Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hukukun üstünlüğünün tüm toplumun ortak menfaati ve ortak değeri olduğunu vurgulayarak, “Adaletin yegane tecelligahı yargı mensuplarımızın temiz vicdanıdır” dedi.
Hakim ve savcıların bilgi, feraset sahibi, güvenilir, saygın ve zorluklar karşısında yılmayan karakterde olması gerektiğini anlatan Adalet Bakanı Gül, Mecelleden örnek verdi. Bakan Gül, hakim ve savcı adaylığı döneminde adliye stajlarının staj eğitim merkezi olarak belirlenen adliyelerde yapılmasının sağlandığını belirterek, meslek öncesi eğitimin yanında meslek içi eğitime de büyük önem verdiklerini vurguladı. Yeniden yapılandırılan Türkiye Adalet Akademisi bünyesinde uygulama adliyesi ve savcılık uygulamaları atölyesinin ihdas edildiğini anlatan Bakan Gül, ‘Meslekte 3 yılını doldurmayan hakim ve savcıların Bölge Adliye Mahkemelerinin bulunduğu yargı çevrelerinde eğitim almaları sağlandı” dedi.
ADALETİN, TECELLİ EDECEĞİ YER MAHKEMELERDİR
Hakim ve savcıların temel görevinin adaleti tesis etmek olduğuna dikkati çeken Bakan Gül, hakim adaylarından sosyal medya kullanımı ve sosyal ilişkilerinde dikkatli davranmalarını istedi. Bakan Gül, “Adaletin sağlanacağı, tecelli edeceği yer mahkemelerdir. Mahkemeler de bağımsız bir şekilde kararını vermektedir. Yargı bir kesimin, bir grubun yargısı değildir. Yargı ne iktidarın ne muhalefetin yargısıdır. Yargı sadece ve sadece Türk milletinin yargısıdır. Kimse Anayasadan ve kanunlardan almadığı yetkiyi kullanamaz. Kimsenin mahkemeleri, hakim ve savcılarımızı etkilemeye, tesir altına almaya da hakkı yoktur. Bu kanunlarımızda suçtur. Adaletin tecelli edeceği yer bağımsız ve tarafsız mahkemelerdir.” diye konuştu.
AKLINIZI HİÇ KİMSEYE KİRAYA VERMEYİN
15 Temmuz hain darbe girişiminde yaşananlardan örnekler veren Adalet Bakanı Gül hakim ve savcı adaylarına şöyle seslendi:
“Yargının yegane ideolojisi adalettir. Ne olur aklınızı hiç kimseye kiraya vermeyin. Anayasadan, kanunlardan başka hiçbir yerden emir almayın. Hakim, savcının cübbesi iliklenemez. Hakim, savcı cübbesini hiç kimsenin önünde düğmelemeyin. Meslek hayatınız boyunca Anayasa, hukuk ve adaletin dışında hiç kimsenin önünde eğilmeyin. Bu ülkede vesayetçiler, brifingciler önünde cübbesini ilikleyen, düğmeleyenleri gördük. Hala hicap duymaktayız.”
DEMOKRASİMİZ ASLA GERİYE GİTMEYECEK
Geçmişte darbecilere selam duran yargının günümüzde darbecileri yargılayan bir yapıya kavuştuğunu anlatan Bakan Gül, “Milletin iradesini geriye götürmek isteyenlerin, milletin egemenliğini hazmedemeyenlerin şunu iyi bilmesi lazım ki demokrasimiz asla geriye gitmeyecektir. Hiç kimse demokrasimizi geriye götüremeyecektir. Vesayet nostaljisi içerisinde olanların ve milletin temsilcilerine parmak sallama hadsizliğini gösterenlerin karşısında güçlü demokratik bir siyaset bulunmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.
2021 ‘DE 6 BİN 800 HAKİM VE SAVCIYA MESLEK İÇİ EĞİTİM VERİLECEK
Mahkeme ve savcılık kararlarının, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarında belirlenen standartları da karşılayacak şekilde yeterli, ikna edici ve anlaşılabilir olmasını sağlamak üzere meslek öncesi ve meslek içi eğitim faaliyetlerin düzenlediğini belirten Bakan Gül, “2021 yılına ilişkin 6 bin 800 hakim ve savcımıza meslek içi eğitim verilmesine dair planlamamızı yaptık” dedi.
GEREKÇE KARARLARIN DENETİMİNİ SAĞLAYAN EN ÖNEMLİ UNSURDUR
Nihai karar gerekçelerinin berrak bir dille sağlam bir mantık örgüsü ve ikna edici argümanlarla kaleme alınmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Bakan Gül konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Adaletin yegane tecelligahı yargı mensuplarımızın temiz vicdanıdır. Yargı mensupları kararlarıyla bunu hayata geçirir. Madem ki kararlar yargının en temel aracıdır, o zaman bu ifade aracını en doğru ve yeterli biçimde kullanmak sizlerin en önemli vazifesidir. Yargının en temel fonksiyonu, ihtilafların çözümündeki hakemliğidir. Yargı, hakemlik vasfını koruduğu ölçüde sosyal barışı sağlar. Yargı kararları tartışmaları bitirir, bitirmelidir. Yeni tartışmaları alevlendirmemelidir. Gerekçe vicdani kanaati peşin hükümden ayıran, kararların denetimini sağlayan en önemli unsurdur.
Hukukun üstünlüğünün tüm toplumun ortak menfaati ve ortak değerleri olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Gül konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu değerlere nereden ne şekilde bir saldırı gelirse gelsin, topyekun 84 milyon bu vesayetçi anlayışa karşı durmak bir vatandaş olarak hukukun, demokrasinin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluğu da Türkiye’de her kesimin büyük bir hassasiyetle yerine getireceğine inanıyoruz. Biz 2023’ler derken Türkiye’de hala 90’lar, hala daha önceki vesayetçi anlayışın özlemi içerisinde olanların, tek tük de olsa, ciddiye alınmayacak şekilde bile yer yer çıksa, bu anlamda bunun asla kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Biz Türkiye’yi ileriye götürelim, Türkiye’yi 2023 hedeflerine, cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘muasır medeniyetler’ diye hedef gösterdiği ülkemizi daha da yukarıya taşıyalım derken, ülkemizi geriye götürmek isteyen gerici zihniyetin, vesayetçi zihniyetin asla ama asla Türkiye’de muvaffak olması mümkün değildir. Bunlar başaramayacaklar. Ülkemizi 84 milyon, demokrasimizi, hukukumuzu daha da ileriye götüreceğiz, taşıyacağız. Millet iradesini verdikten sonra bu iradenin karşısında, bundan rahatsız olanlara asla ama asla müsaade etmeyecektir. Bu karanlık zihniyetle mücadeleyi elbette sürdüreceğiz. Millet iradesini tahrip etmeye yeltenen, bu değerlere kast eden bu zihniyete, bu güruha gerekli hukuk çerçevesinde cevaplar verilecektir.”
AMACIMIZ NİTELİKLİ HÂKİM SAVCILAR YETİŞTİRMEK
Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir ise törende yaptığı konuşmada akademinin çalışmalarıyla ilgili bilgi aktardı. Adli yargıda eğitimleri başlayan 519 adayın 252 saatlik, idari yargıda da 58 adayın 258 saatlik programlarının bulunduğunu belirten Başkan Özdemir, “5 Temmuz’a kadar sürecek üç aylık eğitim programına bugün başlıyoruz. Bizim tek beklentimiz sizin buradaki imkânlardan faydalanmanız. Türkiye Adalet Akademisinin tek bir kuruluş amacı var, o da nitelikli hâkim ve savcılar yetiştirmek.” diye konuştu.