Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, geçen hafta İzmir’de Küçük Menderes Havzası Tarım ve Orman Sektör Buluşmasında yaptığı konuşmayı Birol Aydemir evlere şenlik olarak nitelendirdi
DEVA Partisi Sektörel Politikalar Başkanı Birol Aydemir, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “Çiftçimizin zarar ettiği bir ürün yok, toplumda kayırılan bir kesim varsa çiftçilerdir” ifadelerini “Çiftçimiz kayırılmak değil hak ettiği destekleri bekliyor” sözleriyle eleştirdi. Tarım sektöründe atacakları adımları hatırlatan Aydemir, Pakdemirli’ye 14 soru yöneltti.
“Pakdemirli’nin sözleri iktidarın, popülizmin de ötesinde artık hakikat-ötesi denen, gerçeklikten tamamen kopuşun, yalanın siyaseten meşrulaştırılmasının ve hakikatin önemsizleştirilmesinin tezahürüdür. Oysaki çiftçimiz hak ettiği desteği alamamaktan, iktidara seslerini duyuramamaktan hatta cezalandırılmaktan şikayetçi. Sayın Bakan sahaya inip, birkaç üretici ile bir araya gelme cesaretini gösterse çiftçimizin neden, nasıl ve ne kadar zarar ettiğini, yok olmamak için verdiği mücadeleyi ilk ağızdan dinleme imkânı bulacaktır.”
‘Üretici derdine deva arıyor’
“Çiftçimizin aklıyla alay etmeyin Sayın Bakan. Çiftçimiz zarar etmediği için mi traktörüne, toprağına haciz geliyor? Emektar çiftçimiz iktidardan herhangi bir ayrıcalık, hele de ‘kayrılmak’ istemiyor. Söz verilip de bu zamana kadar ödenmeyen desteklerin acilen ödenmesini talep ediyor. 2021 üretim yılının desteklerinin derhal açıklanmasını bekliyor. Döviz kurundaki yükselmenin de etkisiyle sürekli artan girdi fiyatlarıyla zarar eden üretici, iktidarın gerçeklikten kopuk söylemlerinden iyice bunaldı. Üretici derdine deva arıyor.”
‘DEVA iktidarında çiftçimizin traktörüne, toprağına haciz gelmeyecek’
DEVA Partisi’nin Tarım Eylem Planını hatırlatan Aydemir şunları söyledi:
“Tarım desteklerini, yani çiftçinin üreteceği ürüne verileceğimiz destekleri önceden bilmesi ve gelir istikrarı için üretim yapılan yıl açıklayacak ve aynı yıl içinde ödeyeceğiz. Çiftçimizin kullandığı mazot ÖTV’sini çiftçimize geri vereceğiz. Çiftçimize kullandığı gübrenin yüzde 50’sini destek olarak vereceğiz. Yem bitkilerinin kullanımına yüzde 50’ye kadar destek vereceğiz. Tarımsal kredilerin geri ödeme zamanını ve taksitlerini hasat dönemine göre belirleyeceğiz. Çiftçilerimizin kredi borçlarını en az 2 yıl faizsiz olarak yapılandıracağız. Çiftçimizin traktörüne, toprağına haciz gelmeyecek. Ziraat Bankası yeniden çiftçinin bankası olacak. İktidarımızın ilk 5 yılında sulama yatırımlarını bitirecek, toprağı su ile buluşturacak ve kuraklığı kader olmaktan çıkaracağız.”
‘DEVA Partisi olarak Sayın Pakdemirli’ye soruyoruz’
Aydemir, Pakdemirli’ye şu soruları yöneltti:
- Çiftçimiz iktidar tarafından kayırılıyor mu, yoksa bizim sahada gördüğümüz üzere üretimi bırakmamak için can havliyle mücadele mi ediyor?
- Pandemi döneminde yaşanan zorluklara rağmen üretime devam eden çiftçimiz, güncel halde birçok ürünün ithalatında gümrük vergisi sıfırlanarak kayırılıyor mu, cezalandırılıyor mu?
- Mayıs-Haziran 2020’de kredi borçlarının 6 ay süreyle ve yine faizli olarak ertelenmesi dışında çiftçimize büyük müteahhitlerin borç faizlerinin silinmesi gibi bir destek/hibe paketi açıklandı mı?
- Çiftçiyi kayırmaktan kastedilen 2019’da ödenmesi gereken desteklerin 2020’de ödenmesi midir? 2021-2022 sezonu yaklaşırken ne destek alacağını bilmeyen üretici ne ekeceğine nasıl karar verecek? Geçtiğimiz yıldan kalan desteklerin akıbeti nedir?
- Besicilerin karkas et maliyeti 46 TL/Kg olarak ilan edilirken 41 TL/Kg fiyat ile Et ve Süt Kurumu neden alım yapmıyor? Üreticinin maliyet altında satış yapmak zorunda bırakılması besicileri, çiftçileri kayırmak mı oluyor?
- Hayvan yetiştiricisinin en büyük gider kalemlerinden olan yem fiyatlarından haberiniz var mı? Kendi bakanlığınızın açıkladığı verilere göre bile yem fiyatı son bir yılda yüzde 60’ın üzerinde arttı. Saman gibi kaba yemlerde artış yüzde 100 seviyesinde. Süt inekleri kâr edildiği için mi kesime gidiyor?
- Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin fiyatının son üç yılda yüzde 168 arttığından haberiniz var mı?
- Zirai ilaçların fiyatlarının yüzde 75 civarında arttığından haberdar mısınız?
- Çiğ sütün referans fiyatı, Haziran 2021-Ocak 2022 arası litre başına 3 lira 20 kuruş olarak belirlenmişken sütün çok büyük bölümünün 3 TL’nin altında satıldığını biliyor musunuz? Mayıs 2021’de ödeyeceğiz diye taahhüt ettiniz çiğ süt destekleme primini ne zaman ödeyeceksiniz? Ekim 2020’de litre başına 40 kuruş olan çiğ süt destekleme primini, tüm girdi fiyatları fahiş oranda artarken neden 20 kuruşa düşürdünüz?
- Ekim ayına girdik ve 2021 ürün tarım desteklerini hâlâ açıklamadınız. Çiftçimiz 2022 ürünü olan buğday, arpa, nohut, mercimek vb. ekimi yaptı/yapıyor. Çiftçinin ürün bazında ne kadar destek alacağını bilmeye hakkı yok mu? Destekleri açıklamak için talimat mı bekliyorsunuz?
- Büyük bir belirsizlik var. Destekler belli değil, girdi fiyatları artıyor. Çiftçiler bu zor şartlarda üretimi sürdürmeye çalışırken, bakanlık sadece seyrediyor. Çiftçi böyle mi kayırılıyor?
- Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaşanan kuraklığın rekoltede yarattığı düşüşü net olarak biliyor musunuz? Ülkemizde sağlıklı tarımsal sayısal veriler toplanıyor mu? Yoksa tahmin/temennilerle mi konuşuyorsunuz?
- Kuraklığa ilave olarak, yıllık yüzde 250 civarında artan gübre fiyatları varken; örnek olarak 6.000 TL/Ton fiyata yaklaşan üre gübresini çiftçimiz nasıl alacak? Gübre fiyatlarında küresel olarak yaşanan artıştan çiftçimiz nasıl korunacak? Bütün bir gübre sanayi %95 oranında ithalata bağımlı hale gelirken siz iktidarda değil miydiniz?
- TMO ihalelerinde oluşan fahiş fiyatlar ile aslında kâr eden Rus çiftçisi olmasın? Yerli üreticiden 1.750 TL/Ton fiyatla alınan arpa Rus çiftçisinden 2.800 TL/Ton fiyat ile alınmıyor mu? Bu fiyatlar ile alınıp 2.000 TL/Ton fiyata üreticilere satılan arpanın getirdiği TMO’nun görev zararlarını şeffaf bir şekilde paylaşmaya cesaretiniz var mı?