Haberin Yıldızı-
Ayasofya Camii’nin ibadete açılma kararından sonra akıl tutulması, ahlak dağılması, mensubiyet bölünmesi yaşayan siyasilerin, kalem sahiplerinin, köşe yazarlarının ve sözde akademisyenlerin hal-i pürmelali kepazeliktir.
Kiliseler Birliği’nin temsilcisi gibi konuşanlar, Rusya’dan Yunanistan’a ABD’den diğer AB ülkelere kadar Türk milletinin egemenlik ve inanç haklarını karalamaya niyetlenmiş çevrelerin ülke içindeki ajanı ve acentesi gibi davrananlar bir defa ayıplı bir teslimiyetçiliğin dibindedir.Brüksel’de yapılan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesinin kınanması ucuz bir meydan okuma, yok hükmünde bir karardır.Hareket Partisi Türkiye’yi kınayanları kınamakta, camilerimizi kundaklayan, inançlarımıza hakaret eden Haçlı zihniyetini reddetmektedir.Ayasofya Camii’nin açılmasını hazmedemeyenler Ortodoks Kilisesi’nin kapısında gıyaben nöbete giren aymaz ve ahlaksızlardır.Son gelişmeler turnusol kağıdı işlevi görmüş, ak koyun kara koyun açığa çıkmıştır.
Ayasofya Camii’nin açılmasıyla dipsiz hayal kırıklığına uğrayanlar manen bu milletin evladı olamayacaktır.Bir başka düşündürücü ve kaygılandırıcı konu ise aziz Atatürk’e saygısızlık yapıldığını iddia ve ifade etmektir.Dahası büyük hünkarımız Fatih Sultan Mehmed ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü karşı karşıya getirmek, Osmanlı hukukunun uygulanarak Cumhuriyet hukukunun askıya alındığını tehditvari bir üslupla dillendirmek soysuz bir yalandır.Atatürk bizimdir, Fatih de bizimdir. İkisi arasına nifak eken kesinlikle bizden değildir.Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’te geçmişten kopmamış, bilakis sağlam bir şekilde eklemlenmiştir.Tarihsizlerin bunu bilmesi çok uzak bir ihtimaldir.
Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasına doğrudan tepki gösteremeyip dolayı vasıtalarla tenkit ve telin etmek onur ve omurga sahibi hiç kimseyle, hiçbir siyasi parti temsilcisiyle bağdaşmayacaktır.CHP bunun aksi istikametinde falsolu ve defolu bir siyaset anlayışına gömülmüştür.İP de aynı kulvarda bir ileri iki geri yol almaktadır.Türkiye’nin küresel şantajlara diz çökmesini, düğme iliklemesini ima ve ihsas edenler Bizans’ın son dönem uzantılarıdır.İnanıyorum ki, Bizans hayranları Türk milletinin büyüklüğü karşısında şaşkına dönecekler, felç geçireceklerdir.
Bir Yunan’lıdan daha fazla Yunanlı olan, bir Fransız’dan, bir ABD’liden, bir Rus’tan daha çok fanatiklik yapan, ezan sesi yerine kilise çanı dinlemeyi hasretle bekleyen kim varsa fetihle zulmü aynılaştıran alçaklardır.Bunlar dine karşı değil İslamiyet’e karşıdır.Hiç kuşkusuz aziz milletimiz her şeyin farkındadır.Ayasofya Camii’ni Müslüman gönüllerle buluşmasını engelleyecek bir fani de doğmamıştır.
15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü’nde, Ayasofya Camii’mizin ibadete açılmasını bir FETÖ projesi görenlerin kripto damarın içine gizlenmiş kopuklar olduğunu herkesin bilmesinde yarar vardır.