Trabzonspor vasat bir sezon geçiriyor ve son Antalyaspor beraberliğinin ardından sosyal medyaya ya da internet sitelerine veya gazetelere baktığımda Einstain’ın, “Aynı deneyi yapıp, farklı sonuçlar beklemek ahmaklıktır” sözü aklıma geldi.
Milyonlarca taraftarın birçoğu yine tek tek futbolcular üzerinden olumsuz yorumlar yapıyor, ya da bütünsel takımı yerle bir eden ifadelerle saldırıya geçiyor. Ahmet Ağaoğlu’nu da, “Ya transfer yap, ya da istifa et” diyerek zorladıkça zorluyorlar.
Bu tür düşünen insanlar kendilerine bir kez olsun, “Ya son 10 yılda 150’ye yakın transfer yapıldı. Sadece Ahmet Ağaoğlu 38 transfere imza attı da Trabzonspor’un marka değeri mi tavan yaptı? Beş kez şampiyon olup, Avrupa’yı mı titretti?” diye sormaz mı?
Bu yetersiz başkan ve yönetimin, Galatasaray taraftarı, Başakşehir hayranı, Göksel Gümüşdağ’ın kankası Abdullah Avcı gibi bir isimle nasıl olur da, gerçekten doğru bir transfer politikası izleyebileceğini nasıl dlüşünebiliyorsunuz?
Ara transferde zorunluluktan ve panikle alınacak futbolcunun fiyatının katlandığını görmediniz mi bugüne kadar?
Geçen sezon ara transferde sözde takımı şampiyon yapacak 5 futbolcu alındı… Takıma en küçük katkısı oldu mu ve bugün neredeler hiç düşünmez misiniz?
Yapılacak transferlerin büyük bölümünün geçen sezon alınanlar gibi, birkaç ay sonra çöp olabileceğini hiç mi hesaba katmıyorsunuz?
Pandemi nedeniyle, ne seyirci, ne kombine, ne loca, ne ticari ürünler gelirlerinin uzun süredir olmadığını, sponsor, reklam ve daha birçok gelirin düştüğünü, yayıncı kuruluşun bile kulüplerin hak ettiği parayı vermemek için kırk dereden su getirdiğini görmez misiniz?
Trabzonspor’un paralarına bu düşmanlığın sebebi nedir?
Kulübün iflas aşamasına gelmesi, sadece kredi dilenciliğiyle ya da birilerinin torpiliyle sermaye artırımına gitmesiyle birlikte dizlerinin üstünde sürünmeye hazır hale geldiğini neden anlamaz, anlamamakta ısrar eder?siniz
Neden?
Ayrıca transfer harcama limitinin ne kadar az olduğunun farkında değil misiniz?
Yeter ya, bir düşün bu kulübün yakasından,..
Eğer azıcık aklınız varsa yönetime, “Sakın transfer yapmayın, mümkünse elinizdeki oyuncuları en iyi şekilde kullanın ve gelecek sezonun hazırlığını yapın. Altyapınızı fabrika haline getirmenin yollarını arayın ve çok az transferle birlikte sağlam temeller üzerine oturtulmuş bir kulüp için savaş verin” dersiniz.
Demiyorsanız, bu kulübün gerçek taraftarı olduğunuzu söylemeyin. Sizler sadece iyi gün dostu, takımın başarılı sonuçlarıyla, kendi hayatınızdaki ezikliğinizi bir nebze olsun unutmaya çalışan, bilimsellikten, felsefeden, ekonomiden, kurumsallıktan bihaber kimliklersiniz.
Yeter bu kulübün günlük başarı peşinde koşmasını isterken, Trabzonspor’un 38 yılını çaldığınız.
Yeter, gerçekten YETER!!!