-“CARİ AÇIK 40 KAT ARTTI, ÇARE KAYINPEDER-DAMAT EKONOMİSİ DEĞİL, HUKUK VE DEMOKRASİ” -“VARLIK FONU KAMU BANKALARINI TÜKETİYOR, BANKALARA SERMAYE DAYANMIYOR”
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM Başkanı’nın “TBMM’de önemli bir gündem yok” açıklamasına tepki gösterirken, “Milletin perişan dert içinde, bunların hiçbiri TBMM’de görüşülemiyor. Millet çare beklerken, AVM’ler açılıyor ama Meclis kapalı. Böyle bir tablo olur mu?” dedi. Altay, Varlık Fonu’na geçen kamu bankalarının kötü yönetildiğini vurgulayarak, “Kamu bankalarına sermaye dayanmıyor. Bu kötü yönetim son bulmalıdır. Çare kayınpeder-damat ekonomisi değil, hukuk ve demokrasidir” diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Cari açığın geçen yılın aynı ayına göre 40 kat arttığına dikkat çeken Altay, “Cari işlemler açığı geçen yılın Mart ayında 120 milyon dolar olan cari açık bu yıl 4 milyar 923 milyon dolara çıkmıştır. 40 katlık artış var. Burada salgın sürecinin etkisi var ama esas olarak yanlış yönetimin etkisi var. Türkiye geçmişte de cari açık veren bir ülkedir. Eskiden dışarıdan sermaye gelirdi ve devlet borçlanma yapmak suretiyle bunu dengelemeye çalışır, yürür giderdi. Şimdi ‘böyle bir tablo olur mu’ derseniz. Ben umutvar değilim. Zira tek adam rejiminin yarattığı güvensizlikten dolayı sermaye çıkışı var, kaçış var. Yani havuza su dolması gerekirken, havuzdaki su boşalıyor. Dışarıdan sermaye gelmiyor, içerideki kaçıyor. Borç verme kapasitesine sahip ülkelerin artık bu meseleye bakışları sadece ekonomik değil. Bakıyor elin oğlu, burada demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı var mı diye bakıyor. Sana ona göre borç veriyor. Biz Türkiye kötü olsun ister miyiz? Biz AK Parti’yi ve Erdoğan’ı ve damat ekonomisini eleştirdiğimiz zaman efendim ‘bu CHP bunları niye konuşuyor?’ Ben bunları konuşacağım ki sen yolun doğrusunu bulacaksın. Senin tuttuğun yol, gördüğün iş yanlış. Basiretsiz, ehliyetsiz, liyakatsiz bir kadro ile Türk ekonomisini batırıyorsun” dedi. Altay, şunları söyledi: MECLİS NEDEN KAPALI? “İstiyorsun ki CHP seyretsin, konuşmasın. Konuşacağız konuşmaya mecburuz. Konuşmak için de zemin lazım. TBMM milli iradenin tecelli ettiği yerdir. Hayırlı olsun AVM’leri açtılar. Kimi güç ve basınç odaklarına dayanamadılar. Bilim Kurulu’nun müsbet bir görüşü olmamasına rağmen AVM’ler açıldı. Meclis niye kapalı? Bak bu kadar sorunumuz var. Ne yapacağız, çareyi nerede arayacağız. ‘Meclis’in gündemi yok, önemli bir gündem olursa toplanırız’ diyor Sayın Başkan. Sayın Başkan; Kovid ile mücadelede hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın şehit sayılması, bunun bir an önce yasalaşması sağlık çalışanlarını motive edecektir. Bundan daha mühim bir Meclis gündemi olabilir mi? Kira stopajı kaldırılsın, sicil affı gelsin, Motorlu Taşıtlar Vergisi bu yıl kalksın, esnafa faizsiz kredi verilsin. Çiftçi borçları var çiftçi perişan. Maske, hijyen temizlik ürünlerinden KDV kaldırılsın diyoruz. Bunlar Meclis’in işi değil mi? Dünyanın bütün parlamentoları çalışıyor, esnek çalışıyor. Demiyoruz ki 7 gün 24 saat Meclis’i açalım. ‘Hayır Meclis çalışmasın’. Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Bizim derdimiz Erdoğan’ı siyaseten dövmek yumruk atmak değil. Bizim derdimiz 83 milyon insanımızın, iş arayan işsizin, üniversite sınavına hazırlanan gençlerin huzurunu sağlamak. Bunların konuşulma yeri de TBMM’dir.” FAŞİST ZİHNİYET ERDOĞAN’IN UYGULAMALARINDA Erdoğan’ın CHP’ye yönelik eleştirilerinin temelsiz olduğunu vurgulayan Altay, “Erdoğan dün kendisini, ekonomiyi, gidişatı eleştiren herkesi faşist zihniyet uzantısı olarak niteledi. Erdoğan’a buradan 5 tane örnek vereyim. Eğer Erdoğan bir faşist zihniyet arıyorsa şuna baksın. Yargıçlar karar vermeden önce ‘acaba bu karar Erdoğan’ı kızdırır mı’ diye düşünerek karar vermek durumuna gelmişse işte orada faşist zihniyet vardır. Bir ilde Vali, AK Parti İl Başkanı’ndan, Kaymakam AK Parti ilçe başkanından daha AK Partili ise işte Erdoğan orada faşist zihniyet vardır. Şu edepsizliğe bakın. Bir ilimizin valisi, telekonferansla AK Parti’nin il başkanı ve ilçe başkanları ile toplantı yapıyor. Faşist zihniyet orada işte. O ilde başka partiler de var. Bu da bir demokrasi ayıbıdır, bir faşist zihniyet aranıyorsa burada alası vardır. Antidemokratik uygulamaları tasvip etmeyen, karşı çıkmayı geçtim… Bu bile Erdoğan’ın nezdinde suç sayılıyor. İşte orada faşist zihniyet arayacaksın. Sandıktan çıkmış bir Cumhurbaşkanı ile ilgili olarak 100 bin kişi hakkında soruşturma başlatılmış ve 30 bin dava açılmışsa işte faşist zihniyet orada. ‘Konuşma kardeşim, yazma kardeşim, düşünme kardeşim, ben sizin yerinize konuşurum, yazarım, düşünürüm’ diyen bir Cumhurbaşkanı var ise işte faşist zihniyet orada var. Bir gazeteci, bir yazar, bir siyasetçi hakkında bir yılı aşkın süre iddianame hazırlamadan, bunları derdest edip cezaevine koyuyor ve yıllarca bunları cezaevinde yatırıyorsan işte faşist zihniyet orada var. Seçilmiş belediye başkanlarını yargı kararı olmaksızın görevlerinden alıp yerlerine kayyum atıyorsan faşist zihniyet orada Erdoğan. Bütün bunların sorumlusu, müellifi sensin. Bize kızıyorsun. Çok sevdiğim bir atasözü var: Kusuru yüzüne söylenmeyen, ayıbını hüner sanırmış. Erdoğan daha çok ayıp etme, daha çok kusur işleme diye CHP de diğer partiler de senin bu beceriksizlik üstü yanlış yönetimini yüzüne karşı paylaşmak zorundayız. Sen ayıbını hüner zanneden bir ruh iklimiyle iş görüyorsun” dedi. TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ DARBE DEĞİL GEÇİM AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in ‘Türkiye’nin darbe gündemi yoktur” sözünün doğru olduğunu kaydeden Altay, “Hele şükür. Evet Türkiye’nin gündeminde darbe yoktur. Bunu üç yere söyleyeceksin Ömer Çelik. Genel Başkanın Erdoğan’a, yandaş gazetecilerine, şöhretli, televizyonlarda boy boy görüntü veren, Erdoğan’ı savunmak için çırpınan köşe yazarlarına söyleyeceksin. Bu üç yere söylersem bu ucube darbe tartışmaları biter. Türkiye’nin geçim derdi var darbe derdi yok. Ve 18 yaşını bitirmiş bitirmemiş 2 milyon 800 bin gencimizde yarattığınız şokun, hayal kırıklığının gerilimi var. O çocuklar ilk seçimde oy kullanacaklar ve göreceksiniz size neler edecekler. Evet Ömer Çelik, Türkiye’nin derdi darbe değil Türkiye’nin gündemi bu işte. Kayseri’de ramazan gıda paketi almak için insanlar sıkış sıkış kuyrukta. Al sana Türkiye’nin derdi ve gündemi” diye konuştu. KAMU BANKALARINA SERMAYE DAYANMIYOR Kamu bankalarına Varlık Fonu tarafından sermaye aktarılacağı haberlerini de değerlendiren Altay, “Türkiye’nin bütün varlıkları ve kamu bankaları Varlık Fonu’na devredildi, her şey berbat edildi, üç büyük kamu bankası da devletten para enjekte edilmeden işleyemez hale geldi. Varlık Fonu, Türkiye’nin bütün ekonomik birikimlerinin toplandığı yer oldu ama denetleyemiyoruz. 2019 Ekim’de gelecek olan denetim raporu 2020’nin martında geldi, daha görüşülmedi. Bu kadar şeffaflıktan uzak devlet yönetmeye kalkarsanız pirüpak bile olsanız şaibeli olursunuz. Şimdi meşhur üç zarf hikayesi vardır. Sadrazam yerine gelene üç zarf vermiş. Başın sıkışınca aç demiş. Sadrazam sıkışmış birinci zarfı açmış: Eskileri kötüle. İkinci zarfı açmak zorunda kalmış: Etrafını kötüle. İş gitmiyor, üçüncü zarfı atmış orada da şöyle yazıyor: Sen de üç zarf hazırla. Şimdi Erdoğan için üçüncü zarfı açma vaktidir. Postu terk etmesinin gerektiğini görecektir. Biz özellikle bu salgın belasıyla mücadele esnasında istedik ki bir olalım, birlikte olalım. Erdoğan bunu bize belediye noktasında, parlamento noktasında yaptırmadı. Velhasıl, didişmekten, kutuplaştırmaktan, bıkmayan yorulmayan ama çok büyük yanlışlar yapan bir Cumhurbaşkanı ve parti genel başkanı ile karşı karşıyayız” diye konuştu. MİLLET İTTİFAKI BELLİDİR Altay, ittifaklarla ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi: “2018 seçimlerinde ittifakların kimler olduğu, seçim pusulasında yazıyor. CHP, Saadet Partisi ve İYİ Parti. Bizim Millet İttifakımızın boyutu budur. Biz HDP seçmeninden oy aldık, elbette aldık. AK Parti seçmeninden sadece İstanbul’da 600-700 bin oy aldık. Son yapılan genel seçimlerdeki ittifak budur. Ama yarın seçim olacak. Yarın derken, biz bir an önce istiyoruz kovid biter bitmez ama… Yani ben öyle istiyorum arzu ediyorum. Millet bu yükü fazla taşıyamaz. Bu hükümet milletin sırtında bir kamburdur yüktür. Lakin seçim ne zaman olur ona Anayasa’da öngörülen karar verici merciiler karar verecektir. Yarın seçim olacak. Kim bilebilir yani siz Cumhur İttifakı’nın bir sonraki seçimde bu kombinasyonda seçime gireceğinin garantisi var mı? Buranın böyle gireceğinin garantisi var mı? Yok. Bakın AK Parti ikiz doğum yaptı iki tane yeni parti var. Gün doğmadan neler doğar. Bir tane bildiğimiz şey var AK Parti tereyağ gibi eriyor. İlk seçimde de vatandaşlarımız bunun bedelini soracaktır. Bedelin vebali olur. Vebalin adresi de sandıktır. Vebal sandıkta ödenecektir.”