Haberin Yıldızı-
Hamilelik sürecinde gerek bağışıklık sistemi gerekse fizyolojik değişiklikler anne adaylarını viral solunum yolu enfeksiyonlarına daha duyarlı hale getiriyor. Bu nedenle hamilelik döneminde Covid-19 normal popülasyona göre daha ağır seyredebiliyor. Covid-19’un düşüklere veya erken doğuma yol açtığına dair net bir kanıt yok. Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum/ Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Bildirici son dönemde Covid-19 pozitif annelerin bebeklerine, doğumun hemen ardından yapılan antijen veya antikor testlerinde bazı olgularda pozitif sonuçlar alındığı yönünde bildiriler yayınlandığını belirterek,”Dolayısıyla hamilelik döneminde Covid-19’un anneden bebeğe geçmediğini kesin olarak söylemek mümkün değil” diyor.Prof. Dr. İbrahim Bildirici Covid-19’un semptomlarından biri olan yüksek ateşin hamileliğin özellikle ilk 3 aylık döneminde bebeği etkileyebileceğine dikkat çekerek,”Bebeğin organlarının geliştiği dönem olması nedeniyle hamileliğin ilk 3 ayında çok dikkatli olmak gerekiyor. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz bu salgın döneminde ateş, kas ağrıları, kırgınlık, öksürük, nefes darlığı, ishal, koku-tat alma kaybı gibi sorunlarda test yaptırmak için zaman kaybetmeden doktora başvurulmalı.Daha da önemlisi, virüsün bulaşma riskine karşı önlemler ihmal edilmemeli” diyor.
Muayenelerinizi aksatmayın!
Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Bildirici, hamilelik döneminde sağlıklı kalmak ve Covid-19’a yakalanma riskini azaltmak için ekstra tedbirler alınması gerektiğini belirterek, “Örneğin hamile bir kadınla aynı evi paylaşan bireyler enfekte olurlarsa, mümkünse karantina sürecini ayrı bir yerde tamamlamalı. Anne adaylarının da erken dönemde Covid-19 testi yaptırmaları ve tıbbi yardım almaları şart” diyor. Prof. Dr. İbrahim Bildirici pandemi sürecinde de prenatal muayenelerin ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlatıyor.Prof. Dr. İbrahim Bildirici pek çok ailenin tatil yörelerine akın ettiği bu dönemde Covid-19’a karşı ve genel sağlık için alınması gereken tedbirleri şöyle anlatıyor:
Toplu taşıma araçları yerine mümkünse kişisel araçlarla seyahat edin.
Maske takmayı asla ihmal etmeyin. Maskeniz ıslandıysa ya da nemlendiyse değiştirin.
Çevrenizdekilerin de ağız ve burunlarını kapatacak şekilde maske takmalarını talep edin.
Kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmamaya özen gösterin. Açık havada, mümkünse doğayla iç içe olacağınız etkinlikler yapın.
Kumsalda, havuz başında ve şezlonglarda sosyal mesafeye (1.5-2 metre) dikkat edin.
Ellerinizi sık sık yıkayın, bunun mümkün olmadığı durumlarda mutlaka el dezenfektanı kullanın.
Çevrenizle ve enfekte olabilecek yüzeylerle temaslarınızı mümkün olduğunca azaltın.
Güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 11:00-15:00 saatleri arasında güneşlenmeyin. Bu saatler arasında gölgede kalmanız uygundur. Yüzünüzde gelişebilecek kalıcı koyu lekelenmeyi önlemek amacıyla özellikle yüz için yüksek koruma faktörlü koruyucular kullanın.
Yazın sıcak havalarda yeterince sıvı almamak dehidratasyona yol açabiliyor. Hamilelik döneminde sıvı ihtiyacının da arttığını göz önüne alarak, her gün 2-2.5 litre su içmeyi ihmal etmeyin.
Yeterli ve dengeli beslenme güçlü bir bağışıklık sistemi için son derece önemli. Hamilelikte folik asit, demir, kalsiyum ve omega-3 başta olmak üzere, gerekli destekleri almayı ihmal etmeyin. Protein, karbonhidrat ve yağı yeterli şekilde aldığınız, ara öğünleri ihmal etmediğiniz bir beslenme alışkanlığı edinin.
Her gün 7-8 saat uyumanız, hem sağlıklı bir hamilelik hem de bağışıklık sisteminizin güçlü kalması için çok önemli.
Yüzmek için havuz yerine denizi tercih edin.
Covid-19 gözlerden de bulaşabileceği için deniz veya havuza girerken yüzücü gözlüğü kullanın.
Vajinal floranın bozulması sonucu vajinal akıntı ve kaşıntıyla kendini gösterebilen durumlardan sakınmak için havuzdan veya denizden çıkınca, bikini ya da mayonuzu değiştirmeyi unutmayın.
Vitamin D3 bağışıklık sisteminin güçlü kalmasında önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle güneşlenerek ya da takviyelerle Vitamin D3 seviyenizin ideal sınırlarda kalmasını sağlayın.