İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 4 yıllık görev süresinin hesabını, canlı yayında kamuoyuna verdi. Kentin tüm sorunları, beklentileri ve taleplerine yönelik çalışmaların detaylarını kamuoyuyla paylaşan İmamoğlu, iktidar kanadından gelen tüm engellemelere rağmen yaptıkları hizmetleri örnekleriyle sıraladı. “4 yıl önce bu göreve talip olduğumda, İstanbul’a değişim vaat etmiştim. ‘İstanbul’a yeni, taze, güçlü bir başlangıç yapacağız’ demiştim. Çok şükür, bunu başardık. İstanbul başardı” diyen İmamoğlu, “Bu kadim şehirde, değişim kök saldı. Her değişim, bir zihniyet devrimiyle başlar. Biz, İstanbul’da, vatandaşın şehre ve yerel yönetime bakış açısını değiştirdik. İstanbullular, artık daha azına razı olmayacak. Yapılan her işte insana saygıyı, şehre özeni talep edecek. ‘Bu şehirde, bundan böyle adalet ve liyakat hakimdir’ diyecek. Bir avuç insanın eşi, dostu, yakını değil ya da bir kesimin mutlu edildiği değil, milletin mutlu edildiği bir süreci her zaman isteyecek. Yapılan her işte insana saygıyı, şehre özeni talep edecek. İsrafa, ihmale, partizanlığa geçit vermeyecek. Değişim; eldekiyle yetinmeme, daha azına razı olmama duygusuyla başlar. İktidarlar, bu duyguyu kaybettirmeye çalışırlar. İktidarlar; insanlar ellerindekine razı olsun, daha fazlasını, daha iyisini talep etmesin isterler. İşe yaramadı. İşe yaramaz. Vakti gelmiş bir değişimin önünde durulmaz. Gücü, iktidar dayanağı ne olursa olsun kimse değişimin önünde duramaz. 23 Haziran, bu gerçeğin kanıtlandığı günlerden biridir. O yüzden 23 Haziran, bu şehir için ‘Demokrasi Zaferi’dir” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİMİZ, 23 HAZİRAN 2019’DA O DEMOKRASİ DERSİNİ VERMESEYDİ, TÜRKİYE ÇOK DAHA KARANLIK BİR YOLA GİRERDİ”
İstanbul ve Türkiye’nin, 4 yıl önce, 23 Haziran 2019’da, vatandaşlarının verdiği kararla yeni bir döneme adım attığını belirten İmamoğlu, “Aynı zarftan çıkan dört oydan yalnızca birini geçersiz ilan edip, vatandaşın iradesini yok sayanlar, kendilerini ülkenin sahibi zannedenler, o gün derslerini aldılar. Anladılar ki, hiç kimse milli iradenin üzerinde değildir. Milletin kararını, ancak millet değiştirir. Milletimiz, 23 Haziran 2019’da o demokrasi dersini vermeseydi, Türkiye gerçekten çok daha karanlık bir yola girerdi. 23 Haziran, bu ülkeyi hukuk ve demokrasi rotasında tutma iradesinin mutlak zaferidir. Demokrasimiz adına yeni umutların güçlü bir başlangıcıdır. 23 Haziran Demokrasi Zaferi vardır, var olacaktır ve kutlu olsun” dedi. Millet iradesinin 23 Haziran’ı bir demokrasi bayramı ve şenlik haline getirdiğini kaydeden İmamoğlu, “Ve sandıktan nasıl çıkarsa çıksın, o irade, bizim için her zaman kıymetlidir, her zaman itibarlıdır. O irade, her zaman başımızın üzerindedir” diye konuştu. Siyasetin sorunları konuşarak çözmenin aracı olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Seçimler, sonuçlar ne olursa olsun, kim veya kimler kazanırsa kazansın, bizim bir arada, kardeşçe yaşama isteğimizin güçlü bir ifadesidir. Şunu biliyoruz ki; ayrıştıran, kutuplaştıran siyaset anlayışıyla belki seçim kazanabilirsiniz, ama birliğimizin, bütünlüğümüzün kaybolmasına da ne yazık ki yol açarsınız” ifadelerini kullandı.
“4 YIL ÖNCE KENDİMİZE BİR SORU SORARAK İŞE BAŞLADIK”
“Türkiye’yi büyük bir aile gibi görmeyen, insanlara, ‘Bizden mi, onlardan mı’ diye bakan anlayıştan mutlak kurtulmak zorundayız” diyen İmamoğlu, “Biz, 4 yıl önce kendimize bir soru sorarak işe başladık: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu kadim şehrin ve şehirde yaşayan çok karma bir toplum, 16 milyonun iddiasını ve layık olduğu yaşam kalitesini sağlamak bakımından nelere odaklanmalıdır? Neler yapmalıdır? İşte bu soruya verdiğimiz vizyon cevabımız açık ve kısaydı: İstanbul; adil, yaratıcı ve yeşil bir şehir olacak. Sonra da prensiplerimizi tanımladık: İstanbul, kutuplaşmayı bitirmek için, demokratik değerlere ve demokratik katılıma öncelik verecek. ‘İstanbul Modeli’nde liyakat, şeffaflık, hesap verebilirlik esas olacak. Bütün bunları hedeflerken, bu benzersiz şehirde yaşayan her bir fert için eşit fırsatlar sunan, her bir vatandaşı istisnasız olarak onurlu ve saygın kabul eden bir bakış açısıyla hizmet eden bir sosyal belediyecilik anlayışı hakim olacak. Nihayetinde de İstanbul’da, 16 milyonluk büyük bir aile olduğumuz duygusuyla çok güçlü bir şekilde çalışılacak. Üstelendiğimiz sorumluluğa, bu prensiplerle başladık” şeklinde konuştu.