Haberin Yıldızı-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mavi Vatan 2021 Taktik Tatbikatı’nda yaptığı konuşmada, “Ülkemiz açısından güçlü bir donanmaya sahip olmak bir tercihten öte zorunluluktur. Sadece ekonomik ve siyasi bakımdan değil, askerî ve savunma alanında da güçlü olmak durumundayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mavi Vatan 2021 Tatbikatı Seçkin Gözlemci Günü dolayısıyla tatbikata katılan karargâh, birlik ve gemilere Vahdettin Köşkünden canlı bağlantıyla hitap etti.
Bingöl’de kaza kırıma uğrayan helikopterde şehit olan askerlere Allah’tan rahmet niyaz ederek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kahraman askerlerimizin ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetlerine, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitlerimiz arasında yer alan 8’inci Kolordu Komutanımız Korgeneral Osman Erbaş’ı, hem askerî kabiliyeti ve başarıları hem de devletinin ve milletinin yanındaki tavizsiz duruşu sebebiyle özellikle hatırlayacağız” ifadelerini kullandı.
“Rabbim şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin” duasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedavisi devam eden askerlere de acil şifalar diledi.
“MAVİ VATAN 2021 TAKTİK TATBİKATI’YLA YERLİ VE MİLLÎ SİLAH SİSTEMLERİMİZİ TEST EDİYORUZ”
Mavi Vatan 2021 Tatbikatı’nın başarılı geçmesini ve donanma için hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilki 2019 senesinde icra edilen Mavi Vatan Tatbikatı’nın, geçen yıl koronavirüs salgını sebebiyle gerçekleştirilemediğini, bu yıl çok daha güçlü, kapsamlı, organize bir şekilde yapılan tatbikatla, yerli ve millî silah sistemlerinin test edildiğini açıkladı.
Bu yıl tatbikatta Türkiye’nin sahip olduğu ileri teknoloji ürünü harp araçlarının, personel tarafından kullanılmasını da izleme fırsatı bulacaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece ordunun bilgi, yetenek ve becerilerini görme, değerlendirme varsa eksikliklerini giderme imkânına kavuşacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası hukuka uygun olarak eğitim amaçlı icra edilen tatbikatın fiili safhasını Ege Denizi ve Akdeniz’de gerçekleştirildiğini belirterek, “Burada Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız gerçekten göğsümüzü kabartan, dosta güven düşmana korku salan, başarılı bir süreç yönetti. 25 Şubat’ta başlayan ve yarın sona erecek tatbikatımızda görev alan tüm personellerimize, Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Tatbikatın, kuvvetlerimiz arasındaki eşgüdüm ve iş birliğinin artırılmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.
“MİLLETİMİZİN VE KIBRIS TÜRKLERİNİN DOĞU AKDENİZ’DEKİ HAKLARI GASP EDİLMEYE ÇALIŞILMIŞTIR”
Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olduğuna ve tarih boyunca Türk milletinin bu zorlu coğrafyada bekasını korumak için deniz gücüne önem verdiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan; Çaka Bey’den Barbaros Hayrettin Paşa’ya, Turgut Reis’ten Seydi Ali Reis’e kadar nice büyük denizciler yetiştiren Türk milletinin bu kaptan-ı deryaların öncülüğünde denizlerde nice büyük zaferlere imza attığını hatırlattı.
“Preveze Deniz Zaferimizle, Akdeniz’i bir Türk Gölü’ne çevirmenin ötesinde asırlarca sürecek bir barış, huzur ve istikrar iklimini de tesis ettik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Donanmamızın güçlü olduğu dönemlerde, Akdeniz havzasıyla beraber Balkanlar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika da altın çağını yaşamıştır. Deniz gücümüz bizi dünya siyasetinde zirveye taşıdığı gibi denizlerdeki kan kaybımız da beraberinde çok ciddi toprak kayıplarını getirmiştir. Osmanlının adalet sancağının gölgesi zayıfladıkça, gönül coğrafyamızda sömürgecilik ve zulüm egemen olmuştur. Ülkemiz açısından güçlü bir donanmaya sahip olmak bir tercihten öte zorunluluktur. Sadece ekonomik ve siyasi bakımdan değil, askerî ve savunma alanında da güçlü olmak durumundayız. Kendi vatandaşlarımız ve Kıbrıs Türkleri başta olmak üzere, bölgemizin her köşesindeki dostlarımızın haklarını korumak için buna mecburuz. Zira en küçük bir sendelemede, en ufak bir zafiyette bize üzerinde yaşadığımız şu vatan topraklarını bile çok göreceklerini biliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Suriye, Irak, Ege ve Doğu Akdeniz bağlamında tecrübe edilen hadiselerin, bu gerçeği bir kez daha hatırlattığına işaret ederek, “Ülkemiz açısından, özellikle bir terör koridoru marifetiyle Suriye sınırı boyunca kuşatılmamız unutulmamalıdır. Milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin Doğu Akdeniz’deki hakları gasp edilmeye çalışılmıştır. Buna benzer pek çok hukuksuzluğa, gizli açık yaptırımlara maruz kaldık. Karşılaştığımız sayısız çifte standarda rağmen, menfaatlerimizi koruma kararlılığımızdan asla taviz vermedik” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin gerçekleştirdiği sınır ötesi harekâtlarla Suriye’nin kuzeyindeki terör zincirini üç farklı yerde parçaladığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu operasyonlarla, 8 bin 200 kilometrekareden fazla alanın DEAŞ’lı ve YPG’li teröristlerden arındırıldığını vurguladı.
“ÜLKEMİZİ ANTALYA SAHİLLERİNE HAPSETMEYİ AMAÇLAYAN HUKUKSUZ GİRİŞİMLERİN TAMAMINI AKAMETE UĞRATTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuzey Kıbrıs’ta oldubittilere müsaade etmeyeceğimizi gösterdik. Doğu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon kaynakları üzerindeki haklarımızı, ne pahasına olursa olsun savunacağımızı açıkça ortaya koyduk. Uluslararası hukuk temelinde attığımız adımlarla Libya’nın darbeciler tarafından işgal edilmesine mani olduk. Ülkemizi Antalya sahillerine hapsetmeyi amaçlayan hukuksuz girişimlerin tamamını akamete uğrattık. Dağlık Karabağ’daki işgalin sonlandırılması başta olmak üzere aldığımız her inisiyatifi hamdolsun başarıyla sonuçlandırdık” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu adımları atarken kesinlikle yayılmacı, müdahaleci bir zihniyetle hareket etmediğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Hep söylediğimiz gibi; hiçbir ülkenin toprağında, denizinde, egemenliğinde gözümüz yoktur. Biz sadece ‘hazır ol cenge, ister isen sulh-u salah’ diyen ecdadın rehberliğinde, vatanımızı ve haklarımızı korumaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın güvenliğiyle beraber bölgemizin ve coğrafyamızın da istikrarına katkı sunmaya gayret ediyoruz. Sahil Güvenliğimizle kendi kara sularımızda, donanmamızla dünyanın dört bir yanında tüm insanlığın barış ve huzuru için varlık gösteriyoruz. Bu çabalarımızda Deniz Kuvvetlerimiz; birikimi, disiplini, nitelikli personeli ve üstlendiği tüm görevlerde elde ettiği başarılarla bizleri gururlandırıyor. Aynı şekilde kara ve hava kuvvetlerimiz, sahil güvenliğimiz, jandarmamız, polisimiz, istihbaratımız gerçekleştirdiği operasyonlarla milletimize güven aşılıyor.”
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE SAVUNMA KABİLİYETLERİMİZİ VE ORDUMUZU GÜÇLENDİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik birimleri arasındaki iş birliği ve koordinasyon arttıkça her alanda başarı çıtasının daha da yükseldiğini ifade ederek, gerek basın yayın organlarında, gerekse şirketler ve ülkeler düzeyinde Türkiye’nin askerî kapasitesi ile savunma sanayiinin daha fazla gündeme geldiğini, konuşulduğunu, tartışıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün İnsansız Hava Araçlarında dünyanın en iyi üç, dört ülkesinden biriyiz. Savunma ihracatımız 248 milyon dolardan, 3 milyar dolar seviyesine geldi. Askerî gemi inşa sektörümüzün kabiliyetleri artık dünya çapında biliniyor. Şu ana kadar tersanelerimizde üretilen bedeli 3 milyar doları aşan 130’dan fazla deniz platformunu ihraç ettik. Dört yıl önce dünyanın ilk 100 savunma şirketi listesinde sadece iki firmamız varken, bugün aynı listede yedi firmamız bulunuyor” bilgilerini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kara ve deniz araçlarında kendi ihtiyacının ötesinde dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını da karşılayan bir ülke konumunda bulunduğunun altını çizerek Türkiye’nin kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini yapabilen 10 ülke içinde yer aldığını açıkladı.
“Önümüzdeki dönemde savunma kabiliyetlerimizi ve ordumuzu güçlendirmeye inşallah devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Unutmayalım denizlere hâkim olan cihana hâkim olur’ inancıyla, özellikle Deniz Kuvvetlerimizin caydırıcılığının artırılmasına büyük önem veriyoruz. Ocak ayında MİLGEM Projesinin beşinci gemisi olan İstanbul Fırkateyni’nin denize iniş törenini gerçekleştirdik. Bu sene içinde test ve eğitim gemimiz Ufuk’u ve çok maksatlı amfibi hücum gemimiz Anadolu’yu Deniz Kuvvetlerimize kazandıracağız. Önümüzdeki yıl ise yeni tip denizaltılarımızın ilki olan Piri Reis’i hizmete almayı planlıyoruz. MİLGEM İstif Sınıfında altı, yedi ve sekizinci fırkateynlerin inşasıyla ilgili süreci de inşallah yakında başlatıyoruz. Türkiye’yi her alanda olduğu gibi denizcilik alanında da dünyanın süper ligine taşımakta kararlıyız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mavi Vatan 2021 Tatbikatı’na katılan karargâh, birlik ve gemilere başarılar dileyerek, sözlerini “Çelikten kaledir donanmamız / Şimşek çaktırır denizlerde / Karadeniz, Akdeniz, Ege / Mavi vatandır bizlere… Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Aziz şehitlerimizin ruhu şad, mekânları cennet olsun. Denizleriniz sakin, pruvanız neta, bahtınız açık olsun” diyerek tamamladı.