Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yargının gerçek anlamda bağımsızlık ve tarafsızlığının kıymetli olduğunu belirterek, “Adalet, hukuka bağlılık dışında her türlü bağlılığı reddeden hakiki hukukçuların sayesinde tecelli edecektir. Her platformda söyledim, yine söyleyeceğim, yargının yegane ideolojisi adalettir.” dedi.
Adalet Bakanı Gül, Türkiye Adalet Akademisinin (TAA), hakim ve savcı adaylarının, 5 Nisan’da başladıkları hazırlık eğitimleri kapsamında, öğrendikleri bilgileri gerçek bir dosya üzerinden uygulamaları, meslek hayatlarına daha hazır bir şekilde başlamaları amacıyla düzenlediği yarışmalarda dereceye giren 25. Dönem Adli Yargı ile 15. Dönem İdari Yargı adaylarının ödül törenine katıldı. Bakan Gül, faydalı bir eğitim ve staj dönemi için Türkiye Adalet Akademisi’nin yeni fikirler üretmeyi, farklı projeler geliştirmeyi aralıksız sürdürdüğünü söyledi. Duruşmanın, adil yargılamanın temeli olduğunu vurgulayan Bakan Gül, hakim ve savcı adaylarına mesleğe başladıktan sonra duruşmalara, dosyaya çalışarak ve zamanında çıkmaları tavsiyesinde bulundu.
YARGININ SAYGINLIĞI, EN BAŞTA KENDİ SORUMLULUĞUNDADIR
Hukuk sisteminin iyi işlemesinin, hukuk kuralları kadar bu kuralları uygulayanların doğruluk ve dürüstlüğe sonuna kadar bağlı olmasıyla mümkün olabileceğini kaydeden Bakan Gül, “Yargı mensupları, bütün karar ve davranışlarında insan ve toplum hayatına tesir edeceklerinin bilincinde olmalıdırlar. Yargının saygınlığı, en başta kendi sorumluluğundadır. Bu noktada Türk Yargı Etiği Bildirgesi’nin çok önemlidir.” diye konuştu.
TÜRKİYE, FETÖ’NÜN AKLINI KİRAYA VERMİŞ MİLİTANLARINDAN ÇOK ÇEKTİ
Adaletin toplumların huzuru ve güven duygusunun adı olduğunu kaydeden Bakan Gül, “Adalet mülkün temelidir” sözünü hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk yargısı, böylesi bir kültürel kodun üzerinde bina olmuştur, yükselecektir. Tarafsızlığın ve bağımsızlığın temel şartı, aklı ve vicdanı hür bireyler olmaktır. Türkiye, FETÖ’nün aklını kiraya vermiş militanlarından çok çekti. Onların bağımsız yargıda açtığı yaraları halen tümüyle sarabilmiş değiliz. Adaletin, ancak ve sadece ona sadakat gösterenlerin ellerinde yükselebileceğini milletçe bir kez daha gördük. Adalet, hukuka bağlılık dışında her türlü bağlılığı reddeden hakiki hukukçuların sayesinde tecelli edecektir. Her platformda söyledim, yine söyleyeceğim, yargının yegane ideolojisi adalettir. Anayasamızda ‘mahkemeler şu grubun, bu zümrenin adına’ demiyor, ‘Türk milleti adına karar verir’ diyor.”
HİÇ KİMSENİN DOSYANIZA, AKLINIZA, VİCDANINIZA TESİR ETMESİNE MESLEK HAYATINIZDA ASLA AMA ASLA MÜSAADE ETMEYİNİZ
Bakan Gül, aklını kiraya vermiş, vicdanını hukuk dışında bir merciiye ya da kişiye emanet etmiş kişinin asla ama asla yargı mensubu olamayacağını vurgulayarak, yargının gerçek anlamda bağımsızlık ve tarafsızlığının kıymetli olduğunu belirtti.
Adaletin, insanlığın en yüce erdemi olduğunu bildiren Bakan Gül, “Toplumu bir arada tutan ortak değer adalettir. Devletin bütün fonksiyonları gibi yargının da temeli yine millettir. Yargı, milletin yargısıdır, Türk milleti adına karar vermektedir. Yargı ele geçirilecek bir merci değildir, asla ama asla el değmeyecek, el uzatılmayacak bir mercidir. Yargı, adalet arayan herkesin en nihayetinde sığınacağı tek limandır. Bu yönüyle bağımsızlık ve tarafsızlık içinde hiç kimsenin dosyanıza, aklınıza, vicdanınıza tesir etmesine meslek hayatınızda asla ama asla müsaade etmeyiniz. Adaletin tecelli edeceği yer, bağımsız ve tarafsız mahkemelerdir. Millet nezdinde adil karardan daha üstün bir değer yoktur. Adil olmaktan daha kıymetli bir değer yoktur” ifadelerini kullandı.
YARGININ BAĞIMSIZLIĞINI VE TARAFSIZLIĞINI BENİMSEMELİYİZ
Hukuk devletinde, hakların ve yükümlülüklerin güvencelere bağlı olduğunu dile getiren Gül, hukuk devletinin, her türlü kamusal faaliyetin sınırını hukukun belirlediği rejim olduğunu vurguladı. Yargının milletin, toplumun ve vatandaşların hukukunu korumada kritik bir görevi yerine getirdiğini ifade eden Gül, şöyle devam etti:
“Adalet, ancak Anayasa’nın işaret ettiği kurumlar ve kurallarla aranabilir. Bağımsız mahkemelerin vereceği hükme tesir edebilecek, tavsiye veya telkin anlamına gelebilecek dolaylı ve dolaysız her türlü açıklamadan kaçınmak gerekir. Bu, Anayasa’nın bir amir hükmüdür. Adalet, mahkeme salonlarında tecelli eder, hakimin hükmünde hayat bulur. Bunun dışındaki her arayış beyhudedir, büyük yanılgıdır. Hukukun üstünlüğüne inanıyorsak, delilden sanığa giden yargı yolunu benimsemeliyiz, içselleştirmeliyiz. Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını benimsemeliyiz, içselleştirmeliyiz. Sanığın kesin hüküm olmadan damgalanmama hakkını, mağdurun da mahremiyet ve ifşa edilmeme hakkını benimsemeliyiz, içselleştirmeliyiz.”
ADALET FİGÜRÜNÜN GÖZÜNÜ MESLEK HAYATINIZ BOYUNCA AÇMAYIN
Adalet figürünün gözünün kapalı olduğunu anımsatan Bakan Gül, hakim ve savcı adaylarına meslek hayatları boyunca bu gözü açmamaları tavsiyesinde bulundu. Gül, “Hangi suç kim tarafından işlenirse işlensin, faile değil fiile bakarak karar verin. Kişilerin dinine, diline, inancına, yaşam tarzına, siyasetine, felsefi anlayışına, mezhebine, doğduğu yere değil, dosyadaki delillere bakarak karar verin.” dedi.
KAMPANYA İLE OLUŞAN PEŞİN HÜKÜM, DELİLE VE GEREKÇEYE DAYANAN ADİL KARARIN YERİNİ ASLA AMA ASLA TUTMAZ
Kamuoyunda bazı yargısal süreçlere ilişkin yaşanan tartışmalara değinen Gül, dosyadan ve delilden haberi olmayanların oluşturduğu yaygın kampanyanın, hakim ve savcıların adil kararını etkilememesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bu kabil kampanyaların, adaletin tecellisine bir faydası olmadığı gibi yargıyı yıpratma gayretlerine hizmet ettiği de açıktır. Çünkü şunu biliyoruz ki ister mağdur, ister suçlu hakkında yürütülsün, kampanya ile oluşan peşin hüküm, delile ve gerekçeye dayanan adil kararın yerini asla ama asla tutmaz.”
BİLEREK VEYA BİLMEYEREK YARGIYA KARŞI KİMİ ZAMAN YARGISIZ İNFAZ YAPILDIĞINI GÖRÜYORUZ
Bakan Gül, yargısal kararların denetiminin kendi içinde yürüdüğünü söyledi. Türkiye’de işleyen bir yargı sistemi bulunduğunu vurgulayan Gül, “Dereceden istinafa, oradan Yargıtay’a hak arama yolları, itiraz yolları, kanun yolları açıktır. İhlal yönünden Anayasa Mahkemesine ve yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bu müracaat yolları açıktır. Bilerek veya bilmeyerek yargıya karşı kimi zaman yargısız infaz yapıldığını görüyoruz. Bu gibi girişimleri başarısız kılacak olan da milletimize yaşatacağınız adalet duygusudur. En büyük gücümüz adaletin kendisidir ve vereceğiniz adil kararlardır. Zira milletimizin, yargı teşkilatından yegane beklentisi adil kararın makul sürede verilmesidir.” diye konuştu.
BİZİM GÜVEN VEREN ADALET VİZYONUMUZUN KURUCU UNSURU DA İNSANDIR
Gerekçeli kararın ve insan haklarının önemine değinen Gül, insanı yaşatmanın devletin temel görevi olduğunu belirtti. Bakan Gül, “Bizim güven veren adalet vizyonumuzun kurucu unsuru da insandır. İnsanı adaletin nesnesi değil öznesi haline getirmeye yönelik çalışmalarımız bizim temel misyonumuzdur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, adliyeler, yargısal hizmetlerin verilmesine layık yerler haline getirildi, temel kanunlar gözden geçirildi, teknik destekler verildi ve verilmeye de devam edilecek” dedi.
SİZ ADALETİ DE YAŞATACAKSINIZ İNSANI DA YAŞATACAKSINIZ
Türkiye Adalet Akademisinde eğitim gören hakim ve savcı adaylarına mesleklerinde başarı dileyen Gül, “Adaleti yaşatırsak insanı yaşatırız. İnsanı yaşatırsak devleti yaşatırız. Siz adaleti de yaşatacaksınız insanı da yaşatacaksınız. Devleti de milleti de adalet duygusu üzerinde daha da yukarılara taşıyacaksınız. Sizlere güveniyoruz, inanıyoruz.” ifadesini kullandı.
DERECEYE GİREN ADAYLARA ÖDÜLLERİ VERİLDİ
25. Dönem Adli Yargı ile 15. Dönem İdari Yargı adaylarının, 5 Nisan’da başladıkları hazırlık eğitimleri kapsamında, öğrendikleri bilgileri gerçek bir dosya üzerinden uygulamaları, meslek hayatlarına daha hazır bir şekilde başlamaları amacıyla dört yarışma düzenlenmişti. Adayların araştırma, müzakere ve yazma becerilerini geliştirmeleri hedeflenen yarışmalarda adli yargı adayları için, “Ceza Davalarında Kurgusal Duruşma”, “Hukuk Davalarında Gerekçeli Karar”, “İnsan Hakları Hukuku”, idari yargı adayları için ise “İdari Yargı Davalarında Gerekçeli Karar” yarışmaları gerçekleştirildi.
Adaylarca oluşturulan takımların yarıştığı yarışmalarda finale kalan takımlar, Akademi Uygulama Adliyesinde final duruşmalarını gerçekleşti. Final duruşmalarının ardından yapılan değerlendirmede ilk 3’e giren takımlar ödül almaya hak kazandı.
Bakan Gül’ün konuşmasının ardından yarışmada dereceye giren hakim ve savcı adaylarına ödülleri verildi. Ardından Gül ve beraberindekiler, Uygulama Adliyesindeki kurgusal duruşmayı izledi.