Haber Yıldızı
İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “Türkiye Varlık Fonu A.Ş. aile şirketi gibi, kamu varlıkları, kaynakları keyfi şekilde kullanılıyor, kendileri harcayıp, kendi kendilerini denetliyor” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Devleti şirket gibi yönetmek isteyen iktidarın, bu anlayışla TVF A.Ş’yi batırdığını, tıpkı KÖİ modeliyle iktidar müteahhitlerine verilen milyarlarca dolarlık hazine garantisi gibi ülke ekonomisinin ve halkın sırtında yeni bir kambur olduğuna dikkat çekerek, şu açıklamayı yaptı:
“TBMM denetiminden kaçırılan faaliyet ve denetim raporları sadece bilgi amaçlı olarak ‘gizli’ damgalı şekilde Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine gönderiliyor. TVF’nin en geç 2019 Ekim’inde sunması gereken denetim raporu, 7 ay gecikmeli olarak ulaştı. Cumhurbaşkanına bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) ayrıntı içermeyen ve DDK uzmanlarınca hazırlanan denetim raporunda; 2018 yılında TVF’nin kullandırdığı 641 milyar TL’lik avans ve kredinin 500 milyar TL’sinin ‘şahıslara’ verildiği belirtiliyor. Bu şahısların kim olduğu, hangi amaçla bu paraların kullanıldığı bilgisi yok! TVF’nin 2017 yılında 37 milyar TL olan borcu 2018’de ikiye katlanmış, 75 milyar 404 milyon TL’ye yükselmiş. Bu borçların 58 milyar TL’si uzun dönem, geri kalan borçlar ise 1 yıl ve daha az sürede geri ödenecek kısa vadeli borçlar.
Bu aktarmalar, kredi ve avanslar dağıtılırken, borçlar alınırken 2018 yılı boyunca TVF Yönetim Kurulu hiç toplanmamış! Tüm kararlar Cumhurbaşkanı ve Hazine Bakanı’nın yetkisinde!
Kamuya ait fon kaynaklarının en verimli şekilde kullanılacağının vaat edildiği TVF A.Ş.’nin resmi web sitesinde faaliyet raporu, bilançoları yer almıyor! Portföyünde THY, Halkbank, Vakıfbank gibi aynı zamanda halka açık, borsada hisseleri işlem gören şirket ve bankaları barındıran TVF’nin yeminli bağımsız denetim raporunun, kâr-zarar-kredi-borçlarının borsaya ve kamuoyuna açıklanması, herkesin bilgisine ve incelemesine açık olması, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirilmesi zorunlu!
Yasasına göre Anonim Şirket statüsünde özel-tüzel kurum kişiliğine sahip olan TVF’nin, bir aile şirketi gibi yönetilmesi, çarpık bir modeli ortaya koyuyor. Aynı zamanda A.Ş. ve özel tüzel kişi olduğu için de kamusal denetimden, Sayıştay ve TBMM denetiminden istisna tutuluyor. Dünyada böyle bir varlık fonu modeli yok! İktidara yakın şirketler, müteahhitler kurtarılıyor, malları satın alınıyor, kaynak aktarılıyor! Ama salgın öncesi çöküşe geçen ve salgın sonrasında eriyen ekonomimize ‘Kaynak’, tükenen sanayicimize, esnafımıza, dar gelirli ve işsizimize karşılıksız – geri ödemesiz ‘Nakit’ sağlanamıyor! Bu çark, göstermelik ‘Nefes Kredisi’ ile döner mi? Kredi ile Nefes alınır mı?”