İMAMOĞLU: AKILLARI HALA İSTANBUL SEÇİMLERİNDE, ÜLKE VE DÜNYA SİYASETİNDE RASTLAMADIĞIMIZ NUMUNELER BUNLAR
İRADE GASPINA KARŞI DAĞ GİBİ DURACAĞIZ
ORHANİYE KIŞLASI TEPKİSİ: ECDAT HASSASİYETLERİ RANT KAPISINA KADAR
TEVFİK FİKRET’TEN ALINTI YAPTI: ‘ZAFER, BİRAZ DA HASAR İSTER.’ UMUDUNUZU KAYBETMEYİN. HASARIMIZ VAR, AMA BAŞARACAĞIZ
Haberin Yıldızı/İstanbul
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 50 yıllık mülkiyet sorununu çözerek, 25 Mayıs 2021 tarihinde temelini attıkları Eyüpsultan Yeşilpınar Evleri’nin 1. etap hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti. Anahtar teslim töreninde konuşan İmamoğlu, iktidar kanadının aklının hala kaybettikleri İBB seçiminde olduğuna vurgu yaptı. “Milletin kararını beğenmiyorsan, sorunu vatandaşta değil, başka yerlerde arayacaksın; 2 kere 2, 4” diyen İmamoğlu, “Milletin kararına alerjisi olanlar, seçimi iptal ettirip, ‘İstanbul’un kaybettiğimde hüngür hüngür ağladım’ diyenler; tuhaf insanlar bunlar. Açıkçası ben de anlamakta güçlük çekiyorum.
Dünya siyasetinde, hatta ülke siyasetinde hiç rastlamadığımız numuneler bunlar. Ama 16 milyon insanın iradesini yok saymalarına, asla izin vermeyeceğiz. Milletimizle birlikte, dağ gibi karşılarında duracağız” dedi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Beşiktaş Yıldız Parkı’nda bulunan Orhaniye Kışlası’nın imara açmasına tepki gösteren İmamoğlu, “Kışlayı yaptıran, İkinci Abdülhamid Han’dır. Bugünün iktidarı, özellikle Abdülhamit Han’ı sadece kendilerine ait zannederler ve böyle davranırlar, ona çok hassas olduklarını ifade ederler. Ama hassasiyet nereye kadar bunların defterinde biliyor musunuz? Rant kapısına kadar. Rantı gördüler mi, bütün hassasiyetler gidiyor” çıkışında bulundu. “Güçlü Türkiye’mizin güzel insanlarını, bazen umutsuz görüyorum ya da umutsuz cümleler ettiklerini duyuyorum, yaşıyorum” diyen İmamoğlu, “Umudunuzu asla yitirmeyin. Zorlukları hep beraber aşacağız. Tevfik Fikret’in güzel bir sözü var: ‘Zafer, biraz da hasar ister’ der. Evet, hasarımız var, ama hasarı büyütmeden, bu bir avuç insanı göndereceğiz. Sizlere söz veriyorum: Bir ‘Ekrem İmamoğlu sözü’ olarak da söyleyeyim. Burada sizlere tapularını teslim eden bir kardeşiniz, hemşeriniz, belediye başkanınız olarak diyorum ki; milletçe, hep birlikte bu ülkenin, o güzel dönüşüm başaracağız” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu burada yaptığı konuşmada ; Açıkçası milletin hakkını öncelemeyi unuttukları için, 31 Mart’ta seçimi kaybettiler. Daha doğrusu 31 Mart’ta seçimi, bizim milletimiz kazandı. Tabii bunu anlamak istemediler, ‘Biz nasıl seçim kaybederiz? Bu mümkün değil’ dediler. Bu sefer milletimiz 23 Haziran’da, ‘Böyle anlamazsan, böyle anlatırız’ dediler. Daha güçlü anlattılar. Yani vatandaşımız dedi ki; ‘Sen çekil kardeşim kenara. Bak, başkaları yönetsin, sen seyret’ dediler. Bunlar, seyretmemekte de ısrarlılar. Milletin kararıyla, bir avuç insanın yönettiği değil, şeffaf bir biçimde milletimizin bereketli parasını en ahlaklı şekilde yönetme kararlılığı içerisinde olan bir yönetime karşı, her türlü hukuksuzluğu yapma konusunda da kararlılar. Ama, gücümüzün farkında değiller. Çünkü ifade ettiğim bir şey var: Seçimi Ekrem İmamoğlu kazanmadı ki be kardeşim, 16 milyon İstanbullu kazandı. Bunu anlamıyorlar.”
“MİLLETİN KARARINI BEĞENMİYORSAN…”
“Hep beraber kazandığımızı, size hissettirmek istiyoruz” diyen İmamoğlu, “Böyle diyorum, ’16 milyon sana oy vermedi ki canım, işte yüzde 55’i verdi’ falan diyebilirler. Benim için, onların gözünden bakmamanın adıdır bu. Benim için, 16 milyon insan bir; oy versin, vermesin” şeklinde konuştu. “Milletin kararını beğenmiyorsan, sorunu vatandaşta değil, başka yerlerde arayacaksın; 2 kere 2, 4” diyen İmamoğlu, “Milletin kararına alerjisi olanlar, seçimi iptal ettirip, ‘İstanbul’un kaybettiğimde hüngür hüngür ağladım’ diyenler; tuhaf insanlar bunlar. Açıkçası ben de anlamakta güçlük çekiyorum. Dünya siyasetinde, hatta ülke siyasetinde hiç rastlamadığımız numuneler bunlar. Ama 16 milyon insanın iradesini yok saymalarına, asla izin vermeyeceğiz. Milletimizle birlikte, dağ gibi karşılarında duracağız. Asla onların kötü emellerinin amacına ulaşmasına, fırsat vermeyeceğiz. Dağ gibi duracağız; çünkü, burada milletin iradesini gasp etmek isteyenler, yarın Türkiye’nin her noktasında, yine milletin iradesini gasp etmeye devam ederler. Bu millet, iradesinin tahakkümünü kendisinden başkasına vermemeye en son İstiklal Savaşı’nda karar verdi, hayatını verdi. Hepimizin evlerinde dedeleri, nineleri, şehitleri, gazileri var. Bu yoldan asla dönmezler. Bunu buradan duyuruyorum, bilsinler” ifadelerini kullandı.
“HANİ ECDAT? HANİ ECDAT YADİGARI?
“Sorun; her başarının, her iyiliğin, her işin mimarının kendisi olduğunu düşünmeye başladıklarında başlıyor” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu örnekle sürdürdü:
“Beşiktaş’ta, Yıldız Parkı’nın orada, hala askeriyenin kullandığı Orhaniye Kışlası var. Tarihi bir kışladır. Kışlayı yaptıran, İkinci Abdülhamid Han’dır. Orhan Gazi’ye atfen yaptırıyor o dönemde kışlayı. Bütün padişahlar, hepimizindir. Osmanlı İmparatorluğu, hepimizindir. Ama bugünün iktidarı, özellikle Abdülhamit Han’ı sadece kendilerine ait zannederler ve böyle davranırlar, ona çok hassas olduklarını ifade ederler. Ama hassasiyet nereye kadar bunların defterinde biliyor musunuz? Rant kapısına kadar. Rantı gördüler mi, bütün hassasiyetler gidiyor. Ne yaptılar? Tarihi Orhaniye Kışlası’nın bulunduğu alanı, imara açtılar. Hem de Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın kararıyla. Tescilli kültür varlığının olduğu alanda ne yapacaklar? Lüks konut yapacaklar. Peki hani ecdat? Hani ecdat yadigarı? ‘Taksim Gezi Parkı’nda kışlayı yapacağım’ diye milleti, ortalığı ayar kaldırdın. Can aldınız, can. Canlar gitti orada. Ufacık çocuklarımız öldü. Bunun altından nasıl kalkacaksınız? Gencecik insanları kaybettik. Abdülhamit’ten yadigar kışlada konut yapacaksınız! Onun için gerçekten milletimizin bir an önce bu akıldan, bu zulümden kurtulması lazım.”
“YOLCUDUR ABBAS, BAĞLASAN DURMAZ”
İktidar kanadının geçmişte İstanbul’a yaptıkları ihanetleri itiraf ettiğini hatırlatan İmamoğlu, “Ama hala gözünüzü kupon arazilerden geri tutamıyorsunuz. Gözünüz doysun sizin. Vallahi gözünüz doysun sizin. Ayıptır. Ama doymadığını da görüyorum. Bunlar üzücü haberler, ama ben size müjdeli bir haber vereyim. Yapamayacaklar. Açıkçası; yolcudur Abbas, bağlasan durmaz” dedi. Türkiye’nin tapusunun 86 milyon insanına ait olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Onun için bu ortak evimizi güçlendirmeliyiz. Özellikle bu evi ekonomik, idari, siyasi, hukuki afetlerden korumak için kuvvetlendirmeliyiz. Her yöresiyle, her insanıyla, her etnik kökeniyle, her diliyle ortak evimiz. Eşitiz. Bu eşitliği koruyacağız. Ama esaslı bir dönüşüme muhtacız. İşte o dönüşüm süreci başladı, başlıyor. Açıkçası Meclis’iyle, bakanlıklarıyla, kamu kurumlarıyla, kuruluşlarıyla, yargısıyla, yerel yönetimleriyle; topyekun devletimizi, milletimizi güçlendireceğiz” diye konuştu.
“UMUDUNUZU ASLA YİTİRMEYİN”
“Güçlü Türkiye’mizin güzel insanlarını, bazen umutsuz görüyorum ya da umutsuz cümleler ettiklerini duyuyorum, yaşıyorum” diyen İmamoğlu, konuşmasını “Size bir şey söyleyeyim: Umudunuzu asla yitirmeyin. Hatta buradan ayrılırken, evinize giderken, umudunuz kat be kat artarak gidin. Yarın sabah kalktığınızda, daha umutlu ayağa kalkın. Unutmayın; bazen zorluklar yaşayabiliriz. Güzel şeyler, zorlukları aşarak yapılabiliyor. Zorlukları hep beraber aşacağız. Tevfik Fikret’in güzel bir sözü var: ‘Zafer, biraz da hasar ister’ der. Evet, hasarımız var. Ama hasarı büyütmeden, bu bir avuç insanı göndereceğiz. Sizlere söz veriyorum: Bir ‘Ekrem İmamoğlu sözü’ olarak da söyleyeyim. Burada sizlere tapularını teslim eden bir kardeşiniz, hemşeriniz, belediye başkanınız olarak diyorum ki; milletçe, hep birlikte bu ülkenin, o güzel dönüşüm başaracağız” sözleriyle tamamladı.