Bakan Pakdemirli, “yereli ulusal, ulusalı uluslararası kılmak” için kooperatifçiliği önemli bir araç olarak gördüğünü belirterek, “Kooperatifler Yoluyla Kadınların Güçlendirilmesi Projesi” ile kadınların bu alanı tanımaları ve birlikten doğan kuvvetin gücünü fark etmeleri için 30 pilot ilde faaliyetler gerçekleştireceklerini bildirdi.
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Ankara bir otelde gerçekleştirilen Kooperatifler Yoluyla Kadınların Güçlendirilmesi Projesi Açılış Toplantısı’na katıldı. Pakdemirli burada yaptığı konuşmada, kooperatiflerin, güçlü bir örgütlenme faaliyeti olarak, ekonomik ve sosyal hayatın ayrılmaz parçaları arasında yer aldığını söyledi.
Kooperatifçiliğin bilhassa gelir dağılımına, yoksulluğun azaltılmasına ve kırsal kalkınmaya çok olumlu katkılar sağladığını vurgulayan Pakdemirli, “Bugün dünya nüfusunun en az yüzde 12’si, sayısı yaklaşık 3 milyonu bulan kooperatiflerden birine üye. Kooperatifler, dünya genelinde 280 milyon kişiye yani dünyada çalışan nüfusun yüzde 10’una istihdam sağlayarak sürdürülebilir ekonomik büyümeye katkıda bulunuyor.” dedi.
Tarımsal kooperatiflerin de ekonomi ve istihdamdaki paylarıyla önemli bir yere sahip olduğuna dikkati çeken Pakdemirli, 2018 verilerine göre dünyada en büyük 300 kooperatifin 2,1 trilyon dolar gelir elde ettiği bilgisini verdi. Pakdemirli, “Sürdürülebilir kırsal kalkınma için, kaynakların yerelde etkin ve verimli kullanımı için, küçük üreticiler için, sosyal ve ekonomik olarak dezavantajlı gruplar için ve bilhassa kadınlarımız ve gençlerimiz için kooperatiflerimiz tam bir güç, güven ve hareket kaynağı.” diye konuştu.
“KADINLARIMIZA POZİTİF AYRIMCILIK SAĞLIYORUZ”
Kooperatiflerde, kadınların varlığının ise tarım adına oldukça anlamlı olduğuna işaret eden Pakdemirli, şu değerlendirmede bulundu:
“Malum, kadının olmadığı yerde sevgi yoktur, sevda yoktur, duygu yoktur, gönül yoktur. Kadının elinin değmediği yerde, huzur yoktur, umut yoktur, bereket yoktur. Kadın, emeğin, azmin, cesaretin, başarının adıdır. Kadın üretimin can damarı, sosyal ve ekonomik hayatın anahtarıdır. Kadının yerinin olmadığı bir medeniyetin geleceği yoktur. Türkiye’de kadınların en fazla istihdam edildiği sektör tarımdır. O nedenle tarımın can damarı da tarımı sırtlayan da kadındır. Bizler de kadınlarımızın gücünün farkında olarak, bütün Bakanlık politikalarımızda kadınlarımıza pozitif ayrımcılık sağlıyoruz.”
Pakdemirli, kadınlara kırsal kalkınma desteklerinde bugüne kadar sağlanan destekleri hatırlatarak, bunların artarak devam edeceğini dile getirdi.
Kırsalda kadınlara yönelik yaptıkları çalışmalarda diğer kurum ve kuruluşlarla da iş birlikleri yürüttüklerine dikkati çeken Pakdemirli, tarımsal kalkınma kooperatifi sayısını 49’dan 137’ye yükselttiklerini aktardı.
Pakdemirli, binlerce kadının başarılarına şahitlik ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Mesela, Zonguldak-Devrek’teki 8 hanım kardeşimiz, Bakanlığımızdan aldıkları eğitimle tarımsal kalkınma kooperatifi kurmuş. İlk başlarda köydeki tarlasından, bağından, bahçesinden topladıklarını evlerinde yöresel ürünlere dönüştürerek bir şeyler yapmaya çalışmışlar. Tabii bu arada çevredeki insanlar da ‘8 kadın, bunlar yakında birbirlerini yerler, bir yere varamazlar!’ diyerek dedikodu etmeye başlamış. Hatta bazıları eşlerinden bile destek değil, tenkit görmüş fakat ne yapmış benim kardeşlerim? Yılmamışlar, usanmamışlar, tüm zorluklara rağmen atıl durumda köy okulu binasını kiralayarak, taş fırın, pekmez atölyesi, elektrikli değirmen ve kurutma ünitesi yaparak, binayı adeta karargâha çevirmişler. Hatta elektriklerini bile güneş panelleriyle kendileri üretiyorlar. Hâlihazırda 53 ortakla bu işi yürütüyorlar. Bununla birlikte civar köylerin çiftçilerinin kalkınabilmeleri amacıyla onların arazilerine bir nevi sözleşmeli üretim modeliyle ürün ektirip, bu ürünleri ham madde olarak satın alıyorlar. Yani kendileri ekiyorlar, biçiyorlar, pişiriyorlar ve ürettikleri ürünleri ‘Devrek Güneşi’ markasıyla satıyorlar.”
“TOPLAM 8 BİN KADIN VE ERKEĞE FARKLI DÜZEYLERDE EĞİTİM VERECEĞİZ”
Bu tip başarı örneklerini daha da artırmak, “yereli ulusal, ulusalı uluslararası kılmak” için kooperatifçiliği önemli bir araç olarak gördüklerini vurgulayan Pakdemirli, bu projenin çalışmalarına eylülde başladıklarını söyledi.
Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Proje kapsamında, kadınların kooperatifçiliği tanımaları ve birlikten doğan kuvvetin gücünü fark etmeleri için pilot olarak belirlenen 30 ilde faaliyetler gerçekleştireceğiz. Projeyle Türkiye’deki kadınların çalışma hayatına girişini ve istihdam edilebilirliklerini teşvik etmeyi hedefliyoruz. Projenin hedef grupları arasında, kooperatif kurma ya da kooperatif ortağı olma potansiyeli bulunan kadınlar, kooperatif ortağı olan kadınlar ve erkekler, projede yer alan bakanlıkların merkezi ile il ve ilçe müdürlüklerinde görev yapan personel yer almaktadır. Projeyle hedef gruplara yönelik eğitimler, farkındalık artırma faaliyetleri, kurumsal kapasiteyi geliştirmeye yönelik eğitimler, bilimsel ve teknik çalışmalar, koordinasyon ve iş birliği faaliyetlerinin yapılması planlanmaktadır. Bu kapsamda kooperatifçilik alanında, toplam 8 bin kadın ve erkeğe farklı düzeylerde eğitim vereceğiz.”
Pakdemirli, Türkiye’nin hâlihazırda kooperatifçilik genleri taşıdığını belirterek, “Bugün yapmamız gereken bunu geliştirmek ve genişletmek olacaktır. Bir kez daha değerli hanım kardeşlerime tavsiyem, emeğinizi uluslararası pazarlara taşımanın yolları üzerinde de çalışın. Ortak olun, iş birliği yapın, rekabetten çekinmeyin, reklam ve pazarlamayı iyi öğrenin, markalaşın ve ürününüze mutlaka bir hikâye yazın. İnanıyorum ki bu düsturlar, size alın terinizin karşılığını, kazanç ve mutluluk olarak geri kazandıracak.” dedi.