Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’de geçmişte kadınların önemli bir kesiminin kamusal alanda yer edinmesini sadece sahip oldukları inanç ve kılık kıyafet yüzünden rejim meselesi haline getirenlerin bulunduğunu belirtti.
Cumhuriyet’in, 1930’dan itibaren kadınların toplumsal hayatta daha etkin olmasına dönük bir dizi düzenlemeyi hayata geçirerek diğer devletlerden pozitif manada ayrıldığını vurgulayan Çelik, “Fanatikler, bu kazanımı ayrımcılığa kurban etmek için yıllarca zulüm örnekleri ortaya koydular. 1934 yılından başlamak üzere kadınlarımızın demokratik bir hak olarak siyasi hayatta seçme ve seçilme imkanını elde etmesi ile ülkemiz önemli bir kazanım elde etmişti. Ama fanatikler darbelerle, zulümlerle, üniversite kapılarını kapatarak kazanımları çalan bir düzen kurdular.” değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, 28 Şubat müdahalesinin kadınların toplumsal hayatta hukuki ve siyasi haklarını kullanmasını engelleyen fanatizmin çarpıcı bir örneği olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Faşizm, milletin tüm haklarını ve tabii kadın haklarını da çaldı. O günlerde pek çok siyasetçi, gazeteci, bürokrat ve kamusal aktör bu faşizme destek verdi. Yazdıkları ve söyledikleri ortadadır. Onların faşizmi kadınlara verdikleri sıfatlara göre kadınların adlarını yok saymaktı. Kadınlara verdikleri sıfatlara göre kadınların adlarını var ya da yok saymak, bu tip faşizmin alametlerindedir. Bunlar demokrasi ve hukuk hırsızlarıdır.”
Demokrasi hırsızlarının pusuda beklediğini, her vesileyle kafalarını çıkardıklarına değinen Çelik, şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkenin insanlarını verdikleri sıfatlara göre hak ve hürriyetler konusunda ayrıma tabi tutma siyasetlerini hala devam ettirmeye çalışıyorlar. İnsanımızın ve özellikle kadınların adları, bunların verdiği sıfatlardan kurtuldukça demokrasimiz güçlendi. Şimdi bu gerçek ifade edildiği zaman geçmişteki faşist beyanlarıyla yüzleşip utanç duyacakları yerde, saldırganlaşıyorlar.
Türkiye’deki mücadelemizin önemli bir parçası, kadının adını faşizmin eleğinden geçen sıfatlardan kurtarma mücadelesidir. Geçmişi demokrasi hırsızlığı ile dolu olanların Grup Başkanvekilimiz Özlem Zengin’e yaptıkları saldırıları kınıyorum. Tüm kadının adını var kılmaya devam edeceğiz.”