Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Bursa’da gündemi değerlendirdi. Bursa basınıyla bir araya geldikten sonra il binasının açılışında konuşan Babacan şu ifadeleri kullandı:
‘BionTech ile imza atmak için bugüne kadar ne beklediniz?’
“Artık aşısı olan bir hastalık Türkiye’de hâlâ etkili. Aşı zamanlıca tedarik edilmediği için vatandaşlarımız ölüyor. Şimdi BionTech ile imza attılar. Bugüne kadar ne beklediniz? Niye beklediniz?”
‘Bir genel başkana saldırı olursa sorumlusu Sayın Erdoğan’dır’
“Devlet vatandaşlarının güvenliğini sağlamakla sorumlu. Öyle bir hale geldi ki memleket, devletin başındaki cumhurbaşkanı siyasi rakibi gördüğü bir genel başkanı tehdit ediyor. ‘Bunlar daha iyi günler’ diyor. Çarşamba günkü ifadelerinden sonra Türkiye’de eğer siyasi şiddet olursa, sokak şiddeti olursa, eğer herhangi bir partinin üst düzey yöneticisine, herhangi bir partinin genel başkanına sokak ortasında saldırı olursa bunun sorumlusu bizzat Sayın Erdoğan’ın kendisidir.”
‘Z raporu: Krizlerin ortağı çete liderine dava arkadaşım diyor’
“Sayın Erdoğan, bugünlerin nesi iyi Allah aşkına? Bugünleri nasıl ‘iyi günler’ diye tanımlıyorsunuz? Z raporunu açıklayalım. Çete liderleri özel afla serbest bırakılıyor. O çete liderleri tüm muhalefet liderlerini, gazetecileri, aydınları alenen tehdit ediyor. Krizlerin ortağı Bahçeli çete liderini koruyup kolluyor, ‘dava arkadaşım’ diyor. Mafyalar, illegal örgütlenmeler âdeta bölge bölge ülkedeki suç alanlarını, rantı paylaşıyor. Geçmişte Erdoğan’ın posterleriyle Rize’de mitingler yapan suç örgütü lideri siyasetçilerin, bürokratların ve gazetecilerin içinde olduğu vahim iddialarda bulunuyor.”
‘Paramızın tarihin en kıymetsiz günlerini yaşaması mı iyi gün?’
“Paramız tarihinin en kıymetsiz günlerini yaşıyor. Lafa gelince milliliği, yerliliği de başkasına bırakmıyorlar. Ülkenin milli, yerli parasını pul etmek mi millilik, yerlilik? Ev gençleri var, iş bulamıyorlar. Yoksulluk intiharları haberleri alıyoruz. Sayın Erdoğan, bu mu ‘iyi günler’ dediğiniz? Daha ne getireceksiniz başımıza?”
‘Bu milletin daha fazla fakirleşmesine izin vermeyeceğiz’
“Biz bu ülkede mutlak yoksulluğu sıfırlamıştık. Şu andaki hükûmet tekrar diriltti. Bu milletin daha fazla fakirleşmesine izin vermeyeceğiz. Piyasalarda dünya tarihinde görülmemiş miktarda likidite varken, kendi insanımızın imkanları varken, kiralık kasalar doluyken, yastık altı birikimi varken, bu ülkenin insanları kendi birikimlerini başka ülkelerde daha güvenli limanlarda park etmeye çalışırken varlık içinde yokluğa müsaade etmeyeceğiz.”
‘Yıl sonunda garanti ödemeleri bütçede yetmeyecek’
“Pandemi döneminde vatandaşa doğrudan destek için bütçeden ayırdıkları para 15 milyar lira. Geçilmeyen köprüler, kullanılmayan otoyollar, uçakların inmediği havaalanları için ödedikleri para sadece bu yılın bütçesinde 31 milyar lira. O da eski kurla. Bugünün kuruyla çarpsanız çok daha fazla tutacak. Yıl sonu geldiğinde 31 milyar bütçede yetmeyecek. 11 tane bütçe yapmış kardeşiniz olarak bütçenin az çok nereye gidebileceğini görebiliyorum.”
‘Derse ihtiyacınız var, bilmiyorsunuz’
“Reçeteyi pandemi ilk çıktığında hükûmete reçeteyi verdik. Sayın Erdoğan beni kast ederek ‘Kalkmış bana ders vermeye çalışıyor’ dedi. Derse ihtiyacınız var, bilmiyorsunuz. Hiç olmazsa öğrenin. Bilmemek bir devlet yöneticisi için doğru değil, bilenlere danışması lazım. Ama atadığı kadrolar da o işten anlamayan kadrolarsa dışarıdan gelen önerileri dinleyin. Biz sadece yanlışlara işaret etmiyoruz. Uygulanması mümkün olanı öneriyoruz.”
‘Esnafa destekte hep yokuş yapıyorlar’
“Vatandaşlarımıza karşılıksız desteği geçinebilecekleri kadar ve düzenli yapın. Asgari ücretle çalışan bir kişinin işverene maliyeti bir ayda 4200 lira. Esnafa büyük paket diye açıkladığı rakam bir defalık 3 bin, 5 bin lira. Onun da şartı şurtu var. Daha alabilen de yok, hep yokuş yapıyorlar. Şartları tutturabilene aşk olsun. Şu SGK prim ödemelerini, vergi borçlarını, elektrik-su-doğal gaz ödemelerini faizsiz erteleyin. Kira desteğiyle destekleyin. Kredi borçlarını pandemi bitene kadar erteleyin. Stopajdan tamamen vazgeçin.”