Trabzon ticaret ve Sanayi Odası’nın (TTSO) medikal sektörü temsilcilerinden oluşan 18. Meslek Komitesi üyeleri, gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla sorunlarını dile getirdi.
HACISALİHOĞLU: SEKTÖR SORUNLARINI TOBB KANALIYLA BAKANLIKLARA İLETİYORUZ
18. Meslek Komitesi üyeleri ve medikal sektörü temsilcilerinin yer aldığı toplantının açılışında bir konuşma yapan TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, “Sektördeki sorunların çözümüyle ilgili meslek komitesi ve meclis üyesi arkadaşlarımızla sürekli görüşmelerimiz oluyor. Bu sorunlar bize geldiğinde çözüm önerileriyle birlikte TOBB’a iletiyoruz. Oradan ilgili bakanlıklara gidiyor. Sizlerin esas sorunu geçmişten beri ödemelerle ilgiliydi. Gelinen noktada hepimiz biliyoruz ki özellikle pandemi döneminde ekonominin sıkışık olduğu günlerde siz değerli üyelerimizin bu yükün altından kalkması zor gözüküyor. Sektör olarak gerekli özveriyi bugüne kadar göstererek vadelerdeki aşımlara hoşgörüyle baktınız. Ayrı bir indirim ve uzatma istenmesinin siz üyelerimizi ne kadar zor duruma düşüreceğini biliyoruz. Sorunun yukarıya iletilmesi ve çözümü konusunda elimizden geleni yaptık bundan sonra da yapacağız” dedi.
MEDİKAL SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI BASIN AÇIKLAMASIYLA DİLE GETİRİLDİ
Toplantıda daha sonra 18. Meslek Komitesinden TTSO Meclis Üyesi Şaban Doksanoğlu, medikal sektörünün sorunlarının dile getirildiği basın açıklamasını okudu. Açıklama şöyle:
“Bugün içinde bulunduğumuz pandemi süreci göstermiştir ki ‘sağlık’ hayatımızın en önemli unsurudur. Bu vesile ile özveri ile çalışan tüm hekim, hemşire, sağlık çalışanları, medikal ve eczacı meslektaşlarımıza teşekkürü bir borç biliyorum. Bu süreç bize aynı zamanda göstermiştir ki tıbbi cihaz sektörü bu zincirin olmazsa olmazıdır. Tıbbi cihaz derken sadece hastane bazlı cihazlardan bahsetmiyoruz. Maske, eldiven, dezenfektan vb. yaklaşık on binlerce kalem üründen bahsediyoruz. Sektörümüz bu ürünlerin satışını, servisini ve hizmetini sağlamakla yükümlüdür.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası 18. Meslek Komitesine bağlı yaklaşık 120 firmanın ortak ve öncelikli sorunu tahsilat sorunudur. Firmalarımız üniversite hastanelerinden sözleşme ödeme gün süresi üzerinden 36 ay, kamu hastanelerinden 16 ay geçmiş olmasına rağmen tahsilat yapamamaktadır. Sektörümüzün bu kadar fedakârlığına rağmen Hazine ve Maliye Bakanlığımız bizlerden; 2018 yılı için yüzde 40, 2019 yılı için yüzde 50, 2020 yılı için yüzde 60 oranında alacaklarımızdan feragat etmemiz koşuluyla ödemelerin hemen gerçekleştirilebileceğini, aksi takdirde 2022 veya 2023 yıllarının beklememizi istemiştir.
Sektörümüzden geçmiş alacakları için feragat beklenmesi zaten zor geçinen sektörümüzün tamamen bitmesine sebep olacaktır. Birçok meslektaşımız bankalardan kredi kullanarak hem aldıkları ürünlerin ödemelerini gerçekleştirmiş, hem de resmi yükümlülüklerini yerine getirmiştir. Tıbbi cihaz endüstrisi Türkiye’de yüzde 100 kayıtlı tek sektördür. Bütün bunlar devlet yetkililerimizce de bilinmektedir. Devletimizden de beklentimiz bu sabrı ve öz veriyi gösteren sektörümüze hak etmiş olduğu, sözleşmelerce akit altına alınan ödemelerin herhangi bir kesintiye mahal vermeden ivedilikle yapılmasıdır. Aksi takdirde birçok firma kapanma tehlikesi ile karşı karşıya gelecek, bu durum ülkemizin istihdam sorununa da büyük bir olumsuz etki yapacaktır.
Tıbbi cihaz sektörü olarak kamu kurumlarına ürün ya da hizmet sunarken fiyatları bizler belirlemiyoruz. Satışlarımızı Devletimizin yetkili kurum ve kurulları tarafında titizlikle hazırlanan MKYS ve SUT fiyatlarını baz alarak gerçekleştiriyoruz ve bazı ürünlerde bu fiyatlar en son 2012 yılında güncellenmiştir. Bunun yanında bu ürünlerin yüzde 86’sı ithal ürünler olması sebebiyle kur artışını göz ardı edemeyiz. Bütün bu gerçeklere rağmen bizlerden yüzde 60’lara varan feragat istenmesi sektörümüzdeki birçok firmayı kapanmaya zorlayacaktır.
Ülke olarak zor günler geçirdiğimizin farkındayız. Bir taraftan pandemi süreci, diğer taraftan güncel ekonomik sorunlarımız mevcut. Ancak bizler bu süreçlerin çok daha ötesinde ödemelerimiz için 16 ay veya 36 ay bekleyen buna rağmen kimi zamanlarda ödemelerimizi alamayan bir sektörüz. Yani zor dönemlerde Devletimizin her zaman yanında olduk ve olmaya devam ediyoruz. Bu süreçte bütün meslektaşlarımız elinden geleni fazlasıyla yapmıştır. Birçok meslektaşımız ödeneksizliğe rağmen hastane ve sağlık kuruluşlarında kesintisiz hizmet vermeye devam etmektedir. Bu hizmetin devam edebilmesi ancak bu işletmelerin ayakta kalması ile mümkündür.
Bu nedenle Sayın Hazine ve Maliye Bakanımızın bu konuyu tekrar değerlendireceğine ve sözleşmeye bağlı geçmiş alacaklarımızın herhangi bir kesintiye uğramaksızın en kısa sürede ödeneceğine inanıyoruz.”