrusu şudur, evet ülkeyi iyi yönetecek, güven verecek, artı siyasal partiler arasında sağlıklı bir zemin yaratacak, devletin sigortası olacak bir cumhurbaşkanına elbette ihtiyacımız var. Ama bunu bugünden oturup tartışmanın hiçbir yararı yoktur ve doğru da değildir. Yapay gündem olarak ben bunları kabul ediyorum, ekonomide bu kadar ciddi sorunlar varken bu alanı tartışmak halkın gözünden gerçekleri kaçırmak anlamına gelir doğru bulmuyorum.” dedi
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise basın toplantısında yaptığı açıklamada “Saadet Partisinin gelecek seçimde hangi ittifak içerisinde olacağı yönündeki bir soru üzerine Karamollaoğlu, seçim ittifaklarının seçim sathı mailine girildikten sonra konuşulması gerektiğini söyledi.
Karamollaoğlu, “Biz bir yerden ayrılıyoruz, başka yere gidiyoruz gibi bir netice de çıkartılmamalı. Bugünkü cumhurbaşkanlığı sistemi otoriter bir yapıya dönüştü. Zaten öyle olacağı için biz Cumhur İttifakı içerisinde bulunamayız demiştik. Bizim düşündüklerimiz gerçekleşti. Şu an fiilen de uygulanıyor. Bir parlamenter sisteme dönüşecekse Türkiye’deki yönetim tarzı, partilerin arasında görüşmelerin olması gayet tabiidir. Bunu da garipsememek lazım. Bunu ille de bir ittifakın hemen altyapısı olarak görmeye de ihtiyaç yok” dedi